• cemal sureya tarafından cevrilmis say yayıncılıktan cıkmıs gercek adı:
    les crimes de l'amour olan m. de sade kitabı.
  • marquis de sade tarafından kaleme alınmış hikayelerden oluşan kitaptır.hikayelerin hepsi oldboy da ki kadar dibe vurmayı sağlar.

    her hikaye sonunda kitap saygı duruşu,nefes molası ister,efendi gibi on dakika durursunuz zaten.kalp atışları yavaşlar,azıcık sükunet gelir,sayfa yeni hikayeye çevrilir, korkarak.

    bozuk psikoloji ile okunması tavsiye edilmez.
  • notos kitap tarafından basılan hali gördüğüm en harika kapak tasarımlarından birine sahiptir. tasarımın sahibi emre senan’a emeği için teşekkürler. beğenmemin en büyük sebebi turuncaya olan düşkünlüğümden olsa gerek.
  • bu kitaptaki hikayeleri aşkın hazları adıyla bulabilmiştim. kitabın içinde fourville ve courval diye bir hikâye var ki...ben yönetmen falan olsam bunun dizisini çeker final bölümünde hem izleyiciyi hem rtük'ü tokat manyağı yapardım.
  • pornografik edebiyat felsefesinin öncüsü dersek belki abartılı olabilir ama marquis de sade, cemal süreya'nın dilimize kazandırmış olduğu çevirisiyle, bu eserinde dönemin şaşaalı hayatını, insanı, doğayı, varlığı, erdemi, inancı ve ahlak gibi konuları kendine özgü bir sarsıcılıkla bize sunuyor. okuyacak olanların kendini o kitap içinde sınırlamamak için bir çaba göstermesi, kitapta anlatılanın belki de daha şeffaf bir şekilde anlaşılmasını sağlayabilecektir. keyifli okumalar.
  • boom okuyunca insanın içindeki en uç noktalarda bu sesi duyarsınız.
    bir insanın başına gelebilecek en büyük felaketler, bir insanın başına nasıl gelebiliyor onu muntazam bir dille anlatıyor.
  • aşkın suçları, alphonse de lamartine'in, baudelaire'in, swinburne'ün, comte de lautreamont'un, nietzsche'nin, puşkin'in, dostoyevski'nin, kafka'nın, apollinaire'in başucu kitaplarından biriydi.

    aşkın suçları'ndaki hikâyelerde ince bir eğleni var. ve bu eğleni tutumu, onun sayıklamalarını yıkmayacak şekilde gelişiyor. ilkelliği içinde büyüyen, tatlanan, yakamızı bırakmayan bir anlatımı var.

    sade'ın bütün eserleri böyledir; ağırbaşlı savurmalarda bulunurken birdenbire gereksiz konulara atladığı halde, çok kez aşırılıklar onda katkısız, ince birtakım gerçeklere dönüşür.

    düşüncesi, çok defa baştan düzenlediği sonucu bozacak şekilde gelişir ve bizi kaygılandıran bir amaca doğru yönelir; bu arada biçim de şaşırtıcı durumlar gösterir.

    cemal süreya
  • (bkz: #131989255)
  • “acıyla yoğrulmuş bir kadının hayatınıza neşeli anlar getirebileceğine inanacak mısınız?” diye bi soru sorar, bi kaç dakika boş boş sayfaya bakarsınız…

    (bkz: marquis de sade)
hesabın var mı? giriş yap