• geç bile kalınmış olaydır
  • amerika'nın dünyanın en büyük petrol rezervine sahip ülkenin petrollerine konmak istemesidir.
  • venezuela'da benzinin litresi 3 kuruş olduğundan yapılan eylemdir. evet yanlış duymadınız 3 kuruş.
  • trump'ın venezuela'yı da petrollerini de turuncu çüküne taktığını sanmıyorum. trump'ın tek derdi bir süredir üzerine gelen medyanın dikkatini başka yöne çekmek ve dikkatleri dağıtmak. geçen gün de güya kuzey kore'ye dalacaktı ama bir şey çıkmadı.

    https://pbs.twimg.com/media/dg-1nmrwaaasxws.jpg
  • abd'nin venezuela'ya demokrasi adı altında sömürü ve kendi krallığını getirmesiyle son bulacak eylemdir zira şimdiye kadar demokrasi götürmek isyediği yerlerde bunlardan başka bir şey görülmedi.
    (bkz: ırak)(bkz: mısır)vs
  • venezuela'da o kadar petrol varken neden demokrasi getirileceğine değil neden hala getirilmediğine şaşırılmalı.
  • "insanin " ne kadar aptal olabilecegini ortaya cikaran bir zorbaliktir. icerideki vatan hainleri, satilmis amerikan itleri olmasa amerika biraz zor demokrasi goturur.

    libya, irak , yemen , vietnam ve daha sayisiz ulkelerin nasil parcalandigini, ne hale getirildigini gormeyenlerin alcakligi sayesinde gidiyor bu amerikan tarzi demokrasi o ulkelere . aptal dediklerimiz, demokrasi goturulen ulkede, cok seylerini kaybediyor. bir de bu guruh icinde "abd " pasaportuyla odullendirilen satilmislar var. kacip kurtuluyorlar ve yaptiklari her pislik milyonlarca insanin canina mal oluyor. kanini akititor. ayakta duran bir ulkeyi yikip yok ediyor.

    ve o parcalanan ulkede saglam kalan ulke vatandaslari da agir psikolojik travmalara gebe korkunc bir hayat yasiyorlar. sakat kalmalar, zehirli gazlar, kimyasal silahlar, oldurulen cocuklar, tecavuzler butun bunlar "abd'nin goturdugu demokrasiyi" tasvir ediyor.
  • "amerikan mandası istiyoruz" gibi olacak ama demokrasinin kime götürüldüğüne bağlı olarak yararlı olabilecek bir durum olabiliyor.
    zira panama, japonya, güney kore, filipinler gibi ülkeler abd postallarından sonra eskisinden daha refah ve huzur sahibi oldular.

    ha onurlu bir durum mudur?
    işgale sürekli direnip sağı solu patlatıp "onurlu" şekilde sefil olmak mı iyidir, yoksa abd'nin işgalinden sonra uslu olup kapitalizm-küreselleşmenin yolunda gitmek mi daha pragmatiktir bilemiyorum...

    zira devlet ne için var?
    vatandaşlarına iyi bakmak için. ben pragmatik adamım, devlet sana iyi bakamıyorsa isterse sahibi babam olsun gözünün yaşına bakmam... john değil babam ve castro, maduro, ahmet, mehmet yönetecek diye çocuğum sürünerek mi yaşasın?

    zira geçmişteki işgalci küresel güçler olsa (roma, persler, qing hanedanlığı, nazi almanyası, moğollar, sovyetler, faşist japonya, ilk zamanlarındaki britanya imparatorluğu vs. gibi) elbette ölene dek direnilmesi gerekirdi; çünkü zulüm olacağı kesin gibi, ölürüm daha iyi. ama 21.yy'da canlı yayından işgal görüntülerinin yayınlandığı bir dünyada halka zulüm yapılmaması zaten reelpolitik gereği bir durum. turuncu kafa trump zulüm eden askere sinirlenmekten kıpkırmızı olur muhtemelen; çünkü onun şirketi olan abd için kötü bir pazarlama olur. tamamen çıkar ilişkisi yani... pazarlama açısından problem yaratır ve böylesi bir durumu engellemek mevcut işgalci güçler için birinci öncelik olmalıdır.

    eskisi gibi girdiğin şehre zulmedip, ayaklanırsalar hepsini öldürmezsin çünkü artık 5.000 nüfuslu şehir yok. hadi zulüm ettin ve duyulmasın, direnilmesin istiyorsun: öldür bakalım 1 milyon adamı nasıl öldüreceksin?
    bu nedenle 21.yy'da tahayyül edilemeyecek kadar güçlü değilsen zulüm ufak çaplı/münferit olaylar haricinde mümkün değil.
    yani özetlersek abd işgali ve sonrası venezüellalılar daha iyi durumda olacaklar.

    *

    eğer mevcut venezüella hükümeti vatandaşına iyi bakamıyorsa (ki berbat durumdalar, daha ötesi yok), her şeye rağmen o iktidar ısrarla koltuktan kalkmıyorsa abd'nin format atması ile zamanla bir japonya, kore falan olabilecekseler buna bir tane fanatik solcu olmayan venezüellalının "hayır" diyeceğini zannetmiyorum.

    orta doğu apayrı bir bölge. din-kültür farkı çok büyük. işgalcilere uyum sağlaması çok zor. kısa vadede uyum sağlamışlardı iki dünya savaşı arasında ama artık mevcut fanatizm ve ideolojik farklılık olarak zor. orta doğu genel kültürü nedeniyle aşırı kapasitesiz bir bölge. buraya uzaylılar da gelse adam edemezsiniz. ama güney amerika kültürü oldukça yozlaşmış olsa da, kendi inançlarından (hıristiyan) bir ülke ve onun getireceği refah ile adam edilebilir kanaatindeyim.

    *

    solu, sağı, kapitalizmi, komünizmi vs. bırakın, tamamen çocuğunuzun geleceği açısından bakın:

    yozlaşmış ama "sizin ırkınızdan" olanların yönettiği ülke mi daha iyidir, daha liyakat usulüyle yönetilen ve küreselleşme fikrinde olan (önünde sonunda "tek dünya devleti" formatına gidecek fikri destekleyen) bir hükümet mi?
    (venezüella'da şu an nato toplamından daha fazla general olduğunu, halk bok yerken hepsinin "rejim ve onur için" domuz gibi iyi beslendiğini unutmayın.)

    benim çocuğumun geleceği nerede iyi olacaksa o yönü seçerim. 2000 yıl önce venezüella bayrağı veya abd yoktu, 2000 sene sonra da olmayacaklar, tarihin derinliklerine gömülecekler. 5 milyar yıl sonra ise dünya güneşin patlamasıyla zaten yok olacak. yani her yer, her bayrak, her devlet yok olacak. e nedir bu çaba?

    velhasıl kelam; pragmatik olmayan ideolojik diretmeler ancak sizin ve gelecek nesillerin refah yolundan uzak olmasına neden oluyor, tecrübe ettiğimiz bu.

    yararlı olan için savaşmak mı, birkaç asır sonra unutulacak fikirler için sefil gibi yaşamak mı?

    ha ben venezüellalıların yerinde olsam maduro denen şarlatanı göndermek için sokaklardan çıkmazdım ama gitmiyorsalar abd müdahalesinden de maduro'nun kalma ihtimalinden daha çok rahatsız olmazdım.

    *

    sonuçta dünyadaki her ülke vatandaşı için asıl olan ideoloji& hayata bakış açısıdır:
    bir amerikalı, sadece "vatandaş" diye islamcıların ve komünistlerin dolu olduğu bir abd'yi desteklemez, ingiltere işgal ederse onu destekler.
    laik bir türkiye'ye gerçek bir islam devleti saldırsa buradaki islamcılar islam devleti'nden taraf olur.
    türkiye islamcı bir hükümete dönüşse, dışarıdan türkçü bir istila gelse türkler hiç ülkenin ismi türkiye'ymiş falan dinlemez işgalcilerle birlik olup eski devleti tahsis ederler.
    zamanında faşistlerin işgal ettiği komünizm altındaki topraklarda faşistler bir nevi özgürlüklerine kavuşup faşistlere katılmıştır, komünizm için de benzer şeyler geçerlidir. abd ırak'ı işgal ettiğinde saddam'dan bıkanlar sevinmişlerdir vs.

    devletlerin adı, bayrakları olayın kılıfıdır, aynı fikirde olmayan, aynı hiçbir değeri paylaşmayan bir sürü insan sadece aynı yerde doğdular diye bir bayrak altına birleştirilmişlerdir fakat zihinler bir değildir. her ülkede durum böyledir...

    bu nedenle vatan hainliği diye bir şey yoktur, sadece yönetenlerin ideolojisine-çıkarlarına ihanet vardır.

    mevcut statüko korunsun diye de vatan hainliği icat edilmiştir, doğaldır, insan doğası için çok normaldir yani yadırgamıyorum ama içi boş bir kavramdır.

    *

    sözün özü; venezüella'ya "demokrasi götürüldüğü" takdirde uzun vadede kesinlikle şu anki hallerinden daha iyi olacaklardır:

    1- abd yanı başındaki bir ülkede huzursuzluk, göçmen sorunu oluşsun vs. istemez; çünkü ona sıçrayabilir. hiçbir süper güç, son çaresi değilse burnunun dibinde kaos istemez. o iş temiz ve kısa sürede bitirilir yani. (orta doğu'da olmadıkları için şanslılar.)
    2- o kadar kötü durumdalar ki abd müdahale edip işler yatıştıktan sonra ülkeden çıkacağı için direniş yapılmaz. güney amerika yapısına bakıldığında bir afganistan gibi yabancılara aykırı bir yapıları yok (afganlar iki asırdır, ingilizleri, rusları sepetlediler, abd ise problem yaşıyor). venezülla-abd arasındaki din-kültür afganistan kadar farklı değil. ayrıca komünizm gibi destek verip karşılık alabilecekleri evrensel bir "kültür", yani anti-abd (veya abd alternatifi bir) ideoloji yok ve mevcut yönetimin berbatlığının farkındalar. niye uzun vadeli gerilla direnişi olsun ki?

    ***

    bu arada böyle bir durum olmaz. çünkü gerçekten olacaksa, istihbarat maduro'ya ulaştıysa zaten ekibiyle küba'ya falan kaçacaktır. hem asılmaktan vs. kurtulur, hem de ülkesine daha fazla zarar vermez. üstte bahsettiğim gibi kültür/çıkar/dönem farkları nedeniyle de küba, vietnam, afganistan gibi gerilla savaşı filan da yürütemez.

    en akıllıca olanı şu an kaçıp ülkeyi meclis başkanına teslim etmesidir çünkü savaşı zerre kadar kazanma şansı yok.

    bu abd'nin bir gözdağı, "ülkeden kaç da bizi uğraştırma" dercesine bir tehdit.

    ***

    evet, bugün de kral çıplak dedik elhamdülillah.
  • zamanında viyetnam'a, ırak'a, afganistan'a, mısır'a, ukrayna,'ya şimdi de suriyeye getirilen gibi...arap baharları,arka bahçe düzenlemeleri falan filan...

    not*orta-doğu da demokrasi patlaması yaşanıyor. ne kadar huzurlu ve mutlular,savaş yok,insanlar ve çocuklar ölmüyor,her yer günlük güneşlik...
  • kayıtlara geçsin diye yazıyorum, maksat tarafımız beli olsun: defalarca venezuela ve ülke ile ilgili diğer başlıklara düzenli olarak yazdığım üzere sadece mevcut nicolas maduro hükümetinin değil, hugo chavez döneminde bile ülkenin berbat yönetildiğini düşünüyorum (bkz: venezuela/@eachart muller). şu anki muhalif lider juan guiado'yu destekliyorum (kendisi sosyalist olmasına rağmen) ve bu krizin demokratik ve barışçıl yollarla nihayete erdirilmesi gerektiğini savunuyorum.

    amerika'nın doğrudan müdahelesi felaketle sonuçlanacaktır. ırak'ta yaşananlar ortada, afganistan'da bir türlü dikiş tutturamadılar ve gelinen nokta yine ortada. bir ülke hiç ders almaz mı yahu? beceremiyorsunuz ulan işte. hem kendinize hem de gittiğiniz yere zarar veriyorsunuz. sado-mazo siyaset sizi de dünyayı da tüketiyor. elinizde bu kadar seçenek varken silah vurgusu yapmanız sizi itici ve iğrenç kılıyor. suçu sadece donald trump denilen dallamaya atıp kurtulamazsınız, diğerlerini de gördük çünkü. umarım böyle bir şey yapılmaz, yoksa allah müstehakınızı versin...
hesabın var mı? giriş yap