• ankaragücü'nün altyapısında yetişen ve halen paf takımında orta saha ve ön libero pozisyonlarında oynayan, 1991 doğumlu, 4 kez u-15, 2 kez u-17 ve 20 kez u-16 olmak üzere 26 kez milli olmuş, 2009 yılına kadar ankaragücü ile sözleşmesi bulunan futbolcu, aynı zamanda ankaragücü paf takımı ve u-16 türk milli takımı'nın kaptanlığını yapan genç yetenek.

    kamuoyunda ismi bir süre önce manchester city’nin davetlisi olarak manchester’e gitmesi ve bu takımdan transfer teklifi almasıyla duyuldu. geçtiğimiz sezonun ikinci yarısında ankaragücü a takımıyla antrenmanlara çıktı. halen 58 forma numarasıyla a takımı kadrosunda yer almaktadır.

    ziya adnan'la yapmış olduğu söyleşi kendisi hakkında bir miktar fikir vermektedir.

    ***

    adı abdülkadir kayalı;

    ankaragücü paf takımı ve 16 yaş altı türk milli takımı'nın kaptanı. geçtiğimiz sezonun ikinci yarısında ankaragücü a takımıyla antrenmanlara çıktı. onu yaşıtlarından farklı kılan, futbol sahalarındaki ustalığı. öyle ki, ingiltere premier liginin köklü kulüplerinden manchester city’nin davetlisi olarak manchester’e gitti ve bu takımdan transfer teklifi aldı. dünyaca ünlü bir kulüpten teklif almak, üstelik 16 yaşında, her futbolcunun en büyük hayali olmalı. yaz sıcağının ankara’yı kavurduğu bir paf takımı antrenmanı sonrası görüştüm abdülkadir ile. hayallerini, ingiltere macerasını, futbola olan tutkusunu, özel yaşantısını sordum, içtenlikle cevapladı...

    • bize kısaca kendini anlatır mısın? futbola nasıl başladığını, aileni, okulunu...

    adım abdülkadir kayalı, 1991 yılının ocak ayında ankara’da doğdum, 16 yaşındayım. batıkent kaya beyazıtoğlu lisesi'nde okuyorum. üç kardeşiz. annem ev hanımı, babam bir bankada şube müdürü. babam iyi bir ankaragücü taraftarı. ankaragücü’nün maçlarını kaçırmaz. ailemle birlikte ankara batıkent’de oturuyorum. ankaragücü’ne altı sene önce yaz okulunda başladım. altı sene içersinde paf takıma oradan da a takıma yükseldim.

    futbol ile ilk tanışmam hemen her çocuk gibi sokakta oldu. sonrasında, babam beni yaz okuluna yazdırdı. önceleri diğer yaz okullarına gittim ama gerçek anlamda futbola başlangıcım ankaragücü yaz okulunda oldu. üç aylık bir dönemden sonra, kış okuluna devam ettim. hocalarım bir süre sonra beni özel gruba dahil etti. yaklaşık iki sene özel gurupta c genç takımına hazırlandım. yaşıtlarımdan bir sene önce c genç oynadım. sonra, kendi yaşıtlarıma bir sezon daha c genç oynadım. sonrasında, arif hocanın (ankaragücü alt yapı sorumlusu arif peçenek) desteğiyle paf takıma yükseldim.

    • kaç senedir paf takımda oynuyorsun?

    bu ikinci senem. aynı zamanda a takımla antrenmanlara çıkıyorum.

    • idealin nedir diye sorsam...

    her futbolcu belli bir yerlere gelmek ister. ben farklı olmak, özel bir futbolcu olmak istiyorum. gerçek anlamda bir yıldız olmak en büyük hedefim. zaman neyi getirir bilmiyorum ama en iyisini yapmak için elimden geleni yapacağım. gelecekte bir gün, türk milli takımda kaptanlık yapmak istiyorum.

    • oynamak istediğin bir takım var mı?

    var. liverpool takımını çok seviyorum. steven gerrard ile yan yana oynamak en büyük hayalim. onun oynadığı bütün maçları heyecanla izlerim. mükemmel bir orta saha oyuncusu olduğunu düşünüyorum.

    • ingiltere macerandan bahseder misin?

    ben aynı zamanda kendi yaş grubumun mili takım kaptanıyım (u16). u15 ile başladım, orada kaptanlık yaptıktan sonra u16’ya geçtim. hocalarımız şenol ustaömer ve hami mandıralı. o zaman u15 de turan mesci hoca idi. 2006 senesinin yaz aylarında, irlanda’ya kampa gittik ve orada irlanda’ya karşı iki maç oynadım. o iki maçta da iyi oynadım. ankara’ya döndükten yaklaşık bir hafta kadar sonra, bir türk menajer benimle görüşmek istediğini söyledi. görüşmede, manchester city kulübün beni beğendiğini, kampa davet ettiklerini dile getirdi. o zaman çeşitli nedenlerden dolayı gidemedim. paf takımında ve milli takımda oynamaya devam ettim. sonrasında bir kez daha davet ettiler. bu sefer kulübüm izin verdi, babamla birlikte manchester’a gittik, oradaki kampa katıldım. dünya şampiyonu olmuş manchester city genç takımı ile antrenmanlara çıktım. kamp süresi çok güzel geçti. anlaşabileceğim kadar ingilizcem var. ben istersem bu takımda oynayabileceğimi söylediler. tesisleri, antrenman sahaları futbola olan yaklaşımları mükemmeldi. beni transfer etmek istediklerini söylediler. ancak ben ankaragücü’nün sözleşmeli futbolcusuyum.

    • ingiltere’de ne kadar kaldın?

    yaklaşık iki hafta kadar...

    • manchester city’de veya başka bir ingiliz takımda futbol oynamak ister misin?

    evet çok isterim. zira oradaki şartlar, olanaklar çok farklı. orası futbolun beşiği ve ben orada kendimi çok daha fazla geliştireceğime inanıyorum. orada gerçek anlamda yıldız bir futbolcu, avrupa’nın sayılı isimlerinden biri olabilirim. buna yürekten inanıyorum.

    • ingiltere ile türkiye arasındaki gözlemlediğin farklılıklar neler?

    futbol üzerine konuşursak oyun sistemi, ve tempo çok farklı. bilirsiniz, ingiltere için ‘futbolun beşiği’ derler, ben orada gerçekten bunu hissettim. antrenman yöntemleri, beslenme, saha dışındaki yaşam biçimleri örnek alınası. gerçek anlamda futbol oynamak için ne yapılması gerekiyorsa onu uygulamaya koymuşlar. imkanları bize göre çok daha geniş. maddi bakımdan da kulüpleri bizim kulüplerimize göre çok daha ileri boyutta.

    dışarıdaki yaşam biçiminde de gözlemlediğim herkesin kurallara uyuyor olması.

    • konuyu paradan açmışken, sana maddi açıdan bir teklif sundular mı?

    (burada gülümsüyor, bu soruya cevap vermek istemediğini anlıyorum.)

    • diyelim ki manchester city’e transfer oldun; ingiliz futboluna adapte olacağına inanıyor musun?

    evet, kesinlikle inanıyorum. ben takımım da ön libero görevinde oynuyorum. aynı zamanda orta sahanın her bölgesinde oynayabilirim. tempolu futbola ayak uydurmakta zorlanacağımı sanmıyorum. ingiliz futbolu tempolu ve sert ki bu da benim oyun stilime çok uygun. elbette bunun bir uyum süreci vardır, zira ingiltere ligi bizim ligimize göre daha üst düzeyde. yine de uyum sağlayacağıma inanıyorum.

    • eksiklerin nelerdir sence?

    her futbolcunun mutlaka eksik olduğu yönleri vardır. bende eksiklerimin çok olduğunu düşünüyorum. mesela fizik ve kondisyon açısından çok daha iyi bir seviyede olmam lazım. şimdi yaşım küçük sayılır, ama yaşım ilerledikçe kuvvetimi ve dayanıklılığımı artırmam lazım. daha hızlı oynamam lazım. daha önce de söylediğim gibi, ben sıradan bir futbolcu olmak istemiyorum. gerçek anlamda bir yıldız olmak hayalim ve bunun içinde çok çalışmam gerektiğinin farkındayım.

    • örnek aldığın bir futbolcu var mı?

    (burada gülümsüyor) steven gerrard. liverpool’u çok seviyorum, aynı zamandan barcelona’ya da sempatim var.

    • ingiltere’deki yaşam hakkındaki görüşlerin?

    türkiye’ye göre çok farklı. daha sade ve herkes kendi yaşantısında. toplum olarak kurallara uyuyorlar, birbirlerine karşı saygılılar ve en önemlisi futbolu çok seviyorlar.

    • bu söyleşiden önce, bana senin ingiltere maceranla ilgili bir hikaye anlattılar. bir kez de senin ağzından duymak isterim manchester city’li yöneticinin söylediklerini...

    kamp esnasında beni bir gün manchester city’nin stadına götürdüler. stadın özel bir yerinde, gelecekte yıldız olacağına inandıkları futbolcuların duvarlara asılmış büyük resimleri vardı. bana 4 veya 6 numaralı formayı vereceklerini ve resmimi buraya asacaklarını söylediler. benim de gelecekte bir gün, bu takımda yıldız olabilecek yetenekte olduğumu söylediler. maine road stadı bayağı büyük ve görkemli, doğrusunu söylemek gerekirse hayran kaldım.

    yöneticilerden bir bana;
    "bu sahaya baktığında ne görüyorsun?’"
    diye sordu. ben, çok ihtişamlı bir stat ve mükemmel bir saha gördüğümü söyledim. o da bana dönerek;
    "ben bu sahada seni gelecekte bir gün manchester city forması ile oynarken görüyorum..." dedi.

    ben bu konuşmadan, o stat da yaşadıklarımdan, orada gördüklerimden, stadın ihtişamından çok etkilendim. dünyaca tanınan bir ingiliz takımının, benimle bu derece ilgilenmesi beni duygulandırdı.

    • bu görüşmenin sonucu ne oldu, kulübün ile temasa geçip resmen seni istediler mi?

    bildiğim kadarı ile kulübüm ile irtibata geçtiler ve beni istediler. ancak türkiye’nin avrupa birliği üyesi olmaması, benim yabancı futbolcu statüsünde oynayacak olmam işleri zorlaştırıyor. şu anda ben de beklemedeyim, hala takip ettiklerini biliyorum. bana düşen çok çalışmak, elimden gelenin en iyisini yapmak ve hep ileriye bakmak. babam beni ankaragücü forması ile 19 mayıs stadının yeşil çimlerinde görmek istediğini söylüyor ve ben de ankaragücü ile en iyi yerlere gelmek için çalışıyorum.

    (burada ben de abdülkadir’i ankaragücü forması ile a takımda oynarken görmek istediğimi söylüyorum, gülümsüyor.)

    • manchester’de unutamadığın, seni gülümseten bir anın var mı?

    var. orada bulunduğum ikinci günümde, takım hazırlık maçı yapacaktı ve benim de oynayacağımı söylediler. maça başladım ve ilk on dakikada üç kez topla buluştum ve üçü de dar alanda ve zor pozisyondaydı. üç kez de topu olumlu kullandım, pas hatası yapmadım. maçı yandan izleyen antrenör, düdüğünü çaldı, beni yanına çağırdı. ben oyundan çıktım ama oyun devam ediyordu. şaşırdım. tercüman aracılığı ile yeteneğimden bir kez daha emin olduklarını, üç kez topu çok iyi kullandığımı, maça devam etmeme gerek olmadığını söyledi.

    sonrasında kamp yaptığımız otelde, üzerimizde takımın eşofmanları ile dolaşırken, manchester city tarafarları ile karşılaştık. gerçekten çok fanatikler. bir anda etrafımı sardılar, imza isteyenler, fotoğraf çektirmek için sıraya girenler. o otelde bana inanılmaz ilgi gösterdiler. iki tane t-shirt’üm vardı, birini imzalayıp hediye etmek zorunda kaldım. a takımın bir futbolcusu olsam, bana gösterecekleri ilgiyi tahmin edebiliyorum.

    • futboldan geriye kalan zamanlarında ne yaparsın, hobilerin nelerdir?

    yaşım küçük olmasına rağmen mümkün olduğu kadar profesyonel yaşamaya ve düzene inanırım. sinemayı ve kitap okumayı çok severim. futboldan arda kalan zamanlarımı evde geçiririm. her şey futbol ile başlayıp futbol ile bitmiyor. insanın her alanda kendini geliştirmesi gerektiğine inanıyorum.

    • taraftarın olduğun takımı sorsam?

    ankara’lıyım, ankaragüçlüyüm. o yüzden de burada futbol oynamaktan çok mutluyum. en minik c genç takımında da oynasam, a takımına da sahaya çıksam, benim için ankaragücü forması ile sahaya çıkmak gururdur. ankaragücü’nün her maçına giderim…

    • gelecekte bir gün sana üç istanbul takımından teklif gelse onlara mı, yoksa manchester city’e transfer olmayı tercih edersin?

    manchester city’i tercih ederim, çünkü ingiltere premier lig, dünyanın en iyi ligi, ve bu ligde forma giymek, bir türk olarak ülkemi orada temsil etmek bana onur verir. biliyorsunuz, avrupa’da türkiye’den gitmiş türk futbolcusu çok az. orada oynamak ve kendini kabul ettirmek benim hayalim.

    • ingiltere’de futbol oynuyor olsan, sence karşılaşacağın zorluklar neler olur?

    yaşam tarzına alışmam zaman alabilir zira orada yaşam çok farklı. biliyorsunuz, biz türkler duygusal insanlarız, çabuk küser, çabuk alınırız. dil konusunda ilk başlarda biraz sıkıntı yaşayabilirim ama zamanla bu sorunu aşacağıma inanıyorum. ayrıca, oradaki futbol standardı çok yüksek. sürekli çalışmak gerek. inanır mısınız manchester city’nin akademisinin altı çalışma sahası ve iki kapalı çim sahası var. tesisleri mükemmel, futbola gerçekten önem verdiklerini hemen anlıyorsunuz. haliyle beklenti de yüksek oluyor. o beklentiye cevap verebilmek için sürekli çalışmak ve kendini hep ileriye götürmek gerekir. premier lig'de, alt yapıdan a takıma en çok futbolcu veren kulüp manchester city ve bu gerçeği orada gözlemledim.

    • avrupa’da formasını giymek istediğin başka bir takım var mı?

    barcelona’ya sempatim var, orada da en çok beğendiğim futbolcu deco.

    • sence, türkiye’de futbolcu olmanın zorlukları nelerdir?

    futbol öyle bir meslek ki, gelecekte ne olacağını bilemiyor insan. türkiye’de futbolcu hak ettiği standartları ve güvenceyi bulamıyor. mesela, ülkemizde alt yapılara gerektiği kadar önem verilmiyor. yabancı futbolcuya takılmış vaziyette türk futbolu. avrupa’da, kendine kaliteli liglerde yer bulamayan futbolcular buraya geliyorlar, haliyle genç futbolcuların kendini gösterme fırsatı kısıtlanıyor. inanın, türk futbolunda çok yetenekli futbolcular var, ama şans verilmediği için kaybolup gidiyorlar. türk futbolunda, gençlere önem ve şans verilmesi gerek diye düşünüyorum.

    • türkcell süper ligin kalitesi hakkında düşüncelerin nelerdir?

    avrupa’nın kaliteli ligleriyle mukayese edersek bence kaliteli değil, çok daha iyi olması lazım. zaten avrupa’da aldığımız sonuçlardan da bu gerçek ortaya çıkıyor. avrupa’da tek başarı yakalayan takım galatasaray, o da bir kez uefa kupası. sonrasında devamı gelmiyor. ama bakarsanız, fenerbahçe’nin ön eleme turundaki belçika takımı anderlecht bile sayısız kupa kazanmış, ki belçika ligi de çok üst düzey bir lig değil.

    bence türkiye liglerinin, türk futbolunun çok daha iyi yerlerde olması lazım.

    • kendini şanslı sayıyor musun?

    hem de çok. öncelikle kulübüm bana tanıdığı imkanlar benim bu noktaya gelmemi sağladı ve biliyorum ki daha önümde çok yol var. tesis ve imkanlar olarak yetersiz bir anadolu takımında olsa idim kendimi bu kadar geliştiremezdim. burada arif hoca başta olmak üzere, tüm hocalarıma (gökhan hoca, dünyacan hoca, nazmi hoca) teşekkür ediyorum. onların bende emekleri büyüktür.

    • söyleşi için teşekkür ederim.
  • ajansspor'un haberine göre chelsea 'nin transfer etmek istediği futbolcuymuş. ben de bu sayede kendisini yeni tanımış oldum. oynadığı maçlara bakılırsa epey gelecek vaad ediyor. ileride ön libero için galatasarıymızda da görmek isteriz kendilerini
  • fenerbahçe ile 4,5 yıllık anlaşma imzaladığı iddia edilen futbolcu..

    http://www.sporx.com/futbol/superlig/138918/
  • ilk kez u17 milli takımı forması ile izledim onu , antalya’da düzenlenen u17 avrupa şampiyonasıydı, kalecisinden, ileri uçtaki batuhan karadeniz’e kadar üzerinden şımarıklık akan genç milli takımın kaptanıydı. yarı finalde penaltılarla fransa’ya kaybeden takımın kuşkusuz akıl ve fizik olarak en olgunlaşmış oyuncusuydu. yaşı küçültülmüş dediler onun için ne kadar doğru bilinmez fakat abdülkadir, fenerbahçe formasının ağırlığını kaldırabilirse yeni damat olan bir abisini yakın zamanda kulübeye aragones ile sohbete yollar. o kadar iddialıyım ama fenerbahçe onun için henüz erken gibi görünüyor, inşallah zamanında ingiltere’den gelen teklifleri aramaz.
  • transferi resmiyete dökülmüş futbolcudur. gökhan emreciksin ile birlikte fenerbahçe'ye 4.5 yıllık imza atmıştır. ilgili link için;

    (bkz: http://fenerbahce.org/…08/detay.asp?contentid=14265)
  • su anki fenerbahce ortasahasında rahatlıkla oynayabilecek durumdadır gördüğüm kadarıyla. selcuk deniz josico ve maldonado 4lüsünün tamamından daha çok sans bulmayı gerek u-17 performansıyla gerekse de diğerlerinin performansı göz önüne alındığında hak etmektedir. hadi apo, mahcup etme bizi!
  • fenerbahçe'ye gökhan emreciksin ile aynı anda transfer olmasının nedeni boluspor'un gökhan emreciksin transferinden %50 pay alacak olması dolayısıyla ciddi bir maddi kayıp yaşayacak olan ve transferi günlerdir bekleten ankaragücünün boluspor'a para vermemek olma ihtimali yüksek oyuncu. büyük ihtimalle gökhan'ın bonservisi 500 bin ytl iken abdülkadir 3,5 milyon ytldir.
  • aslında gökhan emreciksin ile ayrı ayrı tarihlerde çoktan anlaşma sağlanmış, fakat 5 ocak'tan önce resmi olarak duyurulamayacağından dolayı bu tarih geldiğinde transferi gökhan'la beraber aynı anda açıklanmış olan futbolcu.
    (bkz: #14732551)
  • genç oyuncu öğütme makinası fenerbahçe'nin bitireceği yeni futbolcu kardeşimiz.allah sabır versin diyorum kendisine...
    (bkz: gürhan gürsoy)
    (bkz: olcan adın)
    (bkz: can arat)
    (bkz: ilhan parlak)
    hatta 25 yaşına kadar
    (bkz: semih şentürk)
  • kanımca transfer olduğu takımın hangisi olduğunu hala idrak edememiş futbolcudur.

    (bkz: dünyanın en büyük kulübüne geldim)
    http://www.sporx.com/…tegori=29&takim=107&go=138923

    yazarın notu: futbolcunun yeteneğini yada fenerbahçe'nin büyüklüğünü küçüklüğünü tartışmıyorum ama azıcık insaf yahu. şu genç yaşta nedir bu gelir gelmez moda girmeler, spekülatif açıklamalar falan?
hesabın var mı? giriş yap