*

  • gavurca tokenism de s yerine z kullanarak turkceye kattigimiz kelime. bizim memlekette bu izmin hakkini en iyi siyasetciler verir. birey / bireylere ait sorun, hak, esitlik saglama vs. gibi durumlari en ustun koru bir sekilde, yalanciktan, gostermelik veya bir zahmet ucundan belli belirsiz tutmak, ilgilenmek veya ilgileniyormus gibi gorunmek gibi samimiyetsizligin dokuzuncu katinda rol kesmek gibi bir anlami vardir...... izmlerin en adilerinden biridir bu alcak ....
  • azınlık, madun, kenar-köşe grupların temsilcilerinin göstermelik olarak öyküye, söyleme, retoriğe dahil edilmesi durumu (bkz: lazı kürdü çerkesi). bu göstermelik sunumun tek amacı politik doğruculuk temelli 'imaj kaygısı' değildir, tıpkı politik doğruculuk'un kendisi gibi siyasi bir amaca da hizmet eder. tokenizm sayesinde kendine 'ses' bulmuş azınlığın illa ve kesinkes 'muktedir çoğunluk'un ağzından konuşması, o olmazsa 'muktedir çoğunluk'un beklentilerine uygun hareket etmesi gerekir ki, bu sonuncuya sosyal bilimlerde performing aboriginality deniyor.
  • gösterme reformculuk. örnek verelim "siyahlara ek iş yapma izni vererek özgürlüklerini satın alabilecekleri parayı kazanmalarını sağlıyoruz, bu izin sayesinde sosyal dengeye kavuşacağız" söylemi, tipik bir tokenizm örneğidir.

    bizdeki uygulaması için de "anadilde eğitimi özel okullar için serbest bıraktık, (parası olan) kürt çocuklar gidip buralarda eğitim alabilir" açıklamaları örnek verilebilir.

    ha bir de, türkçede "andaççılık" olarak da adlandırılmaktaymış.
  • south park kasabasındaki tek siyahi çocuğun token black olmasında payı olan durum.
  • günümüzde azınlıkların vitrin nesnesi olarak kullanılması yolu ile çok renkli ve eşitlikçi bir yapı sergilemek amaçlı kullanılan; sembolik ve işlevsiz dahil etme çabası. bu meclisteki kadın milletvekilleri, firmalardaki kadın, başörtülü veya engelli çalışanların durumu ile örneklenebilir.
  • sanırım "numune olarak secmecilik" gibi de anlatılabilir bu terim. pozitif ayrımcılığın getirdiği kontenjan anlayışından farklıdır ancak bu konu, hani hiç yok denmesin diye bir tane kadın şoför istihdam etmek gibi, yahut sırf siyahi olduğu için bir yazarın eserini degerlendirmeye almak (deri renginin yazarın eser kalitesinin önüne geçmesi gibi) seklinde orneklendirebiliriz. amaçlanan sahte duyarlılık bakımından virtue signalling'in kuzeni de diyebiliriz.
  • bir azınlık grubunun üyelerine yönelik göreli olarak küçük veya önemsiz olumlu eylemlerde bulunmaktır. göstermelik ödün vermektir.
    bu davranış ön yargı suçlamasına bir savunma olarak ve daha büyük, daha anlamlı olumlayıcı eylemlere girmeyi reddetmenin ya da daha sonrasında ayrımcı bir davranışta bulunmanın gerekçesi olarak yardıma çağrılır.
  • bir bireysel hareketlilik stratejisidir.

    "belirli bir kategorinin (göçmen, kadın, siyahi gibi) üyesi olmaktan kaynaklı olarak sorunlar yaşayan ya da ayrımcılığa maruz kalan gruplardan kişiler, bu sorunları çözmek için çaba sarf etmek yerine bireysel olarak belirli yeteneklerini ve becerilerini geliştirerek toplumda başarı elde etmeye, çok çalışmaya, böylece prestij kazanmaya ve yüksek statülü grup üyeleri gibi muamele görmeye yönelik bir strateji gelistirebilirler. meritokratik sistem, çaba sarf edenin ya da iyi olanın zaten dezavantaj yasamayacagi yonundeki ideolojik vurgusuyla kişilerde böylesi bir bireysel eğilimi ortaya çıkarmakta ve pekistirmektedir. dolayısıyla bireyin yaşadığı herhangi bir sorunun "yeterince iyi olmamasından", yeterince çaba sarf etmemesinden ya da yeterince çalışmamasından kaynaklı olduğu görüşü yayılmaktadır."

    bkz. aslı vatansever/meral gezici yalçın, "ne ders olsa veririz akademisyenin vasıfsız işçiye dönüşümü", s. 250-251
hesabın var mı? giriş yap