• öncelikle: (bkz: akışta kal)

    sonralıkla: dilimize (?) ya da gazetede yazanların kalemine oturmak üzere türetilen yeni bir ifade sanırım çünkü bugünkü astroloji falımda hakan kırkoğlu burcum için "aşırı kontrol edici yanlarınızı bırakmalı ve akışta kalmalısınız" yazmış. her işimi bu fallara göre yaptığım için biraz afalladım, zira ne demek istiyor pek anlayamadım.
    ifadenin anlamını öğrenip dilimize yerleştirinceye dek siz de akışta kalın, kabız olmayın.

    ps: elbette ki dil yaşayan bir varlık, ihtiyaca göre yeni terimler türetilecektir ama henüz pek yerleşmemiş bir ifadeyi görünce astroloji köşesinde geyik yapmak ve saptamak istedim bir an.
  • akışta kalmakla, kürkleri bırakmayı karıştırıyoruz. battı balık yan gider düşüncesiyle ipleri bırakırsak güzel bir gelecekten, özetle yaşamdan vazgeçmiş oluruz... asılın küreklere...
  • büyüleyici bir şey. öncesinde sürekli akışı değiştirmeye, kendimce kontrol etmeye çalışan bir kişi olarak akışta kalmaya başladığınızda; hayatınızı zorlaştıran yegane şeyin kendiniz olduğunu fark ediyorsunuz. ve o kendinizi devre dışı bırakınca mucizevi şeyler oluyor hayatınızda. bahsettiğim çok büyük somut değişimler değil; anlar..zen budistlerin vurguladığı tarzda anlar, minik bir yürüyüşte ya da kendi kendinizle kaldığınız bir zaman dilinde duyumsadığınız (bu hissi tam olarak karşılayan türkçe kelime yok bence) integrity. tüm evren içindeki her şeyiyle adeta eşlik ediyor size ahenkle. minik mesajlar aldığınızı düşünüyorsunuz. her neredeyseniz neye bakıyorsanız o şeydeki, o andaki mucizevi güzelliği görüyorsunuz ve dingin, mutlu ve huzurlu hissediyorsunuz.

    mesela bu sabah bir karga sesiyle uyandım. hatta iki kez çok net sesini duydum. çünkü pencereme konmuş. dün de dışarı çıktığımda sitenin güvenlik kameralarından birine konmuştu. neyi semboller diye bakınca authentic self i uyandırmanın habercisiymiş. şimdi tam çevirisini yapamayacağım ama evrenin bir dili var. ya da daha doğrusu yaratan bizimle tüm varlıkları ile aslında iletişime geçiyor. duyabilirsek eğer. biraz fazla mistik gibi gelebilir kulağa, ama gerçekten ben bu ara sembollere ayrıca bir dikkat etmeye başladım. çok büyüleci gerçekten yeterki kalp gözümüz açık olsun. kargacığa da selam olsun buradan.
  • akışta olmak, bütün olan olayları ve kişileri “olduğu halleriyle” kabul etmek ve direnmeden hayatın bizi götürdüğü yolculuktan keyif almak diyebiliriz.

    tanım: modern insanın ilk değiştirmeye çalıştığı şeyin "kendimiz" olması ve doğamızla uyumlu yaşamayı unuttuğumuza ilişkin yaşam mottosu.

    eskilerin söylediği gibi;
    (bkz: su akar yolunu bulur)
  • cereyan olmasın o delikanlı.
  • "mücadele et ama olana da razı ol. uğraş ama olana da teslim ol. kısaca su yolunu bulur ya sen de akışta ol. razı ol."
  • kaygı bozukluklarının temeli belirsizliğe karşı tahammül gücüyle ilişkilidir. güvenilir ana rahminden çıktığı andan itibaren belirsizlik deryasında ortalama 80 yıl boyunca kulaç atacak olan insanoğlu, bu belirsizlik içinde yüzerken sahip olduğu dayanç (bu kelimeyi çok uzun zamandır bir cümle içinde kullanmak istiyordum) gücü kaygı bozukluğu geliştirip geliştirmeyeceğini belirler. belirsizliğe karşı akışta kalıp bekleyebilmek insanı, endişenin demir parmaklarının gerisinden dünyayı izlemekten kurtarır.
    alkol ya da madde bağımlılığında, kişi bu maddeleri kullanmayı bıraktığında ilk dönemde yoksunlukla mücadele eder yoksunluk atlatıldığında ise aşerme (craving-- tam türkçe karşılığı özlemek) günleri başlar. kişi kendisini zorlayan bir şekilde tekrar alkol ya da madde kullanma arzusu duyar. eğer akışta kalıp bekleyebilirse aşerme zamanla azalır ve bağımlılık hali son bulur.
    depresyonda ise durum biraz farklıdır. köpeklerle yapılan bir deneyde ilk aşamada, bir grup köpeğe elektrik şoku verilmiş ve şoktan kaçabilecekleri bir düzenek ayarlanmış, ikinci grup köpeğe yine elektrik şoku verilmiş fakat bu sefer şoktan kaçamayacakları bir düzenek ayarlanmış, üçüncü gruba ise kontrol grubu olarak elektrik şoku verilmemiş. deneyin ikinci aşamasında ise üç grup köpeği de, elektrik şoku verilen ve kaçabilecekleri bir ortama koymuşlar. birinci ve üçüncü gruptaki köpekler elektrik şoku verilince kaçma davranışı gösterirken, ilk deneyde şoktan kaçamayacakları şeklinde şartlanmış köpek grubunun, ikinci deneyde kaçabilecekleri imkan olmasına rağmen yere çaresizce uzanarak elektrik şokuna karşı koymadıkları gözlenmiş. bu durum, başka hayvan deneylerinde de tekrarlanmış ve psikoloji pratiğinde ''öğrenilmiş çaresizlik'' adını almış. kaygı bozukluklarında ve madde kullanım bozukluklarında beklemek, akışta kalmak hastalıkla mücadelede işe yarar iken söz konusu depresyon olduğunda tersi bir durum oluşuyor. akışta beklemeden harekete geçmek depresif ruh halinden çıkışta, depresyonun yaratmış olduğu isteksizlik tuzağıyla mücadelede kilit öneme sahip bir hale geliyor.
  • çoğu insan tarafından yanlış anlaşılan, tanımlanan durum.

    eylemsizlik değildir, mesela.

    akarsuda rafting yapmaya benzer. deli gibi akan bir su ve suyun sizi kayalara çarpmakla, suya uzanan dalları size dolamakla tehdit eden tavrı gibi. bu tavırla kavga etmek ya da buna tepkisiz kalmak yerine onunla uyumlu olmayı gerektirir.

    okyanustaki dev dalgalarla uyumlu olmaya benzer. sörfçü rahatlığında, dalga ile bir olmayı gerektirir.

    kanoyla nehirde süzülmeye benzer. dengede kalmak, dengeyle ilerlemek gibi.

    zihinden ziyade, hislerle ilerlemeyi gerektirir.

    şarkıda diyor ya: " dans etmeyi bilmiyorsan üzülme. bırak, müzik, ayaklarını hareket ettirsin. ritmi dinlemelisin." dinle
  • bi arkadasım bana bi olayım için akışta kal demişti. yani napayım vaz mı geceyim demiştim , hayır akışta kal dedi, ozaman devam edeyim dedim, hayır akışta kal dedi. hala düşünüyorum yani ne yapmam gerekliydi. (bkz: demiş olmak için demek)
  • akışta kalıp telaşlı halimi çözmeliyim, panik halimden kurtulup sakinleşmem ve rahatlamam gerekiyor. her şeyi benim yapmam gerekmiyor.
hesabın var mı? giriş yap