• osmanlıca :alışık,alışkan,fahişe.doğru yazılışı "âlüfte"dir.

    osmanlı âdet,merasim ve tabirleri kitabında :"...giyiniş ve şekilleri ve dış görünüşleri,kendilerine mahsus sefil hal ve âdetleri ve ayrı isimleri,gelenleri kabul etme usulleri,kullandıkları tabirler,aldatma usullerinin bilinmesi ve iğrenç hayatlarının nasıl geçtiğinin anlaşılması için burada zorunlu olarak kendilerinden de söz edilmektedir.
    âlüftelerin kullandıkları takma isimler :......âfet,bahriye,cenan,ceylan,dilber,ebru efkende,gülşen,güzide,mestinaz.....
    âlüftelerin malum yerlerde muhibban-ı muvakkat'i olanlara hitap ederken kullandıkları bazı özel tabir ve kelimeler:eşim,yosmam,sevdalım,belalım,ömr-ü hayatım,aman bayılırım,nerde idin a hıyanet,artık bittim civanım..."
    şeklinde uzun uzadıya anlatılmaktadır.
    kitapta , bulundukları semtler ,meşhur haneler,koltuk denen yerler (birleşme evi)mahalle baskını da ayrıca anlatılmaktadır.

    kaynak :osmanlı âdet ,merasim ve tabirleri-abdülaziz bey
    türk tarih vakfı yayını
  • (bkz: aşüfte)
  • feto'nun büyük ilgi alanıdır.
  • ıffetsiz, oynak, cilveli kadın.
    (bkz: tdk)
  • eş anlamlısı olmasa da yerini aşifte almıştır. alüfte kelimesi aşifte/yollu/orospu/fahişe gibi kelimelerden daha yumuşak bir kelimedir. yer yer hayat kadınları için kullanılmıştır. cumhuriyet tarihinin ilk döneminde ise "namussuz kadınlar" deyişi yerine alüfte kelimesi tek başına bazı kitaplarda yer yer kullanılmıştır. yine bu tarihlerde güzellik müsabakalarında alüfte kelimesi bu şekilde kullanılırmış. üniversiteli yollu hanımlar için de kullanılabilir.
  • hakaretin bile şık olabilecegini gosteren ifade. namussuz kadinlar icin kullanilan eski bir sıfat.
  • a uzun ve biraz ince okunur. alışık, düşkün, müptela kimse.

    "biz âşık-ı âzâdeyiz ammâ esîr-i bâdeyiz
    âlüfteyiz dildâdeyiz bizden diriğ etme kerem"
hesabın var mı? giriş yap