• hıdiv kasrı'ni yaptirtan pasa, hıdiv .
  • istanbul'a zamaninda bir cok yeniligi getiren misirli hidiv ailesine mensup bir pa$a.
    1907 yilinda yapilan cubuklu kasrina asansoru yaptirdigi rivayet edilir
  • osmanli tarihinin en talihsiz pasalarindan biridir. tosun pasanin torunu olmasina ragmen mulayim kisiligi ile un salmistir. ama bu ozelligi malinin mulkunun elinden kayip gitmesine sebep olur ve amcasi misirdaki malvarligina el koyar. unlu hidiv kasrini yaptirmistir. rivayete gore kasrin kulesini daha uzun yaptirmak istemesine ragmen padisah abdulhamid tarafindan bu girisimi, "istanbulun en yuksek yapilari minarelerdir" gerekcesiyle engellenmistir. asil nedenin ise pasanin yildiz sarayini gozetlemek ve rusya ile haberlesmek amaciyla kuleyi yaptirdigi endisesi oldugu soylenir.
  • abbas hilmi paşa, mısır'ın son hıdiv'i, ilk sultanı'dır. birinci dünya savaşı'na osmanlı'nın taraf olması üzerine mısır sultanı olarak o da osmanlı saflarına geçer, bunun üzerine tahttan indirilir. hilmi paşa'nın desteği süvayş kanalı'na yapılan osmanlı taarruzunda bizzat yer almaya kadar varmıştır.

    1931'de mısır'daki tüm haklarından resmen vazgeçen abbas hilmi paşa, cenevre'de sürgünde vefat etmiştir.

    edit: düzeltme için astronot8'e teşekkürler.
  • gelini,hanedan defterine kayıtlı olan son osmanlı hanedan üyesi neslişah sultandır.
  • zamanında (1920ler) türk uyruğuna girmek için dönemin halk fıkrasına 900.000 lira hibe eden zat. paranın büyüklüğünü anlamak için; o dönem hindistan'dan türkiye'ye akan nakit miktarının 500.000 civarında olması ve aslında bu paranın büyük taarruz düzenletecek kudrette olduğu bilinmesi gerekir. bunlar göze alındığında aslında türk modernleşmesine dolaylı yoldan yaptığı katkıyı anlamak zor olmayacaktır.
  • dalaman ve yöresinde ilk yerleşim tarihi m.ö. 7. yüzyıla dek uzanıyor. likyalılar ve karyalılar‘ın uzun süre iç içe yaşadığı bölge, m.ö. 545‘de perslerin hâkimiyetine geçiyor. daha sonra bölgede sırasıyla büyük iskender, romalılar ve bizanslılar hüküm sürüyor. 1284 yılında menteşe beyliği‘nin eline geçmesiyle birlikte dalaman ve yöresine hızlı bir türk göçü başlıyor.

    19.yüzyılın başlarında kavalalı mehmet ali paşa mısır’ı ele geçirdi ve mısır valisi oldu. ileriki yıllarda da osmanlı ordularını yenerek kütahya’ya kadar ilerledi. kavalalı mehmet ali paşa’nın işgal ettiği yerlerin içinde, zamanın osmanlı imparatoru ııı. selim’in annesi mihrişah hatun’a hediye ettiği tepearası, eskiköy, dalyan, ortaca, akıncı, güzelyurt ve dalaman’ın tamamını kapsayan 360 bin dekarlık çiftlik alanı da bulunuyordu.

    kavalalı’nın osmanlı ile yaptığı anlaşma gereği mısır’ın idaresi babadan oğla geçecekti. bu anlaşma sayesinde mehmet ali paşa’nın ölümü ile arazilerin idaresi aileye kaldı ve 1874’de doğan ıı. abbas hilmi paşa ileriki yıllarda mısır’a hidiv olunca mısır ve dalaman’daki toprakların da mülkiyetini ele geçirdi.

    abbas hilmi paşa, 1905 yılında gemi ile sarsala koyuna geldi. bugünkü dalaman’ın henüz olmadığı o günlerde, 30 evin bulunduğu söğüt isimli bir köyün bulunduğu bölge oldukça verimli toprakları ve uçsuz bucaksız ovaları ile av meraklısı olan abbas hilmi paşa’nın büyük beğenisini kazandı.

    bölgeye yerleşen mısır hidivi, kısa sürede iskele ve depo inşa ettirdi. etraftaki bataklıkları da kurutan hidiv, son iş olarak dalaman’a bir av köşkü yaptırmak için harekete geçti. aynı günlerde hidiv’in mısır’a da bir tren istasyonu projesi vardı. her iki projeyi de fransız mimarlara verdi.

    iki binanın da projesi hazırlandı ve fransa’dan biri dalaman’a diğeri de mısır’a olmak üzere 2 ayrı gemi proje ve malzemelerle birlikte yola çıktı. kimi rivayete göre gemilerin rotaları yanlış verildi, kimilerine göreyse malzeme ve projeler yanlış gemilere yüklendi ama sonuçta mısır’a gitmesi gereken tren istasyonu projesi dalaman’a, av köşkü projesi ise mısır’a gitti.

    sarsala koyuna gelen gemilerdeki malzemelerin bir kısmı abbas paşa’nın sıcağa dayanıklı diye mısır ve sudan’dan getirdiği işçilerin sırtında, daha ağır malzemeler ise kağnı, deve ve eşeklerle yaklaşık 12 kilometrelik mesafeye götürüldü. iddialara göre hidiv abbas paşa bu kağnıların geçmesi için bu alana özel yol yaptırmıştı. vakit kaybedilmeden binanın inşasına başlandı ve kısa sürede bitirildi. inşaat bitince de dalaman’a bir tren istasyonu, mısır’a da o yıllar için oldukça modern ve mükemmel bir av köşkü ortaya çıktı. hatta plana göre yapılan binanın hatalı olduğunu fark etmeyen işçiler bina önüne bilet gişesi yapmış ve ray döşemişti.

    dalaman’a geldiğinde yapılan yanlışlığı anlayan hidiv, bitmiş binayı yıktırmadı ancak gişe bölümü ve rayları kaldırttı. ileriki yıllarda da istasyonun yanında bir de camii inşaa ettirdi ve 1928 yılına kadar çiftlik hidiv abbas hilmi paşa’nın mülkiyetinde kaldı.

    hidivi abbas paşa‘nın çiftliğin reorganizasyonu için aldığı banka kredisini geri ödeyememesi üzerine çiftlik özel bir yasa ile atatürk tarafından 1928 yılında hidivi‘den alınarak, gros adında bir fransız şirketine kiralanıyor. şirket tarafından 10 yıl işletildikten sonra, 1938 yılında atatürk‘ ün vasiyeti doğrultusunda ziraat vekâletine bağlı devlet işletmeleri kurumu‘na devredilen çiftlik; 1950 yılından sonra dalaman devlet üretme çiftliği oluyor. bu tarihten itibaren jandarma karakolu olarak kullanılan bina, 1958 yılında devlet üretme çiftliği’ne devredildi. çiftlik, 1984 yılından bu yana da tigem çatısı altında, dalaman tarım işletmesi müdürlüğü olarak çalışmalarını sürdürmektedir.
  • --- alıntı ---

    1874 ile 1944 arasında yaşamış olan hıdiv abbas hilmi paşa iyi, başarılı ama şanssız bir devlet adamıydı. sultan abdülhamid devrinden itibaren osmanlı’ya sadece kâğıt üzerinde bağlı görünen ve fiilen ingiliz işgali altında bulunan mısır’ın uzun seneler hükümdarlığını yapmış fakat birinci dünya savaşı’nın patlamasının ardından londra’ya değil istanbul’a bağlı kaldığı için 1914 aralık’ında ingilizler tarafından tahtından indirilmiş ve hayatının son 30 senesini sürgünde geçirmişti.

    türkiye ise, kendisine sadık kalmayı tercih eden hıdiv’e sonraki senelerde yapmadığını bırakmadı. sürgün yıllarında artık sadece zengin bir işadamı olan abbas hilmi paşa’nın türkiye’deki gayrımenkullerinden bazılarına cumhuriyet’in ilânından sonra el kondu, hıdiv mallarını düşük fiyatlarla elden çıkartmaya zorlandı, sahibi olduğu ve kâr ettiği görülen bankasının iflâsına çalışıldı, boğaz sırtlarındaki ikametgâhı olan hıdiv kasrı da belediye’ye devredildi ve mısır’ın sâbık hıdiv’i abbas hilmi paşa, varlık vergisi’nin kapsamına bile alındı.
    --- alıntı ---
    kaynak:
    https://m.haberturk.com/…1-kahirede-kraliyet-nikahi
  • 25 ocak 2009 tarihli teke tek özel'de, özellikle gayrimüslimleri hedef aldığı ve azınlıklardan türklere servet transferi yapılması için yapıldığı söylenegelen varlık vergisi'ne tabi tutulduğu, varlık vergisi'nin müslim/gayrimüslim ayrımı yapmadığının göstergesinin abbas hilmi paşa olduğu, paşa'nın türkiye/osmanlı yanlısı tutumu nedeniyle 1. dünya savaşının başlamasına müteakip mısır hidivi olarak oturduğu tahttan indirildiği, türkiye'de bulunma sebebinin bu olduğu, varlık vergisine muhatap olması sonrası türkiye'yi terkettiği ifade edilmektedir.

    kaynak:

    https://youtu.be/qqceuexcxps?feature=shared
hesabın var mı? giriş yap