• merkez kitaplar yayınevi'nin yasemin akbaş tarafından yapılan çevirisi ile kitap raflarımıza kazandırdığı nicholas christopher romanı.

    ablam kitabı onyıllardır tek bir kitap dahi satmamış gibi görünen bir kitabevinin tozlar içinde kalmış kelepir kitapları arasında bulup topu topu 5 tl'ye alıncaya kadar varlığından bihaberdim. kitabı elime aldığımda gördüğüm kapak resminin üzerindeki çöl ve çölün üzerinde ışıldayan yıldızlar öylesine davetkardı ki romana el koyup ablamdan önce okumaya başladım. kitap neredeyse göz yoracak kadar küçük puntolarla yazılmış dolu dolu 547 sayfadan oluşuyordu.

    kitabı okudukça yazarını deli gibi kıskanmaya başladım! bu kitabı yazabilmek için karıştırılmamış antik yazı, didiklenmemiş felsefi görüş, araştırılmamış yıldız haritası, hatmedilmemiş dünya atlası, okunmamış mitoloji sözlüğü, değerlendirilmemiş bitki bilim eseri bırakılmamıştı. bunlarla da yetinilmemişti üstelik! ikinci dünya savaşı ve vietnam savaşı üzerine, antropoloji, arkeoloji ve sanat tarihi üzerine, astronomi ve mimari üzerine verilen detaylı bilginin haddi hududu yoktu. en şaşırtıcı olan ise bu veri bobardımanının romana sıkmadan, yormadan, olağanüstü bir ustalıkla nakış gibi işlenişiydi. hey tanrım bu nasıl usta bir yazarlıktı!!!

    yıldızlara yolculuğumu bir buçuk gün içinde tamamlayıp romanda anlatılan her olayı ve her karakteri su gibi içtikten sonra aklımda kalan en iyi tanım şu olabilirdi ancak: hayatımızda en azından bir kerecik olsun başımıza gelmesini düşlediğimiz imkansız tesadüflere ve yıldızlara adanmış bir başyapıttı bu kitap.

    ve bir de kitabın arka kapağında yer alan çok vurucu bir yorum vardı.

    "christopher, kuzey amerika'nın gabriel garcia marquez'i... duygusal ağırlığı olan bir borges..." e.a. johnston.

    kitap ve onun yazarı adına bundan daha doğru bir yorum yapılamazdı...
  • bugün saat 16:00 itibari ile kara kule-silahşör'ü almak isteyen bir arkadaş sayesinde aklıma düşen ve istiklal caddesindeki bütün kitapçılara bakıp bulamayıp, beşiktaş kabalcı dahil yol üzerinde gördüğümüz her kitapçıya sorup hala bulamayıp inat edip kadıköy'e vapurla geçip orada da bulamayıp alamadığım kitap, eve yeni geldim, yorgunum, ideefixe'ten siparişimi verdim bekliyorum. azimliyim okuyacağım.

    not: kara kule serisinin ilk kitabı olan silahşör'de tüm aramalarımıza rağmen bulunamamış ve ideefixe'te de tükenmiş olması nedeniyle siparişte edilememiş boynumuzu bükük bırakmıştır.

    not: silahşör'de bulunmuş ve alınmıştır, burada kitaplarını paylaşmak isteyip mesaj atan tüm yazarlara teşekkürü borç bilirim.
hesabın var mı? giriş yap