*

  • toplam anlamindaki fransizca kelime. bu toplamin sadece sizin masayla sinirli kalmasi gerektigini hatirlatmaya da zaman zaman ihtiyac duyulur.
  • lokantalarda verilen hesap pusulasi iste.
  • özellikle pahalı lokantalarda "hesap" kelimesinin hanzoluk olduğunu düşünen türkçe katillerinin kullandıkları kelime ...
  • herhangi bi yere yemee veya isteğe göre içmeye gittiinizde içtiklerinizin ve yediklerinizin çizgi ve çarpı halinde belirtildii kağıt..adisyonunuzun üstünde x o oynanmış gibi görünüosa..afiet olsun..
  • esnaf lokantalarında * nerdeyse hiç olmayan, biraz palazlanmış "restoran"larda çentik usulü tutulan ve menülerinde yaban mersini soslu levrek olan lokantalarda daha bir elektronik olarak hesaplanan hesabınızın burnunuza sokulduğu bir kağıt parçası. ödersiniz, geçersiniz. adisyonun (yediklerinin) tadını unutmak isteyenler;
    - adisyonu cebinize atmayınız.
    - fatura da almayınız. ya da fiş (konumuna göre diyorum arkadaşım).
    (bkz: gereksiz fişler adamı şişler)
  • nevizade'de bile olsa, basit normal bir yemeğe süper egzotik tatlar katan zımbırtı.

    kulev xx
    merago x/
    advencir xxxx
    hramt /
    dirtoşkta xx
    beeer xxxxxxxxx
    rkynr xxx/

    ulan ne yediğimizi bi bilebilsem valla kavga çıkaracam.
  • izmir'de öğrenciyken şiir kafeye gittim. nasıl merak ediyorum, ballandırarak anlatmış arkadaşlar. gideceğim günü de öyle seçmişim ki kimsecikler yanımda değil, sevgilim bile. tek başıma gittim. sıkılacak bir yer değil zaten. masalar çok güzel. şimdi hatırlamıyorum hangi şairin, oturdum bir masaya. param da çok az. altı sıfırın yerinde durduğu zamanlar olduğu için örnek veremem; ama şimdinin parasıyla beş liram vardır ki çaydan kahveden sonra anca yol parası kalıyor. ondan hesap yaparak içiyorum. okuduklarımdan da artık ne anlıyorum varın siz düşünün öyle yol parasının ucunu kaçırmayayım diye kasılmışken. neyse bitti işlerim, kalktım, hesabı ödemek istedim. adam adisyon nerede dedi. adisyon yok dedim. adisyon almadınız mı dedi. yok hocam adisyon falan dedim, ter bastı tabi, sadece çay kahve. arkadaşım adisyonu masada mı bıraktınız der iken jeton düştü. yerin bir tarafına da kaçtım; ama belli etmemeye çalıştım.

    kafelerde lokantalarda masamıza garson tarafından getirilen ve fakat yenmeyen/içilmeyen nadir şeylerdendir. hafızamda hoş/nahoş bir anıyla güzide yerlerden birini tutan minik ayrıntıdır aynı zamanda.
  • kimisi adüsyon seklinde telaffuz ediyor sanki.
hesabın var mı? giriş yap