• arastanin son ciragi, naz bitti siir kitaplarinin sahibi musluman sair.
  • "ne etsem berabere bitmedi o yılgın maç
    herkes bende kalanı küçük bir sıyrık sanır
    sen aklıma geldikçe içim nasıl izdiham
    terkedilmiş bir evin ilk günü kadar ağır"*
  • "şiir bize, bir yaprağın yere düşerken çıkardığı sesi ima eder" diyen ve seslerden yaptığı gelinlikleri giydirdiği kelimelerle sukutu emziren insan...

    kalbinin durağında eyleşmeden geçiver
    verimli kuluçkada peydahlanan balçığın
    tahammülsüz atların sırtına bindirildi

    bırak da can çekişsin bir alabalık gibi
    ruhun kirli sularda gözeyi anımsama
    künyende tabiatı hatırlatan ne varsa
    rendele hafiflesin boynundaki ağırlık

    çocukluğunun masal küresinden sökülmüş
    ülkelerini bir bir geçir madeni ipten
    ve bu afyonlu çağın mabedinde tesbih çek
    güle ve aşka veda
    güle ve aşka veda
    güle ve aşka veda. *
  • aşık hali insanı korkutan yazar, şair.
  • ceviz sandıklar ve para kasaları ile sukut-u hayale uğratmış zat.
  • pişman

    içindeki denizlerde
    masallarını avlayan korsanlara vuruldun
    sualini abes buldu müneccimler
    ezberlenmiş uçurumların kenarında oynuyordum

    gece sır tutan ağzıyla ağaran günü öptüğünde
    solmuş bir gülün izi kaldı senden
    nisanları isyana çağıran
    nuhun yarası kadar derin

    meryem gibi sakladığın yerlerinde
    çıbanlar çıkaran aşkı
    kilitledin kalbinin karanlık odalarına
    bir bir yırtttın hayal perdelerini
    çözülmedik kendin kalınca bulmacanda
    takvimlerin yabancısı parmakların
    şimdi uslanmadan geriye sayıyor günleri
    kehribar bir tesbihin tanelerine dokunur gibi
  • bu aksam söyleşisine katılmayi planladığım edebiyat kişisi.

    soylesiden sonra edit: akılda kalan bir cümle: "şiir çok hassas bir kadına benzer, eğer ona gerçekten aşıksanız size yüz verir, yok siz havai biriyseniz bir bakışta anlar."
hesabın var mı? giriş yap