• osmanlıca rehberi isimli bir kitabı mevcuttur..
  • eski yazi ogreten kitaplarini alip, faydali bulsam da bu kitaplarin icinde yaymaya calistigi fikirleri hic de hos karsilamiyorum. harf devrimini kotulerken gosterdigi sebeplere bugunun cocuklari bile gulerler.
  • harf devriminin "okunduğu gibi yazılan, yazıldığı gibi okunan bir alfabe oluşturacağız" tezine karşı çıkmaktadır eserinde*. birinci gerekçesi yazılış-okunuş tutarsızlıklarının bir dilin hafızası olduğu ve saklanması gerektiği, türkçe dahil her köklü dilde bu tür sonuçların çıkmasının doğal olduğudur.

    ikinci gerekçesi ise yazıldığı gibi okunmaya çok uzak olduğu halde ingilizcenin bir dünya dili olabilmeyi başarmışlığıdır.

    aslında bunlar latin alfabesine itiraz etmenin değil latin alfabesi harflerinin tayin edilme şekline itiraz etmenin gerekçeleri olabilir. osmanlıcadaki her harfe osmanlıca karşılık bir latin harfi oluşturulması yani transkripsiyon alfabesi oluşturulmasını istiyormuş diye de yorumlanabilir.

    bir diğer ilginç iddiası da osmanlıcadaki harflerle dünyanın her dilinde seslerin yazıya dökülmesinin mümkün olduğudur ki bu konuda genelleme yapmak için gereken denek sayısına ulaşmamış olduğunu belirtmek gerekir.

    velhasılkelam 4 kitaptan oluşan osmanlıca rehberi, içindeki birkaç sitem cümlesine rağmen, hem eski hem yeni harfleri gayet iyi kavramış bir kalemden çıktığını belli eden, gayet faydalı bir eserdir.
  • konyalıdır. 11 yaşında hıfıznı tamamlamıştır. asıl mesleği doktorluktur. 1949'da istanbul tıp fakültesinden mezun olmuştur. 1933'te ali ulvi kurucu ile konya kapı camiinde mukabele okumuştur. pek çok hafız ve kurra ile dostluğu vardır. hasan basri çantay'ın mealini yayına hazırlamıştır. islam'ın nuru dergisini de çıkarmıştır. ali ulvi kukrucu ile yakın dosttur. şiirlerinden bazılarını bestelemiştir. 50 tane bestesi vardır. tahsilinden sonra konya'ya dönmüş. istanbul'daki kültürel ortamı buraya taşımaya çalışmıştır. ingiltere'ye de gitmiş ve 6 yıl kalmıştır.
    eserleri: islam prensipleri
    aruz ve ahenk
    kur'an rehberi doç. dr. ahmet gürtaş/dr. ali kemal belviranlı
    osmanlıca rehberi 1
    osmanlıca imla rehberi 2
    osmanlıca imla lügati 3
    osmanlıca metinler rehberi 4
    ölümsüz müdafaa -tercüme mevlana ebul kelam azad
    seyahat rehberi/ arabça ingilizce türkçe konuşmayı sağlar
    tecvid marifet yayinlari dr. ali kemal belviranlı

    islam nuru dergisindeki bir yazısı şöyledir:
    müslüman ye’se kapılmaz

    gün olur yeryüzünde; topyekün bütün işlerin fenâya doğru gittiğini, hayır duygusunun cemiyetlere veda ettiğini,

    meşrû fiillerin, beğenilmiş işlerin terk edildiğini, doğru yolun kapatıldığını, sapıklığın teşvik gördüğünü, revaç bulduğunu...

    adaletin gizli, cevrin, eziyetin açık, ilmin terk edilmiş, cehaletin istenen bir meta’ haline geldiğini, dostluğun zayıf, düşmanlığın kavî olduğunu görürsün.

    sen allah’a (cc) bağlan...

    sakın, ye’se, ümitsizliğe kapılma!

    gün olur; belki bu imkan âleminde muhterem insanların, zan altında, incitilmiş, hasta edilmiş ve inim inim inletilmiş olduklarını, şerirlerin ise, bilakis zevkleriyle meşgul memnun ve itibar gördüklerini; hile ve istibdadın uyanık, vefa ve hürriyetin uykuda, yalanın tesirli bir güç, rüşvetin yoldan saptırıcı, doğruluğun terk edilmiş, esnafın reddedilmiş olduğunu görürsün...

    sen kur’an’a sarıl!

    sakın, ye’se kapılma!

    gün olur; belki de bu fânî âlemde hakkın hezimete uğramış, bâtılın zafer kazanmış, hırsın gálip, kanaatın mağlub, âlimin nasipsiz, edibin mübtezel, hak sahibi ve mazlumların zelil, haksız ve zâlimlerin azîz olduğunu görürsün.

    sen peygamber’e (sas) tâbi ol!

    sakın, ye’se kapılma!

    gün olur, bu ihtimaller diyarında; akıllıların deli sayıldığını, türlü işkencelere tâbî tutulduklarını; gün olur; binlerce sehpanın zulmü teyid ettiğini, gün olur; takvanın ma’dum (idama mahkum edilmiş), putların ma’bud, kalplerin imansız, dillerin kur’an’sız olduğunu görürsün.

    sen imanlı ol!

    sakın ye’se kapılma!

    gün olur: o korkunç ve kıpkızıl diyarda; nasipsiz ve nesepsizlerin, zalim ve hain kindarların, ahmak ve fâsık riyakârların, işte ve fikirde bunlarla birlikte olan fâcir (günahkâr) hissedarların, namütenahi hazineleri bir anda inkâr ve iptal eyleyen câni günahkârların, bâtılın savunucusu yaygaracı dellalların insanlığı; barış ve sükundan, hak ve hürriyetten mahrum etmek için milyonlarca cana ve mala kıydıklarını ve malûm olan bu hallerinin yükselmekte olduğunu duyarsın...

    sen peygamber’i (sas) örnek bil!

    sakın ye’se kapılma!

    gün olur: gene bazı maddeci diyarlarda ilim için leke olan sahte münevverlerin, görgüden habersiz kozmopolit cahillerin, fobilere müptela materyalist ekollerin hayâdan, edepten, iffet ve ismetten mahrum ve bîbehre putlaşmış cansızların, tağutperest muzahrefatın, dünya fikir âlemini karmakarışık ettiklerini; sineleri levse, pisliklere, toplumları nifaka ve ihtilafa sürüklediklerini görürsün...

    sen âyet ve hadisten ilham al!

    sakın ye’se kapılma müslüman!..

    senin arş’a çıkan şekvanı, cihanı titreten hıçkırıklarını, mazlum ve mükedder gönlünü asırlardır gülmeyen yüzünü, ehadiyyete yönelttiğin niyazlarını, dinin, vatanın ve milletin için çarpan mübarek kalbini rabbi müteal hazretleri görmüyor ve duymuyor mu sanıyorsun?..

    allah’ımız (cc) alîm’dir. habîr’dir. semi’dir. basir’dir. allah mü’minlerin yardımcısıdır. onları zulmetten nura çıkarır. sen müsterih ol! rabbimiz, allah’ımız müslümanları me’yus etmeyecek ve mutlaka sevindirecektir. ve bir anda mü’minlere lutfiyle tecelli edecek, zât’ına (cc) düşman olanları kahrıyla helak eyleyecektir. yeter ki sen, allah’a bağlan, gayene ulaşmana kolaylık versin. kur’an’a sarılmazsan eğer, ye’se düşersin:

    tey’id edecek el, evet, elbette seni hak’tır.

    bâtıl yıkılıp hâk ile yeksan olacaktır.
  • 2003 yazında vefat ettiğinde ilk kez bir yakınımı kaybetmenin hissini yaşamıştım. "doktor amca"mızdı, dedemizdi, komşumuzdu, üç kardeş, evine kur'an öğrenmeye sevinçle gittiğimiz hocamızdı.
    islam ahlakını, osmanlı nezaketini, tahsilinin birikimini taşırdı üzerinde. tatlı dili, samimi tebessümü küçük yaşımızda zihnimize yer etmiş bir zattı.
    din-i mubîne, kültürümüze, osmanlı diline katkılarıyla anılacak, ömrüm oldukça duamı alacak bir insandır.
  • geçmişi bugüne bağlayan şahsiyettir.osmanlının son dönemlerine yetişen kıymetli isimlere yetişmiş ve bu isimlerin sonraki dönemlere aktarılmasına vesile olmuştur.
hesabın var mı? giriş yap