• slovenya'nın resmi havayolu: adria airlines. adriatic'ten geliyor sanırım adı. ljubliana havaalana inipkalkan tek havayolu ayrıca. istanbul'dan direk uçuşları var. başta şaşırtıcı geliyor, kim uçar istanbul-ljubliana arasını diye düşünüyo insan. ancak olay şu: istanbul'dan roro ile kamyonlarını gönderen şoförler bu uçağa biniyor ve itamlya'nın trieste limanına 2 saatte karayoluyla geçiyor, en yakın havaalanı ljubliana çünkü. tabi istanbul seferini yapan adria uçağındaki muhabbet de kamyoncu muhabbeti oluyor. özellikle hostesler servise çıktığında uçakta yükselen uğultuyu gerçekten ilginç.
  • "i sense a soul, in search of answers."
  • türkiye'den avrupaya yapılan kara taşımacılığının önemli köprüleriden birini oluşturan havayolu. check in sırasında insanlara sürü muamelesi yapılan, "seni almıyorum uçağa, git bakalım şimdi" diye bağıran kontuar görevlilerinin bulunduğu enteresan bir şirket. kamyon şöförü yada öğrenci yada genel müdür, hepsi aynı parayı ödeyerek yolculuk yaptığının farkında olmadıkları aşikar. her ne kadar arz talep ilişkisi göze batsada; rahatsız edici bir ortam. hergün saat 5.30'da kalkan uçak için 3.30'da açılan kontuarda bir anda bir yığın koca göbekli esmer adamı itiş kakış görmek de enteresan bir olay.
  • slovenya'nın resmi havayolu adria. efendim geçenlerde viyanaya adria ile aktarmalı uçmuşluğum vardır. uçağın tamamı tır şoförleri ile doluydu. ihalede en uygun fiyatı adria vermiş. neyse ikramlar başlamadan az önce yanımdaki tır şoförü abi nerelisin, öğrenci misin staja mı geldin muhabetine geçmişti zaten. bu arada hostes sormadan o bana sordu ne içersin diye. portakal suyu dedim. o da kadına aynen türkçe portakal suyu dedi. kadın anladı. kendisi içinde elma dedi. kadın bunuda anladı. üstüne bize türkçe çay veya kahve? dedi. bizim şoförlerimiz ingilizce öğrenmeyince onlar türkçe öğrenmiş. en azından ikramlarda anlaşıyorlar. hatta slovenyaya girişinizde pasaport memuruda "merhaba" diyerek karşılıyor sizi.
    ikramlarda çok ilginç: peynirli börek, yoğurt ve kutu portakal suyu. şoförler domuz salamı içermesin diye sandviç tarzı şeyleri kaldırıp, böreğe çevirmişler. menüden sonra ilave içecek servisi oluyor. fakat önemli nokta şu ki, daha önce var olan içki servisi şoförlerin birbirleriyle kavga etmeleri sebebiyle kaldırılmış. fark olmuş mu, tabiki hayır, uçaktan korkan şoförler uçağa binmeden içkilerini yine içiyorlarmış.
    yolculuk 2 saat. muhtemelen yanınıza bir tır şoförü düşecektir. ama onlarda tabi bizim insanımız. sırf bu yüzden vazgeçip vazgeçmemekte tabiki özgürsünüz.
  • uçakta ne idüğü belirsiz etten olan kıymalı börekler dağıtan havayolu şirketi. sabahın 5'inde uçağa bindik, yorgunluktan uykuya dalmışım. bir anda kendimden geçip "öööeeehhh" diye bağırarak uyanmışım. o da nesi? leş gibi bir koku uçağı sarmış. kokuya uyanmışım valla! dedim istemiyorum ben o börekten. domuz etinden midir eşek etinden midir nedir yani bu böreğin olayı?! o börekten yemeyin sakın haa.
  • yeni bir yazar. hosgelmis, sefa getirmis.

    z.o.edit: siyirmissiniz yemin ediyorum.
  • muhteşem yaratıcı bir nick. kırk yıl düşünsem aklıma gelmez. bravo adria! bravo!
  • seviyesiz, dengesiz, sürekli kendi kendine methiyeler düzen, ağzından salyalar akan kafayı sıyırmış yazarımsı... bu ortamda ne işi vardır bilinmez... sadece küfür edip seviyeyi düşürüyor. ekşiye toplu alımlardan sonra bu tür tipler türedi bu ortamda... işleri kemalizme küfredip ilgi çekmeye çalışmak. böylelerinin yazacaklarını okumak da caiz değil ama....
  • ulan insan sağa sola küfredip sonra da kendi hanesinde kendi adına madde girer mi... bu öyle bir yazarımsı işte...
  • adını donuz listelerine altın harflerle yazdıran yazar.
hesabın var mı? giriş yap