anıtsal

• abidevi manasina da gelen sozcuk.
• sinema yazılarında cümle içerisinde kullanılır bolca. 'x yönetmenin anıtsal filmi y' gibi.
  
  bu cümleyi okuyunca keyfim yerindeyse aklıma niki de saint phalle'in tarot bahçesi gibi bir yer beliriyor.
  
  aslında daha da ıssızı, ağaçısızı (burning man görsellerine baktım fakat onların cgimsı halleri insan hayal dünyasına pek uymuyor bence)
  
  neyse böyle baya sessiz, saygılı bir ortam var. sonra yönetmenin bu bahsedilen filmini temsil eden anıtın yanına gidince hareketlerimiz filan yavaşlıyor.(yüzüklerin efendisinde-yüzüğü takıncaki hallere kayıyor olabilirim) niki'nin heykelleri aynı zihinden çıkma olduğu belli. benim bahsettiğim mekandaysa, farklı farklı yönetmenlerin - filmleri şart değil, didinip durmaları maddeye dökülüp anıtsallaştırılmış. etrafta başka anıtlar da görebiliyorsunuz yani. o anıtları hayal etmek başka bir iş tabii.
  
  işin özü anıtsal güzel laf. imza deyince aklıma pul defterinden başka bir şey geldiği yok mesela.
• (bkz: anıtsayaç)
• (bkz: monumental)
  
  apartma bir tabirdir.