• türkiye'nin toplama kampından çıkarttırıp türkiye'ye getirttiği bilim insanıdır.
  • atamızın jestiyle, iran şah'nın protezini yapan diş hekimi. zamanında dünyada dalında bir numaraymış, almanlar yahudi diye kamplara tıkmışlar , atatürk ise kitapları ve ailesiyle birlikte ülkemizin kapısını açmış bu bilim insanına.
  • fritz neumark hatıratlarında, kantorowicz’in 1930’lu yıllarda türkiye’de bilinmeyen bir spor olan kayak için anadolu’nun en uygun yerlerinden biri olarak uludağ’ı ilk keşfeden kişilerden olduğunu belirtir.
  • almanya'da naziler iktidara geldikten sonra, yahudileri, sosyal demokratları, sosyalistleri, komünistleri ve homoseksüelleri üniversiteden atıyorlar.

    birdenbire çok kaliteli bir grup, işsiz kalıyor almanya'da. bunun için philip schwartz'ın önderliğinde, isviçre'de bir teşkilat kuruluyor ve işsiz kalan bu hocalar için dünyanın çeşitli yerlerinde iş aranmaya başlanıyor. ardından türkiye'nin böyle bir arayışta olduğu öğreniliyor ve atatürk’e müracâat ediyorlar. atatürk, "alanında en iyi olanları istiyorum." diyor ve profesör schwartz bir süre sonra bir liste ile tekrar mustafa kemal'in yanına geliyor.

    burada diş hekimliğiyle ilgili enteresan bir olay yaşanır. atatürk’e tâkdim edilen listede büyük diş hekimi alfred kantorowicz'in üstü çizilmiş. atatürk sebebini soruyor. schwartz, "efendim, bu arkadaşımız diş hekimliği alanının en iyisidir, fakat ne yazık ki kendisi bir sosyal demokrattır. şu anda da lichtenburg konsantrasyon kampındadır, bunu getirtemeyiz. reich hükümeti bu arkadaşı bize teslim etmez. bu sebeple listenin ikinci sırasında olan arkadaşı size öneriyorum." diyor.

    bunun üzerine atatürk, "sen onu bana bırak" anlamında bir şeyler söylüyor ve hemen almanya'ya bir mektup yazılıyor. profesör kantorowicz isteniyor. bu mektuba iki ay cevap gelmiyor. schwartz zavallı, elindeki listeyle tekrar geliyor. "ekselans" diyor, "zât-ı alinize arz ettim, vermezler bu adamı. arzu ederseniz listenin ikinci sırasındaki arkadaşla irtibata geçelim." "hayır" diyor atatürk, dışişleri bakanı tevfik rüştü aras'ı çağırıyor. "hemen reich hükümetine bir nota çek" diyor. "iki ay mektubumuza cevap verilmemesi türkiye cumhuriyeti hükümeti'ne kasıtlı bir hakaret midir?" 48 saat sonra profesör kantorowicz serbest bırakılıyor, istanbul'a geliyor ve türkiye'de diş hekimliğinin kurucusu oluyor.
  • 1880 yılında doğan kantorowicz için hayat aslında fena başlamaz. iyi bir eğitim alan genç alfred liseyi bitirdikten sonra diş hekimliği okur.

    1900'de 6 ay kadar diş hekimliği yapsa da tıp okumak ister 1905'te de bu eğitimini tamamlar. ve artık o diş hekimliği doktorudur. 1916'ya kadar dahiliye, enfeksiyon, cerrahi ve diş hekimliği alanlarında çalışır ve bu tarihte gönüllü olarak orduya katılarak doktorluğunu burada sürdürür.

    1918'de sivil hayata geri dönen doktor bonn üniversitesi'ne atanır. aynı zamanda bonn şehrinin çocuklarının ağız ve diş sağlığı da kendisine emanet edilir. hatta denir ki o tarihlerde okullarda diş klinikleri olmasını önerir; fakat bu önerisi ancak "40 yıl" sonra gerçekleşir. neyse, kantorowicz 43 yaşında ordinaryüslüğe yükselir ve adı dünyanın en iyi diş hekimlerinin arasında geçmeye başlar. ancak yaklaşmaktadır yaklaşmakta olan ve hitler 1933'te iktidara gelir. doktor ise yahudi kökenlidir. dahası kantorowicz'in geçmişte 2 kez rusya'ya gidip bir süre kalması onun komünist olduğuna dair dedikoduları da arttırır. yani nazilerin istemediği ne varsa hepsi doktorda var gibidir.

    4 nisan 1933'te almanya'daki bilim insanları hitler'e bağlılıklarını bir bildiri ile ilan ederken tabii ki kantorowicz bunu yapmaz ve "belki de şiddetten uzak durabilirim" diyerek izne çıksa da aryan ırktan olmayanların kamudan çıkartılması kanunuyla "tedbir amacıyla" arkadaşlarının tutuklanması üzerine gönüllü olarak döner ve savaş bittikten sonra yargılanacak olan öğrencisi karl friedrich schmidhuber tarafından polise teslim edilir.

    börgermoor toplama kampına gönderilen doktor için daha sıkıntılı günler başlar.
    9 ay toplama kampında kalan doktorun serbest bırakılması ile ilgili hem alman hem de türk kayıtlarında çeşitli söylemler var. ancak iki iddia daha başat durumda: birincisi atatürk'ün araya girerek bizzat kantorowicz'in türkiye'ye gönderilmesini istemesi. ikincisi ise isveç veliaht prens'in araya girerek doktorun serbest kalmasını sağlaması. ama şundan eminiz ki gazi, hitler'den kaçan bilim insanlarına kucak açar ve onların üniversiteler bünyesinde istihdam edilmesi için elinden geleni yapar. ve böylece prof. dr. pertev ata'nın da önayak olması ile doktor 1933 sonlarında istanbul üniversitesi ile 5 yıllık bir sözleşme imzalayarak türkiye'deki görevine başlar. doktorun maaşı 625 liradır ve ayrıca kantorowicz, sadece öğrencilere değil hocalara da ders vermeyi kabul eder.

    yaptığı ilk işlerden biri diş hekimliği eğitimini 4 seneye çıkarmak olur. eğitim ve sınav kurallarını düzelten doktor, meslektaşlarının derslerini de denetler. ayrıca kantorowicz, diş hekimliği okulunda cerrahi, çene ortopedisi gibi yeni bölümler kurarak eğitimi çeşitlendirir. doktora ve doçentlik sınavları için de düzenleme yapan doktor, böylece özgün bilim insanlarının yetişmesine önayak olur. bütün bunlar sayesinde ise istanbul üniversitesi tıp fakültesi uluslararası bir üne sahip olur. 1946'da tc vatandaşı olmak için başvurduğu sırada kantorowicz anavatanından çağrılır. ancak ağır kalp rahatsızlığı yüzünden gidişi 1950'yi bulur. böylece bonn'a geri dönen kantorowicz akademisyenliğinin 60. yılını kutladığı 1962'de 82 yaşında hayata veda eder.

    kaynak: https://onedio.com/…-olan-alfred-kantorowicz-958173
  • kendisi hakkında ilginç bilgiler arasında, alfred'in kayak yaptığı bir sırada, oğlu enrich'in intihar etmesi yer alabilir.
  • naziler iktidara geldiği dönem yahudileri, sosyal demokratları, sosyalistleri, komünistleri ve homoseksüelleri üniversitelerinden atıyorlar. e haliyle de çok kaliteli bilim uzmanları açıkta kalıyorlar ve müracaat edecekleri bir kurum veyahut ülke arayışına çıkıyorlar. philip schwartz öncülüğünde isviçre'de bir teşkilat kuruyorlar ve dünyanın çeşitli yerlerinde iş aramaya başlıyorlar.

    daha sonrasında türkiye'nin böyle bir açığa sahip olduklarını görerekten atatürk'e danışıyorlar ve atatürk'de alanında en iyi olanları istediğini belirtiyor. schwartz bir süre sonra elinde bir listeyle geliyor ama işin ilginç yanı listede alfred kantorowicz adlı kişinin üstü çizilmiştir ve atatürk'ün gözüne ilişmiştir, bunun sebebini sorduğunda ise schwartz :'' efendim, bu arkadaşımız diş hekimliği alanının en iyisidir, fakat ne yazık ki kendisi sosyal demokrattır. şu anda da lichtenburg konsantrasyon kampı'ndadır, bunu getirtemeyiz. reich hükümeti bu arkadaşı bize teslim etmez. bu sebeple de listenin 2. sırasındaki arkadaşı size öneriyorum'' der ama her ne kadar çaba sarf etse de atatürk listenin 2. sırasında bulunan kişiyi istemez gözü alfred kantorowicz de idi.

    bu olaylar üzerine atatürk, almanya'ya bir mektup yazıyor ve profesör kantorowicz'i istiyor. bunun üzerinden 2 ay geçmesine rağmen mektuba cevap gelmiyor ve atatürk, dışişleri bakanı tevfik rüştü aras'ı çağırıyor ve diyor ki:'' hemen reich hükümeti'ne bir nota çek, iki ay mektubumuza cevap verilmemesi türkiye cumhuriyeti hükümeti'ne kasıtlı bir hakaret midir?'' demesini istiyor ve tam 48 saat sonra profesör kantorowicz serbest bırakılıyor ve istanbul'a geliyor. ardından kantorowicz türkiye'de diş hekimliğinin kurucusu oluyor

    kaynak: celâl şengör - dâhi diktatör sf. 83-84
  • boğaziçine sığınanlar kitabından ismini öğrendiğim, uludağı ülkeye kazandıran insan. bazı şeyleri hep varmış kabul ediyoruz halbuki herşey emek ve zamanın ruhunun eseri.
hesabın var mı? giriş yap