• bir tane bile geçme isteği yaratan şarkı bulundurmayan mükemmel panic at the disco albümü.
  • ing. terlemekle düşmeyen ateş
  • bir albümün intermissionı, introductionı bile loopa alınacak kadar mı güzel olur yahu..
    bunu aratmayacak, yanında sakil durmayacak, düşüş olarak algılanmayacak nasıl bir ikinci albüm yapabilirler bekliyorum merakla, zira çok güzel müzik yapıyor bu panic! at the disco çocukları, çook.. bir de beni imajmeykır falan olarak işe alsalardı türkiye'nin en genç assolistleri bile olabilirlerdi, o saçlarla nereye kadar diyorum. canlarım benim.
  • grubun ikinci albümü* çıktıktan sonra hala benzersizliğini koruyan dinlendikçe dinlenesi albüm.
  • grubun üçüncü albümü çıktıktan sonra bile hala benzersizliğini koruyan albüm. uzun ama zeka açıcı şarkı sözleri, hem tutarlı hem progresif besteleri ve hiç azalmayan enerjisi ile playlistimin uzun zaman boyunca demirbaşlarından olmuştur. şüphesiz grubun en iyi albümüdür.
    söylentilere göre liseden mezun olur olmaz başlamışlar çocukceğizler bu albümü hazırlamaya. liriklerde chuck palahniuk, orson welles ve douglas coupland romanlarına yaptıkları göndermelere bakılırsa edebiyat öğretmenleri iyiymiş.
    işin ilginç yanı eleştirmenler tarafından çok değişken değerlendirmeler yapılmıştır bu albümle ilgili, kimisi 5 yıldız verirken öteki yerden yere vurmuştur.
  • çıkışının üstünden geçen 9 yılın ardından bile ne zaman panic! at the disco dinleme isteği uyansa kendini seçtiren, kıskançlık uyandıracak derecede kendi türünde her yönden kusursuz albüm. ilk göz ağrısı. brendon urie'nin sanatındaki hastalıklı, tutkulu yönün her şeyiyle dinleyiciye geçtiği başyapıt.
  • rastgele açılınca şarkıların nerede başlayıp nerede bittiğini anlayamadığın albümlerden. böylelerinin genelinde olduğu gibi bu da iyidir.
  • çok farklı bir albüm bu. şarkıları zaten mükemmel, fakat kapağından kliplerine, grup üyelerinin imajlarına kadar orijinal, benzersiz, eşsiz.
  • aşşşşşığım aşık bu albüme. zamanında gittim bu albümü kişiliğim yaptım. bütün ergen ergen resimlerimi 'build god, then we'll talk" ile çizdim. hem ağlatır sızlatır, hem de deli gibi dans ettirir. (belki sadece bendedir bu)

    panic! ayrıca 'pretty. odd.' diye bir albümde yaptı. o da ayrı olarak güzel bu arada. daha sık dinlediğim bile söylenebilir. ama bu albümün kişiliğimdeki yerini maalesef dolduramaz..
hesabın var mı? giriş yap