• alan yerel/kırsal dilde dışarı(sı), (evden) uzak yer anlamına gelir. bu bakımdan uzak yer en hafif anlamıyla eve uzak olan çalışma/işlik bölgeleridir. daha isabetli yorumu ise işte, uzak yaylalardan bile uzak olan yerlerdir. komşu köy, bucak, dağ aşılarak varılan bir yer, uzak yol, şehirler arası yol/yer hep alan kapsamına alınabilir.

    anlamına gelelim: alana gidenin hali belli olmaz, planlar (genellikle) tutmayabilir, evdeki hesap çarşıya uymaz, aksilikler çıkar, kendi umduğu veya beklenen veya söz verdiği zamanda eve dönmez. bu hesapla odysseus'un troya savaşı'na katılmak üzere evden çıkışı, sonra da dönüşünün 20 yıl alışı çok güzel bir örnek olur. alana gidenin halini allah bilir'in önemli iki bileşeni vardır: başa hal gelir, ama gelen hal tahminlerin ötesindedir, bu hep böyle olur; bir de alana gidenin dönüşü gecikme eğilimindedir, ne kadar titizlenirsen titizlen. bu sözü alana gidecek olan söylerse beni merak etme, gecikebilirim, aksiliğe hazırlıklı ol(alım) anlamını taşır. uzağa gittiğinde * eğlendim kaldım diyen de haklıdır, onu bekleyen eğlenceden dönmedi sanır, giden oyalandı diye dönemediğini hisseder.
hesabın var mı? giriş yap