*

  • “zaman eskimez. geçip giderken her şeyin yüzünü de yanında götürür. meyveleri soldurur, kelebeği öldürür, anneleri ağlatır. fotoğraf karelerine asılı gülüşünüz dondurulmuş bir mutluluk tablosu olur artık. albümünüzü açar ve bir kısmı kartona yapışmış resimleri tek tek çıkartmaya çalışırsınız. zaman buna bile izin vermez, bu küçük zevke.” (arka kapakta yer alan; aşk ve gölge isimli öyküden..)

    "tek dizelik bir şiir gibiydi aşkları, terk edilmiş bir leylek yuvası kadar güzeldi." (geriye en kalan; momol denen birine..)
  • 0314 numaralısı bende olan kitap...

    ilk birkaç öyküsünü okuduktan sonra şayet yazarı tanıdığım biri olmasaydı elimden bırakabileceğim bir kitaptı. ben öyle aşk meşk yavuk kavuk sevmem okurken... ama iyi ki bırakmamışım... oyunlarla değişiyor yazın... kirli bir şeyle "aha bu da bizden biri" dedirtebiliyor okuyana. boşluğun izi ile boşlukları hissedebiliyorsunuz (diğer bir deyişle feeling the blanks). deniz yaşayanları ve böceksilerle de pek alakanız yok ise, okumaya devam edebiliyorsunuz ama kaşınıyorsunuz...

    her şey bir yana "gelişecek" olduğunu kendisi de ifade eden biri kadir aydemir.

    bu arada yitik ülke yayınlarının kağıt kokusu da hiç can yayınlarını aratmıyor... okumadan önce öyle taze çıtır haline burnunu daya, dakikalarca bekle... gözlerini kapat... ekşi öyküler de öyle kokacaksa, yaşadık.
hesabın var mı? giriş yap