• asiri nufus artışı kendisi bir sorun, ki günümüz toplumunda, sağlıksız sonuçlar doğurduğu açıktır. çözülmesi için uğraşılması şart[güneydoğu da, şehirlerde nüfus artışının sadece doğurganlık ile artmadığını biliyor musunuz. ya köy boşaltma diye bir olgudan haberiniz var mı?. eğer ordakileri sayıları ile ilgilendiğiniz bir insan yığını olarak düşünmüyor iseniz ortaya çıkardığı sosyal ve ekonomik sorunlardan da haberiniz olmalı]. ama bu bir süreç, zaman alan bir süreç; şehirleşme, eğitim düzeyi arttıkça nüfus artışı kendiliğinden azalıyor ve gün geliyor nüfus da azalmaya başlıyor. yoksa hey dostum gel otur hele şöyle bir aile planlaması yapalım demekle olmuyor, olmuyor, olmuyor.
    ama kürt nufus artışının aşırı olması genel nüfus artışından ayrı bir sorun olarak, her yeni bir kürt, kürt sorununa konulmuş yeni bir tuğla olarak ve nihayetinde kürtleri bir sorun olarak düşünüyorsanız o zaman aynanın karşısına geçmenin vaktidir.
  • ülkemizde çokyönlü bakılması gereken, birbirini etkileyen -tetikleyen başlıkların tek tek yazılarak tüm sebep ve sonuçları ile değerlendilip, üzerinde kapsamlı araştırma yapılması ve incelenmesi gereken konu. (bkz: cesur biri aranıyor.)
    - nüfus artışı bakımından : siz bilmekte misiniz ab fonundan, bazı yörelerimizde sırf çocuk doğurulmasını teşvik için her çocuk başına düzenli olarak ailelere para verildiğini ve bu çocuklar okula başladıklarında da ayrıca bir paranın ailelere yendien verildiğini. ülkemizde nüfus artışı oranının yüksek olduğu bilinirken bunun hangi gerekçe ile yapıldığının sorgulanmadığını. (not:bu paradan orada çalışan memur ailelerin ve çocuklarınını yararlanmadığı da söylenmektedir.)
    -nüfus artışının doğu ve güneydoğu anadolu bölgesinde çok yüksek olması: 2040-2050 yılında kurtlerin nüfusunun tüm ülke nufusuna oranının yüzde elliyi geçmesi ile mecliste temsil edilecek ve onlardan oluşacak partinin yapılacak bir genel seçimde çoğunluğu sağlayarak iktidara geleceği düşüncesi ile planlarak hareket ettikleri eskiden beri fısıltı halinde söylene gelir.
    çocuk doğurmakla iş bitmiyor ki tam tersine zorluklar sorumluluklar daha yeni başlıyor. bir kadını çocuğunu annesi onu yetiştirecek ve hayata hazırlayacak kişi olarak bakmayıp, affınıza sığınarak damızlık olarak gören bir toplumda o çocuk nasıl yetişir?
    herbir çocuğun ülkeye getiridiği yükün ne olduğu bile bilinmemekte tartışma konusu dahi yapılmamaktadır. dünyada kaynakların kullanımın hızla azaldığı söylenirken bu nüfus artışına yetişecek ülkemizde gelir ertışı, verimlilik artışı, iş olanakalrının artışı , okul artışı öğretmen artışı da paralel mi gitmektedir?
    sonuçta amaç bu ise, çocuk doğurmakla sorunlarının çözülmediği tam tersine giderek arttığı, eğitimsiz, sevgiden ve ilgiden yoksun ruhen ve fiziken sağlısıksız bireyler yetişmemekte midir?
    -suç oranı ne kadardır? tüm polis teşkilatında her kişinin kaydı var. istatistiki bir çalışma sonucu bu oran bulunabilir ve barolardan da bu konuda destek alınabilir . örneğin, suça karışma oranı nedir? istanbul'da bazı bölgelerde suç işleyen çocuklar (18 yaş da dahil ) çoğunlukla güneydoğu ve doğu anadoludaki bazı illerde doğmuş olanlar. karakolda kimlik tespiti yapılırken soruyorsun kaç kardeşsin diye 6-9 vs . annen nerde diyorsun örn. diyarbakırda. sen nerde kalıyorsun? 3 kardeşimle ist.da şu semtte. baban var mı yok( ya da bizimle ilgilenmiyor ) bu bir çocuk. eğitimi yok. geçimini nasıl sağlayacak? ya suç işleyecek ya da örgütlerin maşası olacak. diğer bir ihtimal de ailelerin çocuklarını örgütlere kiralamaları. örgütün de çocuklara her gün en az 200-1000 ytl arasında bana para getireceksin yoksa sana şiddet uygularım , seni aç bırakırım vs. diyerek çocuklara baskı uyguladıkları onları tehdit ettikleri de söyleniyor. suça sürüklenen çocuklar olarak adlandırılıyor bu çocuklar.

    - her bir çocuk ileride yetişkin olacak ona konut da gerekecek aile kuracak, konut açığı istambul'da çok fazla. belediyeelrin yanlış politikaları ve insanların sadece kendi ceplerini ( ben bir konuta sahip olayımda gerisi önemli değil bakışı ) düşünmeleri sebebi ile şehir planlaması istanbul'da gördüğünüz şekilde.yoruma da gerek yok.
    doğudan gelenler önce bir evde 10-30 kişi arasında yaşıyorlar. (ev sahiplerine rayicin üstünde kira verdikleri için cazip de geliyor ) büyük kısmı çalışıyor, para tek kasada toplanıyor. giyim-yemek-temizlik ve yol gideri -gezme vs ihtiyaçlarına en asgari düzeyde para harcıyorlar. tek tek sırası ile evde yaşayan bir ailye ev alınıyor ve zamanla toplu yaşama son veriliyor. bu ailede de kadının-kızlaın konumuna söz hakları olmadığını da belirtmek isterim. genelde 13-18 yaşında evlendiriyorlar aile tarafından seçilen biri ile ve bsından okuduklarımız sadece duyulanlar.
    - ben açıkça ırksal bazda her türlü bir ayrıma-ayrımcılığa karşıyım . ancak bir şekilde ayrım yapıldığı için de vergi veren bir vatandaş olarak merak ediyorum. devlete ne kadar vergi veriyorlar? bir oran bulabilir miyiz ? bu ülkede yaşamayı tercih etmiş, iş yapan, iş üreten, yanında işçi çalıştıran topluma faydası olan kişiler de var şüphesiz. işletmeleri olan, tacir olanlar var, mafyaları da var. otopark, çay bahçeleri ivs. yerleri işleterek kayıt dışı gelirlerinin de olmadığını kim iddia edebilir?
    - doğunun diğer bir gerçeği de gelir dağılımının çok dengesiz olması . kabaca elde edilen gelirin yüzde seksen-doksanı yüzde onun elinde. orta sınıf yok. toprak sahibi değiller. aşiret sistemi 21. yyda ülkem,zde yaşıyor. aslında bu bir sorun değil mi başlı başına tartışılması gereken değişmesi gereken. hala insanların köle olarak kullanıdığına dair haberler dahi duyuyoruz.
    sonuçta nasıl bir hayat istiyorlar çok çocuk sahibi olarak ? eğitimleri , kültürleri, görgüleri ve gelenekleri ile iki karanlık arasında mutlu ve huzurlu mu yaşıyorlar?
  • aşırı nüfus artışı ciddi bir sorundur. doğu ve güneydoğu anadolu'da nufüs artış oranı diğer bölgelere göre daha yüksek olabilir, doğrudur. lakin bu problemin temel sebebi bu bölgelerdeki insanların çoğunun kürt olması değil eğitimsiz ve cahil olmasıdır. eğer problemin analizi amerikalarda değil de sözkonusu bölgelerde yapılırsa eğitimini tamamlamış, belli bir konuma gelmiş kürt ailelerin de tıpkı türk, alman, macar ve danimarkalı aileler gibi 1 veya 2 çocuk yaptığı görülecektir. ama tabii bu tutum türkiye'deki her sorunu kürtlerin üstüne yıkmaktan zevk alan zihniyetin işine gelmeyecektir.

    edit: zamanın ötesine gönderen arkadaşların entry'yi sonuna kadar okumuş olmaları ve olayın doğru yüzünü kabul etmeleseler bile görmüş olmaları benim için yeterlidir. o yüzden çekinmeden kötüleyebilirsiniz.
  • dogu almanya gibi ornekler ba$ta olmak uzere; bir ulkenin her yani dengeli buyumemi$se o ulkenin gunluk hayatindan karga$a, huzursuzluk eksik olmadigini biliyoruz.

    kamuya malolan siyasi soylevler uzerinden; kürt nufusunun turkiye sinirlari icinde cogalmasini ve aynen ispanya'daki ayrilikci katalan, bask bolgeleri gibi varligi yok sayilamaz bir karar merci haline getirilmeye cali$tigini da gozlemleyebiliyoruz.

    a$iri dogum vadedildigi uzere kurt halkinin turkiye uzerine toplam iradesini belki arttirabilir, ama bu toplam irade yolunda yolda yanagindan bir kere opelim diye gozlerimizin icine bakan 7 ya$inda mendilci cocuklar artiyorsa ve bu konuda kürt liderleri gercek bir delalet icindeyse hamle yetkisini oylarimizla zaten turkiye cumhuriyeti hukumetine verdik, olaya el koymak onlara kaliyor. illa gidip adam kan dokmeye de gerek yok, para cezali zorunlu nufus planlamasi gibi onlemler du$unulebilir.

    edit: uretecegin fikri zikeyim kusmuk.
  • evvela birkaç not düşerek didiklenmesi gereken etkidir. mesela tinerci çocuklar sadece nüfus artışının değil, zorunlu göçün de neticesidir. kapkaç ekonomik yetersizliğin, eğitimsizliğin insnaların çaresizliğinin neticesi olabilir. kızların dayak yemesi kadının değersiz olmasından, kadının damızlık olarak görülmesi bilinçsizliktendir. ve en önemlisi feodal düzen de devletin denetimsizliğindendir. ne yani ankarada adam çıksa buralar benim, hepiniz de bana çalışıyorsunuz olsa "ay efem içanadolu insanı da pek cahil bak hala ağalarla yönetiliyor" mu denir, çözüm mü bulunur?

    artık sonuçların nedenlerden çıktığını farkettik neyse, evvelden kürtler sadece kürt olduğu için kötüydü şimdi nüfustan oldu. peki nüfus neden artıyor, artışın bir sonucu olduğu muhakkak da, sebebi nedir? buna değinmeye gerek duyulmamış nedense. kürtler sadece kürt olduğu için suç işler demekle, nüfus artışı güneydoğuda arttığı için kürt sorunu vardır demek aynı. nüfus artışının niye arttığını incelemedikten sonra, sonuçlarına baksan ne olur ki?

    -doğum kontrol yöntemlerinden bihaber, ilkokul mezunu bile olmayan, daha onüç onbeş yaşında evlenen, babadan kocaya devredilen kadınlar (ben görmedim doğum kontrolü olmasın, kadınlar yirmi tane doğursun, yirmibirincide kanamadan ölsün falan diye temenni eden bir feministi. e kız çocukları eğitilsin diye kampanyalar yapılıyor paralar toplanıyor, malzemeler yollanıyor, yazın o çocuklar büyük şehirlere getirilip gezdiriliyor. namus cinayetleri engellensin diye kanunların değişitirilmesi yönünde lobiler yapılıyor, gösteriler yapılıyor ve başarılıyor da. yakınlarda televizyonda kadına karşı şiddete hayır diye kampanya başladı... feministten kasıt ne bilmiyorum ama daha ne yapmaları lazımdı, gidip ağaların elinden bizzat kız mı koparmaları, babalarının evinden kız mı kaçırmaları lazımdı?)
    -en az kadınlar kadar cahil, ama bir şekilde onlara egemen olan; erkek çocuğu erkeğin şanından, kız çouğu ailenin namusundan sayan erkekler
    - olmayan para, dolmayan köyler, savaş
    -ancak zorunlu hizmetle, ite kaka, maaş teşvikleriyle memleketlerine gelen; işleri bitince ayakları kıçına vura vura kaçan öğretmenler, doktorlar vesaire
    -hakikaten kurulalı neredeyse 80 yıl olmuş memlekette, devletin hala bir bölgede aşirete, derebeyliğine müsade etmesi, cevaz vermesi. birey ne yapsın kendini nasıl kurtarsın ağadan, ağadan da güçlü birinin gelip oradakileri ağanın elinden alması lazım. henüz alan yok
    ...
    ... bu daha gider böyle

    bunların hiçbiri oradakiler kürt olduğu için mevcut değil sanırım. ha bunların sonucunda nüfus artışı oluyor mu? evet

    peki bu nüfus artışını kürt sorunun sebebi olarak mı gösterilmiş? evet

    burada rahatsız eden ne peki? nüfus artışı kürt sorununun sebebidir demek, nüfus artışını yargılamak ve fakat sebeplerine dokunamamak. neden ve nasıl o bölgede nüfus artışı var sorusuna cevaben dış güçlerin komplosu ile çoğunluğu ele geçirme arzusu gibi sebeplerle yetinilmesi. işte bu
  • sapla samanı ayıramayanların, "lan lan kürt demiş, sorun demiş, kesin kötü bir şey söylüyor" diyenlerin hatalı bakış açılarıyla iğfal edilen tartışma konusu.
    bir- hiç kimse kürt sorunu salt kontrolsüz çoğalmanın sonucu olarak görmüyor. daha bunu söyleyen ya da yazana denk gelmedim.
    iki- ülkedeki tüm sorunların temelinde türkiye ekonomisinin güçsüz olması, halkın ne doğu'da ne batı'da müreffeh şekilde yaşayamaması var. bu devletin hatasıdır, bunu da inkar eden yok. tabii ki antalya'da toroslarda yaşayan ve güneydoğu'dakilerden çok daha kötü durumlarda olan yörüklerden kimsenin bahsetmemesi de enteresandır.
    üç- ülkemizin ekonomisi adam gibi olsa, kişi başına düşen milli gelir, cart curt, dünya ortalamalarında olsa, olsa da olsa o zaman ne kürt sorunu kalır, ne de pkk'nın kışkırtmalarıyla devlete düşman olacak kürt kökenli vatandaş kalır.
    dört- ekonominin büyümesi için birçok etken vardır. büyümesini engelleyen de birçok etken vardır. kontrolsüz ve hızlı nüfus artışı, eğer inanılmaz bir hızla bu nüfusu işgücü olarak konumlandıramıyorsanız, ekonomik değerlerin büyümesine engel teşkil eder.
    beş- ister cehalet deyin, ister "silaha sarılamıyosan karına sarıl propagandası" deyin, isterseniz kürt kökenlilerin libidosunun yüksek olması deyin, ne sebeple olursa olsun kürt kökenli vatandaşlarımızın ortalamanın üzerinde çoğaldığı inkar edilemez.
    sonuç: ülkemizdeki kürt sorununa kontrolsüz nüfus artışının etkisi vardır.

    bunu faşizmle, nazilikle bağdaştırmak, görmek istemediklerini görmemek için gözlerini kapamaya benziyor. herkesin, her halkın kendine çeki düzen vermesi lazım.

    stevemcqueen, dışardan müdahil olma sen.
  • (ara: kürt nüfus*)
  • cimbizlanmis sayilari begenmeyenlerin yapilmis arastirmalardan veya verilerden kendi begendigi sayilari cimbizlamasini ogutleyerek, oyle atip tutmadan, ona buna fasist demeden gene sayilar ile gidelim.

    ancak sayilara gelmeden once de gorevim kurt nufusunu artirmak ve dagda silaha sarilamiyorsan yatakta karina saril basliklarina da bakmanizi onerecegim. ben, asil bu tur laflar ile ortaya cikanlara ve de bu laflari elestirmeyenlere fasist derim. (bkz: kurt fasisti)

    simdi gelelim sayilara.

    "ekim 2005 itibariyle faaliyette bulunan ve genel müdürlüğe intikal eden listeler ile sahadaki tespitlere göre en az 5 çocuğa hizmet vermekte olan tüm çocuk ve gençlik merkezleri (çogem) anket kapsamına dahil edilmiştir. bu kuruluşların sayısı 35 ve bunlardan aynı tarih itibariyle hizmet almakta olan toplam çocuk sayısı 4.493’tür."

    cumlesi ile baslayan "türkiye cumhuriyeti başbakanlik sosyal yardimlaşma ve dayanişmayi teşvik fonu" arastirmasindan bahsetmek istiyorum.

    arastirmaya gore cogem'den hizmet alan cocuklarin yaksalik %35'i guneydogu anadolu bolgesindeki illerden birinde dunyaya gelmis; dogdugu ilden baska bir ildeki cogem'den hizmet alan cocuklarin yaklasik %33'u de guneydogu anadolu kokenliymis. yani basit bir hesapla cogem'den hizmet alan cocuklarin yarisindan fazlasi guneydogu anadolu kokenlidir diyebiliriz. peki cocuklarin dogduklari ilden baska bir ilde hizmet almasinin sebebi ne dersiniz? arastirmaya gore birinci sirada %87 ile goc -ki goc eden ailelerin yaklasik %50'si guneydogu anadolu kokenliymis-, ikinci sirada da %4 ile evden kacma yer aliyor.

    gene arastirmaya gore cogem'den hizmet alan cocuklarin -ki yaklasik %50'sinin yas ortalamasi 13 ile 15 arasindadir- %87'sinin anne ve babasi hayattaymis.

    gene arastirmaya gore cogem'den hizmet alan cocuklarin geldikleri ailelere bakildiginda ortalama hane halki buyuklugu 6.8 olarak hesaplanmis.

    sayilari ayrintilari ile uzatmak mumkun ama ben daha fazla ayrinti vermeyecegim. isteyen asagida verdigim kaynaga gidip baksin, cimbizlayacagi sayilari cikarsin...

    evet sayilar cok sey gosteriyor. dogu ve guneydogu anadolu bolgesindeki dengesiz nufus artisinin sonuclarini gostermesi acisindan bu sayilar onemli. ki burada hizmet alan cocuklar sadece sansli bir azinlik. ancak dedigim gibi bu sayilar bir seyleri gosteriyor. evet devletin sorumlulugu var, evet ordunun sorumlulugu var ama dogu illerinde aile planlamasi yapilmak istendiginde kokumuzu kurutacaklar diye ortaya cikip bu arastirmalari sabote edenler ile bu gerceleri dile getirenlere fasist damgasi yapistiranlarin da sorumlulugu var. en buyuk sorumluluk ise bence dogacak cocuguna bakamayacagini bile bile cocuk dogurup onlari sokaga atan anne ve babalarda...

    kaynak;
    http://www.shcek.gov.tr/…orumasistemi/iii_cogem.doc
  • ancak toplumsal meselelere yaklaşımınız su götürmez bir ampirisizmle malulse böyle bir ilintinin var olduğunu iddia edebilirsiniz.

    bir tarafa nüfus artış rakamlarını koyuyorsunuz. diğer tarafa kürt sorununu. sonra diyorsunuz ki ikisi ilişkilidir.

    olmaz. bu açık bir ampirisizmdir. birilerinin iddialarınızı ciddiye almasını istiyoırsanız, aradaki mekanizmaları göstermeniz gerekir. yani kürt sorununun temel dinamikleri şunlardır, nüfus artışı da şu şu şu nedenlerle bu dinamikleri beslemektedir diye tek tek göstermeniz gerekir.

    yoksa böyle sosyologcell olursunuz.
hesabın var mı? giriş yap