• gece gece aklıma takılan soru.

    öncelikle şöyle bir örnek vermek istiyorum. diyelim ki hakimsiniz ve karşınıza bir dava geldi. dava konusu ise hırsızlık.

    vatandaşın biri cebindeki son parası ile fırından ekmek almış eve giderken başka birisi fırsattan istifade elindeki ekmeği çalarak kaçıyor. hırsızı yakalıyorlar ve hakimin huzuruna çıkarıyorlar. ekmeğin sahibi "son paramdı ve 2 ekmek aldım. evde sadece ekmek yiyecektik, yanında katığım bile yoktu, davacıyım" diyor.
    öbür tarafta ise ekmeği çalan kişi "çaresizdim ve 3 gündür yemek yememiştim. bir anda sıcak ekmek kokusunu alınca gözüm dönmüş ve çalmış bulunmuşum, pişmanım" diyerek kendini savunuyor.

    bu durumda hâkim olsan ne karar verirdin?
  • ikisi de.
  • merhamet sömürüye açıktır. birinden biri seçilecekse adaleti seçerim.
    ancak “hakim takdiri” diye bir şey var “ki sanırım adalet içinde merhamet içerir.”
  • adalet her zaman merhameti getirir.adaletli olursak haksızlığa uğrayan insanlara karşı merhametli de olmuş sayılabiliriz.
    ama merhamet, adaleti çoğu zaman getirmez.suç işleyen birine merhamet etmek kimi zaman tekrar aynı suçu işlemesine yol açabilir.
    kadın cinayetlerine bakın şikayet edilen erkek ya mahkemede ya karokolda mutlaka yalvarıp yakarmış bir şekilde merhamet dilenmistir.ama gel gör ki yine aynı suçu işlemiştir.*
  • merhamet daha çok vicdan bağlamında yerini bulan bir eylemseldir ve vicdanı kırık insanların bunu ortaya koyması mümkün olmayandır.

    adalet ise egemen adına şiddetin yasal olarak yerine getirilmesini sağlar.
  • klişe olacak belki ama duruma göre değişir.
    karar verici makamda iseniz adalet.
    insan ilişkilerinde merhamet.
    zira adaletin kestiği parmak acımaz (gerçekten adalet varsa). ama birine gösterilen merhamet, diğerine zulüm olabilir.

    olaya gelirsek, ikisinin haklarını yarıştırırdım. bu durumda ikisinin de yaşama hakkı tehlikede görünüyor. birisinin başka yemeği yok, diğeri üç gündür aç.
    dava açıldığında malı çalınan hala yaşadığına göre, olayın yaşandığı anda çok da zor durumda değilmiş, diğeri daha zordaymış diye düşünürdüm.
    bu nedenle roma hukuku döneminden beri varlığını koruyan "zorunluluk hali kanun tanımaz" kuralı gereğince hırsıza ceza vermezdim. imkanı varsa ve hakkaniyet gerektiriyorsa malı çalınan adamın zararını karşılatabilirdim.
    yani, adaleti sağlamaya çalışırdım.
  • suçsuz adalet, suçlu merhamet ister.

    (bkz: kime göre)
  • adalet, merhamettir zaten.
  • (bkz: adalet)
  • bir adam günün birinde açlıktan ölecek duruma gelirse, bunun tek suçlusu devlettir. bu durumda adaleti devlete merhamet etmemekle sağlarsın. işte adamlara hem adalet hem merhamet.
hesabın var mı? giriş yap