ali ayçil
-
arastanin son ciragi, naz bitti siir kitaplarinin sahibi musluman sair.
-
(bkz: sur kenti hikayeleri)
-
"ne etsem berabere bitmedi o yılgın maç
herkes bende kalanı küçük bir sıyrık sanır
sen aklıma geldikçe içim nasıl izdiham
terkedilmiş bir evin ilk günü kadar ağır"* -
"şiir bize, bir yaprağın yere düşerken çıkardığı sesi ima eder" diyen ve seslerden yaptığı gelinlikleri giydirdiği kelimelerle sukutu emziren insan...
kalbinin durağında eyleşmeden geçiver
verimli kuluçkada peydahlanan balçığın
tahammülsüz atların sırtına bindirildi
bırak da can çekişsin bir alabalık gibi
ruhun kirli sularda gözeyi anımsama
künyende tabiatı hatırlatan ne varsa
rendele hafiflesin boynundaki ağırlık
çocukluğunun masal küresinden sökülmüş
ülkelerini bir bir geçir madeni ipten
ve bu afyonlu çağın mabedinde tesbih çek
güle ve aşka veda
güle ve aşka veda
güle ve aşka veda. * -
aşık hali insanı korkutan yazar, şair.
-
ceviz sandıklar ve para kasaları ile sukut-u hayale uğratmış zat.
-
pişman
içindeki denizlerde
masallarını avlayan korsanlara vuruldun
sualini abes buldu müneccimler
ezberlenmiş uçurumların kenarında oynuyordum
gece sır tutan ağzıyla ağaran günü öptüğünde
solmuş bir gülün izi kaldı senden
nisanları isyana çağıran
nuhun yarası kadar derin
meryem gibi sakladığın yerlerinde
çıbanlar çıkaran aşkı
kilitledin kalbinin karanlık odalarına
bir bir yırtttın hayal perdelerini
çözülmedik kendin kalınca bulmacanda
takvimlerin yabancısı parmakların
şimdi uslanmadan geriye sayıyor günleri
kehribar bir tesbihin tanelerine dokunur gibi -
bu aksam söyleşisine katılmayi planladığım edebiyat kişisi.
soylesiden sonra edit: akılda kalan bir cümle: "şiir çok hassas bir kadına benzer, eğer ona gerçekten aşıksanız size yüz verir, yok siz havai biriyseniz bir bakışta anlar." -
(bkz: kovulmuşların evi)
-
(bkz: sevgili tütün)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap