acuze
-
-
ihtiyar, çok yaşlı kadın.
-
kimi zaman saçı uzun, matmazel, hanımefendi gibi anlamlara da gelir.
-
çirkinlik, kokuşmuşluk
-
cadaloz kadının en ucuzu. değilse de olabilir en azindan.
-
çok yaşlı kadın, kocakarı ve sırtlan gibi anlamları olan arapça sözcük. divan şiirindeki kullanımına 16. yüzyıldan bir örnek beyit:
hâne-i şehde sanasın iblîs
vâridi bir 'acûze pür-telbîs
(padişahın evinde, hileci [ve] şeytan kılıklı bir kocakarı var idi) -
gereksiz süslü, abartılı kıyafetli, az tıknaz, burnu havada ve biraz da içi geçmiş kadın için kullanılan hoş bir sıfat.
-
dagon'da paul marsh'ı gören ezequiel'in verdiği tepki.
-
yer cücesiyle birlikte en komik bulduğum hakaretlerden.
-
huysuz, kötü yüzlü yaşlı kadın. anadolu'da "hele acuzeye bak hele" şeklinde cümleleştirilir. kin ve nefret dolu bir söylemdir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap