alkışlama adabı

• şakşakçılıktan kaçınmak,ne görüyosan hakkını vermek de bu adabın ilkelerindendir.
• bilardo turnuvalarında alkışlamak yerine parmak şıklatılır kimi yerlerde; feci rahatsız edici bir durumdur; basık tavanlı mahalle bilardocusunda karşı sokağın genç taksi şoförü bilal'le hamidiye su'nun mahalle bayii sermet abi finalde kapışırken kırk küsür adam şıkır şıkır parmak şıklatır; olaylar gelişir.
• televizyonlarda saksakcilar belirler bu adabi. kisi kendini saksakciya emanet etmeli bu gibi yerlerde
• tiyatroda esprilerden sonra ilk alkışlayana ödül vermezler. bir bekleyin gerinin alkışlamak istiyorsanız sonra alkışlayın. hayır birbirine bağlı iki esprinin ikinci kısmı güme gidiyor oyunda. oyuncu olarak es versen bir türlü devam etsen bir türlü.
• ilk hamleyi yapan kişi olacaksanız başlamadan önce iki kez düşünmek lazım lakin bu girişiminizinbaslatilan alkisa destek gelmemesi ile sonuçlanması oldukça aptal durumuna düşmenize vesile olur.
• bunu bilmeyen insanlara en çok jazz festivallerinde rastlanır. durduk yere 9 8 lik ritm tutmaya meraklı, jazz konserine gittim demek için orada bulunan çok nalbant vardır ortalıkta.
• (bkz: bilardo izleyenin alkış yerine parmak şıklatması)
• yer:albert long hall
  zaman:fazıl sayın bir yılbasi konseri
  
  konser boyunca tam sarlkı ile butunleşmişim.sarkı bitmiş ancak bolum bitmemiş yukarıdan bir alkış sesi gelir.sürekli olarak fazıl say sayesinde girdigim uhrevi dunyadan bir densiz ve ona ayıp olmasın diye eslik eden bi kac zevat yuzunden her sarkı sonunda alkış dinlemek zorunda kalırız.neyse konser biter fazıl say ogrencilerle sohbet etmek ister.
  
  fazıl say:sorusu olan var mı?
  salon:...
  (salonda sanki ders bitsin de gidelim kimse soru falan sormasın havasında ama yerinden kalkmaya cesaret edemeyen bir topluluk)
  (konser boyunca yukarıda surekli alkış başlatan adama dayanamayan ben)
  mcescher:ben bir soru sormak istiyorum.yanlış biliyorsam duzeltın ama klasik muzik konserlerinde her sarkı sonunda degil de bolumun sonunda alkışlanması gerekmez mi?sahsen ben sizin new york ta yagmura bakarak yazdıgınz sarkının melankolisine kapılmışken birden bir alkış sesinin gelmesini pek hoş karşılamadım.siz bu konuda ne dusunuyorsunuz?
  (koç uni konserinde cep telefonu caldı die salonu terketmesinin ardından cok elestirilmesinin de etkisiyle sozlerini secerek cevap veriyor)
  fazıl say:e tabii dediginiz gibi sarkı sonlarında degil bolum sonlarında alkışlanması lazım ama turkiyede bazı seyler yeni yeni oturuyor.bunları da mazur gormek lazım.
  balkonda sureklı alkış baslatan sabotajcı:kem kum ben de bir muzisyenim de cok hosuma gittigi icin parcalar surekli alkışladım.ozur dilerim.
  
  p.s:evet kotuyum.
• "parça arasında alkışlamak" diye tabir edilen olayda şöyle bir maruzat vardır:
  
  eğer yorumcu/lar eserin o bölümünü dünya üzerinde kimsenin çalmadığı ve çalamayacağı kadar olağanüstü sergilediyse, hayranlığı belli etmek için sıradaki bölüme geçilmeden alkışlanabilir.
  
  yine de bunu sizin başlatmanız sakıncalı olabilir; çünkü bölüm eğer gerçekten harikulade yorumlandıysa, bir ismet inönü zaten kesinlikle sizden önce davranacaktır.
• bir gösteride, tiyatroda, toplu izlenen herhangi bir şeyde, uzaklardan 1-2 alkış sesi gelip ona 3. ve 4. alkış sesleri eşlik ediyorsa, kişi alkışa katılır. ama alkış sesleri kısılmaya başladığında alkış kesilir. öyle,
  
  - [toplu] şak şak şak şak şak şak şak şak şak...... [tekil] şak şak şak.
  
  şeklinde olmaz. ortama uyum sağlanır. bir de ot bok alkışlanmaz. bazıları var böyle gaza getirmeye çalışan, nabız yoklamak için her 10 dk'da bir alkış tutuyor, ne kadar saçma.