• tartan piste sahip olan bu parkur,anıtkabirin tam karsısında yer almaktadır.bir yandan yürüyüş,koşu yaparken diğer yandan müzik dinleyebileceğiniz,akşamları memurların mesai saatinden sonra acayip kalabalık olan koşu parkuru.
    arabayla gelenler için otoparkı,ayrıca dinlenmek için parkur kenarlarında banklar yeralmaktadır.koşu parkurunun bir köşesinde ise barfiks,mekik çekebileceğiniz aletlerden vardır.
  • yaklaşık onbeş gündür içimde tutuyorum, patlatma zamanıdır.

    insanlığın üremesine katkıda bulunduğunu düşündüğüm, sağlığa yararlı bir parkurdur. ciğerler temizleniyor, selülitler gidiyor, düzenli bir hayat vs.. çok güzel harika. hıh! ama gözlerinden şikayeti olan ateş parçası ben için biçilmiş kaftan. ankara'nın cıbıl cıbıl erkekleri yanımdan geçiyor bir hışımla.

    ilk günüm masumdu, bol eşofmanlar, uzun t-shirtler ve manzara görülünce yüzümde
    'hassssktr noluyo burda, napıyonuz lan siz' li hınzır bir gülümseme..

    ikinci gün gündüzden hazırladım cephanemi. 'selam arkadaşlar, ben de koşuyorum ehe ehe sağlıklıyız biz süperiz' (sanırım oksijeni fazla yüklemekten ve önüme bakamadığımdan sürekli tökezleme durumundayım, durmadan sağa sola çekiyorum, rot balans ayarı gerek)

    birinci haftanın sonunda 'ben koşmadan yaşayamam'da karar kıldım ama bunun daha kışı var soğuğu var.(yapıcaz artık bişiler, bakalım)

    bu arada anne evde mest olmaktadır, kızı sağlıklı yaşamı seçmiştir. abi rahat bir nefes almıştır, kızkardeşin sinirli kaprisli halleri yerini gevrek gülümsemelere bırakmıştır. babanın durumdan haberdar olmamasıysa ne kadar da güzel.

    bikini için gittiğim tartan pisti, oldu şimdi tarkan pisti. atıl kurt kim tutar seni!
  • adi kosu parkuru fakat kosanlardan ziyade yuruyuse gelenlerin agirlikli oldugu bir ortam var burada. buna bir itirazimiz yok tabi de kosmayanlar kosanlara engel olusturmasin diye adamlar tabelaya "ilk 3 parkur kosu parkurudur" yazmis. buna ragmen; esiyle, cocuguyla gelip belgrad ormanlarinda yuruyus yaparmiscasina elini kolunu sallayanlardan tutun da ters yonde* yuruyenlere kadar cesit cesit insan mevcut*. kosanlar bazen slalom yapmak zorunda kalabiliyor ozetle. sabahin erken saatleri bu bakimdan bir nebze daha uygun kosanlar icin, zira daha sportif bir atmosfer oluyor. aksamlari ise bi kenarda cay icmedikleri kaliyor ehlikeyf insanlarin. ote yandan, calan muzigin karsidan yankilanmasi olayi da kosu konsantrasyonunu biraz da olsa azaltabiliyor.

    bu arada, spor yapmanin yaninda en buyuk artisi ise tabii ki anitkabir manzarasi.
  • mükemmel yürüyüş ortamı. tartan pist, ortadaki futbol sahası büyüklüğündeki çim alan, şehir dışı format, aletlerin yanında "aha bütün karılar bana bakıyor" sanrısında olan orta yaş ve üzeri kırolar, defileden fırlamış gibi duran tikiler, spor akademisi sınavlarına hazırlanan gençler, bangır bangır müzik, göbekli/kıllı bekçiler ve metin tokat için gidilesi mekan.
  • zamanla iyiye gitmiştir bu parkur. evim bunun karşısında ve buraya ilk taşındığımda (2003) şimdi fitness falan filan aletlerinin olduğu yer moloz yığınıydı. evet bildiğiniz moloz. hatta ironik bi fotoğraf çekmiştim, moloz yığınının arkasında anıtkabir görünüyordu. böyle bir yer işte anıttepe diye. sonra fotoğrafı kaybettim. adamlar da sanki bana inat, 1 hafta sonra o moloz yığınını yok ettiler, oraya basket sahası falan diktiler. çok da güzel oldu bence. gençler cıvıl cıvıl ne güzel.

    bu mekanın müşterilerine bakacak olursak da, kozmopolit bir tablo çıkıyor karşımıza. cidden sporcu abiler ablalar da koşarken, şalvarlı insanlar aradan sıyrılabiliyor. hatta bi kez astrofizik hocamı gördüm de dumur oldum.

    çimliklerini bol bol sularlar ama işte bi hıyarlık gözümüze çarpacak ya. çimenleri sularken bir hortum kullanırlar ve bu hortum koşu parkurunun ortasından geçer. uyuz gibi temponuzu bozar. afferin denyolar, sanki tarla işletionuz. neyse bugun çok kızmiycam. çünkü bu hortum suladıkça şehrin göbeğinde bile olsanız mis gibi çim kokularıyla koşmanızı sağlar. tabii arada koca bulmaya (ya da her neyse) gelen kokoş bir karının parfüm kokuları bastırmazsa.
  • özellikle yaz akşamları burdaki ortamı ortamı görüp de spor yapmak istemeyen kişi hiç süpesiz ki bizden değildir. spor salonları hikaye. huzur anıttepe yaşam boyu koşu parkuru'nda.
  • gereksiz mutlu eden yer. havalar güzel olunca burda yürümek ankara'da yaptığım en huzurlu şey. önce anıtkabir'in etrafında yürüyüp sonra buraya geçiyorum öyle daha huzurlu oluyor.
  • keçileri olmazsa daha şık bir yer olacağı kesin.
  • bunun kenarındaki basket sahaları, işaret parmağı ve orta parmağın birleşimi boyutlarında böcek ölülerine mezar olmuştur şu sıralar. muhtemelen ilaçlanmış bu böcekler, zira yerde baygın yatıyorlar ve ara sıra uçarak dehşet saçıyorlar. bugün bi tanesine gelişine voleyi çakınca mahallenin efendisi olmama çok az kalmıştı. gerçi ben de korkudan, can havliyle vurdum. çekirgeye benziyorlar ama değil. göt kısımlarında muhtemelen kan depolamaya yarayan sinek götü benzeri bir yapı var. uçmasalar yine iyi de, uçuyor pezevenkler. bunların ne olduğu konusunda bizleri bilgilendirecek arkadaşlar yeşillendirsin.
  • özellikle sabah saatlerinde, bildiğin sprinter dede ve ninelerin siz 10km/s hızla koşsanız bile size mütemadiyen tur bindirecekleri tuhaf koşu parkuru.
hesabın var mı? giriş yap