• insanı üzen kıtlık. hadi k*tacılar rağbet görüyor o zırvaların hepsi çıktığı anda çevriliyor ama analitik gelenek aşırı geride, mesela metaetik ve normatif etik üzerine yazının %99'u çevrilmemiş duruyor. bak david owen brink'i, russ shaffer-landau'yu, david enoch'u, robert audi'yi filan esgeçiyorum, daha principia ethica yok ortada, the right and the good gibi sezgici deontolojinin mihenktaşlarından bir kitap yok. bernard williams'ın tek kitabı çevrilmiş. thomas nagel'in view from nowhere'ine ilişilmemiş. lan hadi metaetiği geçtim david lewis yok allahsızlar?! alvin plantinga'nın lütfedilip tek kitabı çevrilmiş. graham oppy'nin ismini duyan yok. metafizik üzerine doğru düzgün kitap bulmak namümkün. bari routledge companion to metaphysics çevrilseydi. din felsefesinden metaetiğe, metafizikten epistemolojiye müthiş bir türkçe kaynak sıkıntısı var. ben merak ediyorum türkiye'de felsefe okuyan fakat yabancı dil bilmeyen öğrenciler hangi kaynaklardan yararlanıyor ahmet cevizci dışında. çok hüzünçlü.
  • ilginç kıtlık. aslında aklımda bir şey var, muhtemelen boşa bir çaba olacak ama denemeye değer diye düşünüyorum. küçük ve orta boy yayınevleriyle başlığı ve konusu nedeniyle satabilecek kitapları (mesela, erik wielenberg'in value and virtue in a godless universe, thomas nagel'in view from nowhere, michael huemer'ın skepticism and the veil of perception, david ross'un the good and the right'ı gibi) çeviri için talep iletmeyi düşünüyorum. hatta normalden çok daha ucuz bir fiyata çevirileri benim de yapabileceğimi söyleyeceğim, hem çevirim iyi hem de literatüre az buçuk hakim olduğum için çevirilerin daha isabetli olacağını sanıyorum. bu konuda tavsiyesi olan, şu yayınevlerine email göndermeyi/iletişime geçmeyi deneyebilirsin diyen arkadaşlar yeşillendirebilir. bunun biraz boşa kürek çekmek olduğunu bilsem de hem kendim hem de türkiye'deki felsefe ilgilileri için iyi olacağını düşündüğümden dolayı biraz kıçımı kaldırmayı deneyebilirim.

    (bunu ekşi duyuru'da da yazmıştım, evet)
  • çevirinsene oğlum şunları çocuk okuyacak. şaka maka felsefeden çok anlamayan biri olarak (aslında sevmeyen diyelim, sevmeme nedenim de zırva kıtacıların cümlelerinden dolayı imiş, analitik felsefe bir güneş gibi doğdu ufka ama onu da okumadım yalan yok).
    çevirilmesini bekliyorum.
  • çevirilse ne olacak? toplumun felsefeye bakış açısı belli. genelde ya yararsız bir eylem, ya da zararlı bir aktivite gibi görülüyor. cumhuriyetin ilk yıllarındaki hasan ali yücelin katkılarıyla yapılan çeviriler olmasaydı, hangimiz felsefeyle tanışabilirdik. kısaca ülkenin malzemesi bu. ahmak bir halkı yönetmek kolaydır.
  • felsefeyi de çevirisinden okursan artıkın daha ne diyeyim ben sana.. orijinal terimler arasındaki nüanslar zaten ip üstünde gidip geliyor, çeviride iyice çorba olur. hele bir de öztürkçe bişiler uydururlar iyice yavan çorba olur. nitel bengilikler uzamında kübel duyarsamalar vs vs.. iyice bayar. sen en iyisi orijinal metne aşıla kendini.
  • zihnimi yıllar, yıllar öncesine götüren başlık. metinlerin ingilizcesini okur anlamazdık, hani bir ihtimal diyerek türkçesini okur hiç anlamazdık. zamanla ingilizcesine alıştık ama tartışma gruplarında az birbirimize 'sen anladın mı ya' diye fısıldamadık. şimdiye çoktan ayrı yerlere, alanlara ve hayatlara dağılmış olan aynı ekip daha doğrusu bölüm dönem arkadaşları olarak şu an toplanıp türkçesini elimize alsak hala yeterince anlamayız. terimler çok uçuk çevirilerde geziniyor. yine de arama mesafe girdiğine üzülüyorum. selam olsun analitik felsefecilere. yenilere önerim, ingilizce öğrenin direnmeyin, ingilizcesiz önemli analitik felsefe makalelerinde huzurlu ve ilhamlı gezinemezsiniz. anlamıyorum diye de yılmayın, devam edin okumaya ve aranızda konuşmaya. anladıklarınız birike birike büyür, mis gibi argümanlar ve karşı argümanlar üretmeye başlarsınız.
  • bu kıtlığın bitmeyeceğine eminim en doğru olanı ingilizce öğrenmek.bugün bunu yapmak zor değil.
hesabın var mı? giriş yap