• sivas yıldızeli'den alevi bir aşık. icrası kendi eserlerinden daha iyi kanaatim. almanya'da falan da bulunmuş sanırım.

    edit: icrası daha iyidir derken "dostum" adlı ünlü türküyü icrasını kasdediyordum, en otantik, "aslına uygun" o söylüyor gibi geliyordu, adamın kendi bestesiymiş, dediklerimi külliyen yutuyorum. hattena'nın anlattığına göre bestesi unutlan ama cönklerde güftesi, sözleri kalan deyişlerin besteleri değişik ozanlarca sonradan farklı şekilde yapılabiliyormuş.
  • pek bilinmez ama pir sultan abdal'ın meşhur dostum türküsünün müziği bu ozana aittir. bu türküye çektiği klibe arada bir cem tv'de rastlanılabilir.
    dostum türküsünün klibi. http://www.youtube.com/watch?v=0tuwri0xamu
  • dam üstüne çul serer türküsünün sahibi.
  • klibinde irtibat numarası yazan, rüya karakteri gibi amca.

    ak saçlı, ak sakallı, ak gömlekli dede.

    http://www.youtube.com/watch?v=b8jzmknyiui
  • trt arşivindeki 40’tan fazla türkünün kaynak kişisi olan âşık. 50 plak, 55 civarında da kaset çıkarmıştır şu ana dek.

    1947 sivas-yıldızeli-yusufdoğan köyü doğumludur.

    --- alıntı ---

    ali sultan
    1947 yılında sivas’ın yıldızeli ilçesinin yusufdoğan köyü’nde dünyaya gözlerini açan ali sultan, ilk bağlama dersini ilkokul öğretmeninden aldıktan sonra âşık hamit şeker’in verdiği destekle ozanlığa ilk adımlarını attı. ortaokul yıllarında okullar arası müsamerelerde birinci olarak kendini gösteren ali sultan, âşık veysel’e duygu hayranlığının etkisiyle sanat hayatını devam ettirdi. sivas devlet demir yolları’ında işçilik yaptığı yıllarda bir plak çıkartmak için istanbul’a giden ali sultan orada tesadüfen yılmaz güney ile karşılaşır ve onun da yönlendirmesiyle grafson stüdyosu’nda ilk plağını doldurur. okuduğu 4 türkü için kendisine 500 lira ödenir. ancak bu plağın satışları umulduğu gibi iyi gitmeyince firması ikinci plak yapmaya yanaşmaz. ikinci plak için başka plak şirketi devreye girer. diğer firmadan çıkan bu plak, ali sultan adının duyulmasını sağladığı gibi şirketine de iyi para kazandırır. özellikle “küstüm sana bacım” adlı türküsü ile anadolu’da müthiş bir beğeni kazanır. öyle ki “küstüm sana bacım” türküsünün okunduğu plak için sivas’ta insanlar kuyruğa geçtiği zaman caddede zaten seyrek olan trafiğin bile kilitlendiği rivayet olunuyor. tabii ki plak o yıllarda tıpkı gaz ve margarin gibi ancak geldiğinde müşteriye satılabiliyor ve o zaman da ilk gelenin alma şansı oluyordu...
    âşık hikayeleri bize hep ilk görüşte aşk badesi içen sevgilileri anlatır ya işte, ali sultan’ın kendi aşk hikayesi de tıpkı o öyküler gibi başlamış...
    1967 yılında tokat’ın pazar ilçesine bağlı çal köyü’nde göz göze geldiği sevda adlı çerkes asıllı bir kıza ilk bakışta âşık olan ali sultan, hayatını onunla birleştirerek mutlu bir evlilik hayatı başlattı. ancak bu kadar kolay olmamış çünkü ali sultan, eşini, babası kendisine vermeye razı olmayınca, kaçırmak zorunda kalmıştır. genç âşıklar yakaladığında sevda sultan, ‘eşim alevi, ben çerkes. o yüzden bizi ayırmak istiyorlar’ dese de ali sultan’ın deyimi ile “laz hâkim” gözlerinin yaşına bakmadan onları hapse tıkmış. ali sultan’ın ilk evladı mesut, bu yüzden cezaevinde gözlerini dünyaya açmış... olayı ironik bir dille anlatan ail sultan, ‘kimse, seven gençleri ayırmasın’ nasihatında bulunuyor.

    türküleri ile türkiye’nin sevgilisi oldu!
    eski kuşak onun adını plaklarından sonra trt’de yayınlanan pir sultan abdal’dan derleme “dostum dostum” başka olmak üzere, “taze karlar yağmış karın üstüne”, “helkeler kolunda suya gidiyor” ve “hubyar semahı” gibi kulaklardan düşmeyen ve bugün hâlâ düzinelerce sanatçı tarafından tekrar tekrar yorumlanan türküler ile duymuş ve gönül tahtında ona da bir yer ayırmıştı.
    --- alıntı ---
hesabın var mı? giriş yap