19 entry daha
  • bunu yazmak gerekir mi bilmiyorum ama, tum haber vermediklerim hatirina;

    yarin bekarliga veda edecek olan...
  • nedendir bilmem ama, oldukça depresif bir dönemimde aldığım bu nick'i saat 3 00 şarkısı ile eşleştirenler oldu. oysa ki, şarkıyı bulmam (oha!) bile 5 yılımı aldı.

    şu anda dinliyorum ve daha önce de dinlediğimi hatırladım. gayet güzelmiş... çok ısrarcıysanız, evet nikim bu şarkıdan esinlenmiştir diyebilirim.

    ulan 2 yıl sonra kendi nick altıma entry girdim. böyle mi oluyormuş bu?
  • yeniden ve yineden...

    hersey öyle üzerinize gelir ki, yapacak bir şey bulamazsınız. kaçıs tek yol olur bazen. hem de uzaklara... öyle uzaklara ki; kimsenin sizi bulamayacağı kadar uzaklara. kimsenin sizi görmeyecegi, tanımayacağı kadar uzaklara. yalnızlığınızı yalnız yaşayabileceginiz kadar uzaklara...

    sevdikleriniz de vardır yaşadığınız yerde, sevmedikleriniz de. sevmediklerinizden, sizi zorlayanlardan kaçarsınız, gidersiniz. sevdikleriniz arkanızda kalır. belki bir haber bile veremezsiniz onlara. o kadar zor, o kadar acıdır aslında.

    giderken içinizde kızgınlık da vardır, bilinmeyene duyduğunuz korku da. asla geri dönmeyi duşünmeyebilirsiniz de, bir gün geri dönmeyi de. ama kopan bir şeyler vardır içinizde bilirsiniz. hicbir şeyin eskisi gibi olmayacağının farkında olmanın burukluğu da vardır.

    uyuşmus bir beyinle yaparsınız yolculuğunuzu. geldiginiz yer size o kadar uzaktır ki, özgürlüğünüzü kaybettiğiniz korkusu kaplar içinizi. eliniz hiçbir seye uzanmak istemez, eşyalarınızı bile yerleştirmezsiniz yeni evinize. darmadağın günler geçer, anılarla dolu darmadağın günler.

    yavaş yavaş ısınırsınız geldiginiz şehre. dostlariniz olur, arkadaşlarınız. birlikte gezer, eğlenir, vakit geçirirsiniz. kanıksarsınız şehrinizi, yeni dostlarınızı. bazı geceler bıraktiklarıniz gelir aklınıza, eski hüznü duyamazsınız bu sefer.

    yıllar gecer, korkularınızı, kızgınlıklarınızı, acılarınızı bir yere hapsedip dönersiniz geriye. yeniden eski şehrinizin sokaklarında dolaşırken unuttugunuz o kokuları çekersiniz içinize. güzel seyler gelir aklınıza fakat artık size yabancıdır orası. daha fazla kalamaz, çekip dönersiniz yeni yurdunuza, huzur yuvanıza.
  • inci sözlük yazarı. benimle hiçbir ilgisi yok, ulan nikimi kopyalamışlar, helal olsun. ama bu ben değilim...
  • adnan oktar'ın mason konuklarıyla ilgili "cevab veremedi" tarzında ifade edilen açıklamaları için:

    #24474176, #24474385 ve #24474037 numerolu entry'lere bakabilirsiniz.

    ek not, adnan oktar ünlü mason konuklarını daha önceden "saatlerce" konuk etmişti. mal değiliz, biliyoruz.

    aylar sonra edit:
    üstteki sataşmalı entry'ler silinmiş, bu entry de mal gibi kalmış ortada işte...
  • gayet net bir biçimde, adnan oktar ve "sevenleri"nin buluştuğu televizyonda "çok sıklıkla konuştuğu" ekşi sözlükten bir yazar olarak; "evrim olgusunu" tartışma teklifinde bulunan bir yazar. ismi de, cismi de gayet belli. evrim hakkında yazdıkları da (bkz: evrim teorisi/@anafor) başlığında "özet" olarak bulunuyor. özeti ancak bu kadar zaten.

    küçük bir sözlük ekibi ile (maksimum 3 kişi) gelip canlı yayında bu teoriyi "bilimsel adaba" uygun olarak (yani önce sen tezini sunacaksın, sonra ben tezimi sunacağım, sonra sen cevap vereceksin, ardından ben cevabına karşılık vereceğim, ardından final konuşmalarını yapıp bitireceğiz) tartışmak istiyor.

    hayır, gören de zannedecek ki, küfürbaz, haddini bilmez, lafınının arkasında durmayan biri... al, (bkz: adnan oktar/@anafor) gayet eleştirel, nezih ortada biriyim...

    eğer buna adnan oktar evet der ise, ben oradayım.

    yok, adını ver, cv'ni gönder, kendi çapında takılıyorsun falan gereksiz mevzular. siteye yazmak falan da gereksiz. muhatap belli, bilimsel altyapısı da ortada. ciddi ciddi çağır, ben oradayım...

    teklif açık...
  • adnan oktar'dan alacağı tazminat ile sözlükçülere döner ziyafeti verecek olan yazar. ziyafetin yeri ve zamanı limon'da duyurulacaktır...
  • sungape isimli yeni yetme yazarın iddia ettiği gibi kankitosu bol olmayan, 8 yıldır bu sözlükte var olmasına rağmen bir elin parmakları kadar bile badi edinmemiş bir yazar...

    üst sınıf diye bir şeyin bulunmadığı, olsa bile işe yaramadığı bir yerde böyle dangalakça çıkarımlar yapmak için gerçekten iyi içiyor olmak gerek. artık su mu içiyor bira mı bilemiyorum.

    cidden bu üst sınıf kankitolar kimler merak ediyorum. ssg, kanzuk, beni canı sıkıldıkça çaylak eden kays el mecnun veya nickinne falan mı? hadisinler oradan...

    şu sıralar siz benim eğlencemsiniz ve feci eğleniyorum. sahi, sözlüğün bir eğlence mekanı olduğunu hala öğrenemediniz mi?
  • becerebilirse, sözlükte bugüne kadar yazmış olduğu ilim bilim temalı entryleri, yeniden derleyip, düzenleyip şurada toparlayacak, hatta toparlıyor...
  • bazen bir sağlam bir gerzek olduğunu düşünmeden edemiyorum. buna emin olmak da cabası...
49 entry daha
hesabın var mı? giriş yap