• bugün ilk bölümünü izlediğim; trailer'ında bir kısmı gözüken açılış jeneriğini pek sevdiğim, hugh hefner'ın hayatının -göz önünde olan, pezevenk kılıklı halini değil de- bilinmeyen yönlerini anlatmayı hedefleyen seri.

    hefner'ı narcos'tan aşina olunacak, matt whelan canlandırıyor.

    release date, 7 nisan 2017 imiş.

    bölümlerin isimleri:
    1) before the bunny: marilyn monroe
    2) birth of the centerfold: the girl next door
    3) becoming mr. playboy
    4) members only: the playboy club
    5) the playboy ınterview
    6) rebel with a cause: civil liberties and government crackdowns
    7) below the belt: playboy and the public wars s1,
    8) sex, drugs and dea ınvestigations
    9) down the rabbit hole: the dorothy stratten murder
    10) my way
  • hugh hefner'ın esquire dergisinde çalışıyorken 5$'lık zam teklifini kabul etmedikleri için oradan ayrılıp, kendi playboy dergisini kurma hikayesini anlatıyor. tabi iş sadece dergi ile kalmayıp, bunu bir yaşam tarzı haline, bir sektör haline getirmesinin hikayesini de anlatıyor.

    biraz belgeselvari, biraz dizimsi güzel bir seri olmuş.

    izledikçe hugh hefner'e saygım arttı. adam gerçekten çok zekiymiş.

    yıllardır playboy mansion hikayelerini gördükçe, hefner'ın fotolarını filan gördükçe "oh lan adamın hayatına bak ne güzel" diye iç geçirirdik filan ama adam resmen tırnaklarıyla kazıya kazıya yapmış bu ortamları.

    ayrıca saygı duyulması gereken bir diğer özelliği de, amerikanın o zamanlarda ki muhafazakar toplum yapısına aldırış etmeden ilk defa gerçek çıplak kadın fotosu koyarak dergiyi çıkarmaya başlamış ( o zamanlar bir tek esquire var erkek dergisi olarak, onlar gerçek foto değil de, çizim olarak çıplak kadın koyuyorlarmış)

    ve yine beyaz-siyah insan ayrımına da tepkisini koyarak, ilk yaptığı tv programında siyahi konukları ağırlıyor, konuklar da öyle boş değil yani nat king cole ve ella fitzgerald baya tepki çekiyor başlarda, hatta güney amerika yayınlamıyor bunun tv programını filan ama adam ırkçılığa karşı olan tutumundan ödün vermiyor.

    bu 2 tutumu bile bende saygı duyma hissi yarattı özellikle ırkçılığa karşı olan tutumu.

    son olarak da adamın ileri görüşlülüğünü da şu örnekle görmek mümkün:

    ilk playboy club 'ları açtıkları zaman, kulübe girdikten sonra, hemen girişte, o gece kulüpte kimlerin olduğunu gösteren bir pano var, . üye sistemiyle çalıştığı için, bütün kulüp üyelerinin isimlerinin yazılı olduğu levhalar var, aynı bizim ilk okuldaki okuma fişleri gibi. o kişi kulube girince, o panoya isminin yazılı olduğu levhayı asıyorlar.

    yani aslında adam o yıllarda, bildiğin foursquare'deki check-in olayını yapmış, dijital ortam değil de panoda yapmış bunu.

    bahsettiğim panoyu şu fotoda görebilirsiniz.

    ben beğendim diziyi baya, biyografi tarzında dizileri seviyorsanız şiddetle tavsiye ederim.
  • seyir zevki çok yüksek olan dizi. kesinlikle belgesel değil. dış ses ve arada giren röportajlar mükemmel olmuş. hikayenin omurgası ve bahsi geçen hayat hikayesi tam bir direne direne kazanacağız öyküsü.
    sıfırdan başlamak ve zirve arasında geçen o mükemmel yerdeyiz yine. tek sezon olduğu için tadı damaklarda kalmıştır.
  • müzik seçimleri çok ama çok başarılı, top notch. ardı ardına sahnelere uyumlu müzik patlatıyorlar.

    ama maalesef belgesel kısmı dizi kısmından önde. belgesel seyretmek net boş adam işi olduğu için boş vakitlerde açıyorum-%90 yarıda bırakırım da. social justice meselesini abartmışlar biraz ama. hugh hefner'i bir martin luther king ilan etmedikleri kalmış.(öeh amk) neyse işte normal dizi olsaydı binge-watch ederek yemiş bitirmiştim çoktan çünkü dönem dizilerine hastayım ve prodüksiyon kalitesi yüksek martin scorsese tarzı biyografi filmleri gibi bir dönem dizisi(ki en mükemmelidir) olurdu bu belgesel kısmı eklenmeseydi, yapan çok büyük hata yapmış bence... iç sesi azaltıp belgesel sahnelerini komple kaldırsaydı son döneme damgasını vuran bir dizi olurdu. bu haliyle; 7.5/10

    ayrıca amazon galiba birkaç ay önce türkiye kanalından kaldırmış, herhalde full çıplaklık olduğu için rtük'ten ceza gelmesin diyedir. tabii ki primevideo.com sitesinde olmasa da amazon.com sitesinden aratarak türkçe altyazıyla vpn'siz izlenebiliyor.
hesabın var mı? giriş yap