• vefatı ülkemizde haber niteliği teşkil etmeyen yazar. 1935'de doğdu, 1956’da sta­lin karşıtı sosyalist işçilerin rejimi devirmek için çıkardığı ayaklanma, sovyet ordusu tarafından bastırılınca, siyaseten faal olan kocası ve dört aylık çocuklarıyla macaristan’dan kaçıp isviçre’ye yerleşti. ilk romanı* 51 yaşındayken yayınlanan yazar büyük defter/kanıt/büyük yalan üçlemesiyle bilinir. geçtiğimiz ay dün isimli kitabı da türkçe yayımlanmıştır.son 30 yılın en etkili kalem emekçilerinden biri olan kristof'un romanları macaristanın trajik ve sert yakın tarihine benzer.

    edebiyatın hanekesidir kendisi gözümde (aslında haneke sinemanın kristof'udur demek daha doğru), hem de onun gibi özgünlük takıntısından doğan bir dili yok, hayatın bütün zorluklarını yaşamanın getirdiği bir özgünlüğü var.
  • geç tanışma şerefine eriştiğim ancak tam yazarlarım arasına girdi ne güzel derken, geçtiğimiz ay kaybettiğimiz güzel yazan yazar. yapı kredi sağolsun macar yazarın dünyada ingilizceye çevrilen dört kitabını da basmıştır. büyük defter, kanıt, üçüncü yalan adlı üçlemeyi tek kitap olarak; dün'ü de ayrıca basmıştır.

    büyük defter, kanıt, üçüncü yalan biraz the painted bird, biraz kinyas ve kayra, biraz koinrokka beibizu

    dün ise bambaşka bir hikaye ... hem sahici hem puslu hem vurucu hem lezzetli

    kitapları;
    1986: le grand cahier / the notebook / büyük defter
    1988: la preuve / the proof / kanıt
    1991: le troisième mensonge / the third lie /üçüncü yalan
    1998: l'heure grise et autres pièces
    1995: hier / yesterday / dün
    2004: l'analphabète
    2005: c'est égal

    kimbilir belki diğer üç kitabına da el atarlar da bizi mutlu ederler ....
  • uzun zaman sonra, beni yegane çarpan hakkında keşke daha önce birşeyler bilip okusaymışım dediğim kadın. kurgu ile gerçekliğin içiçe geçmesi, depresyon ve sizofreni karışımı, basit ve yalın anlatım = claus + lucas kardeşler.
    bu bağlamda 1945 savaş sonrası yıkıntı, bunalım ve iki genius çocuk kurgusu bakımından *-glass ailesi benzerliği yapmak mümkün, yapılmamışsa, bundan tez olur!
    öte yandan, büyük defter/kanıt/büyük yalan romanın kurgusal yapısı, içiçe geçmiş örgüsü avrupa'nın "sahte/orijinal" büyülü gerçekçiliği gibi (ki bu durumu araştırcam, kafama koydum, edebiyatta bir ismi olmalı)
    kadın olarak erkek anakarakterlerini ve tasvirlerini ise ele almıyorum. ikizler kurgusunun anlatımının bir tek bir ağızdan olması muazzam işte.

    edebiyat okuyan her adamın kıyısından köşesinden yakalamalı bu yazarı.
  • önder abay sayesinde tanıştığım ve "dün" isimli kitabını okuduktan sonra "gerçek" kavramının gücüne beni yeniden inandırmış macar yazardır. üslup ve içerik bütünlüğü konusunda okuduğum en iyi yazarlardan biri olan kristof, insanı insana acımasızca anlatmıştır.
  • biryudumkitap.com'un dün gönderdiği pasajdan sonra en yakın zamanda kitaplarini okumaya karar verdigim olağanüstü yazar.
    geç tanışmış olmanın hüznü, her şeye rağmen tanişmış olmanın mutluluğu
  • (30 ekim 1935 - 27 temmuz 2011) macar yazar.
    kanıt kitabının özgün adı: la preuve
    büyük defter kitabının özgün adı: le grand cahier
    üçüncü yalan kitabının özgün adı: le troisième mensonge

    ilk ikisini okudum, insan edebiyatseverse uğramalı, sade yazmanın, sadede etkili olmanın kraliçesi. itiraf edeyim ben kralı sanıyordum.

    yusuf atılganözetleyen sıfatlar arasında benim gözümde soğuk nevale, soğuk merhametli de var. bunun dünyadaki örneği deyince aklıma patrick white ve agota kristof geliyor.

    franz kafka, somut ayrıntı konusunda gerçekten iyi örnektir. hemen her yazısında asla genellemeye tamamen kendini kaptırmaz, sadece genellemeleri atmosferi, temeli kurmak için kullanır. kendi sözünü ise tahmin ettiği o insan duygusu, deneyimi, genellemesi üzerine şakacılık, tezat veya ayrıntı kurarak, ayrıntının sözünü ederek söyler. o yüzden iyi edebiyatçı, saf edebiyatçıdır. bir iyi somutlaştırmacı, gerçeğe imgeden, görselden gidici saf edebiyatçı ise gabriel garcia marquez'dir. o listeye dünya'da az bilinen yazarlardan agota kristof da dahildir.

    (bkz: jerzy kosinski/@ibisile)
  • 94 senesinde malum üçlemesiyle keşfettiğimde favori yazarlarımdan biri oluvermişti.
    o sıra ancak gazetelerin kitap ekleri, edebiyat köşeleri, okuyan eden eş dost sohbetleri ve edebiyat dergileri sayesinde yazınsal haberler edinilebiliyordun.

    sonra internet bir dev tarantula gibi tüm dünyayı apış arasına aldı.

    sonra oğuz atay ve cahit abi ve pink floyd aslında biraz da internet sayesinde patladı gitti.
    ben bu yazarın da patlayacağını düşündüm.
    sonra bu beklentim gerçekleşmedi.
    sonra bir gün agota kristof öldü diye gördüm, üzüldüm.
    ben onu anlatım dilinden ötürü adam sanıyordum.
    kadın olduğunu öğrendim.
    saygım arttı.
    ve sonra
    o saygı
    orada asılı kaldı...
  • büyük defter, kanıt, üçüncü yalan üçlemesini bir çırpıda okuduğum, kalemi buz gibi yakan ve basitliğin derinliğini yakalayan nefis yazar.

    "bir kitap ne kadar hüzünlü olursa olsun bir hayat kadar hüzünlü olamaz."
  • "ama hayat bir şey olmalıydı ve ben o şeyin olmasını bekliyordum, o şeyi arıyordum." *
  • bugün doğum günü olan macar kadın yazar. iyi ki yazmış sahiden. le grand cahier üçlemesi çok çok iyidir, özellikle kurgusuyla. hâlâ nefes alarak, durup kendimi toplamaya çalışarak okuduğum zamanı unutmuyorum ve kimseye ödünç veremesem de dokunmaktan korkuyorum.

    yazdığı her şey çok gerçek, ifade edişi çok gerçek. şöyle bir alıntıyla doğum gününü paylaşmış yky, işte öyle gerçek agota kristof:

    "kendi hikâyemi anlatmak istediğimi söylüyorum ama yapamıyorum, cesaretim yok, hikâyem çok canımı acıtıyor... bir kitap ne kadar hüzünlü olursa olsun bir hayat kadar hüzünlü olamaz."
hesabın var mı? giriş yap