• 1956 ingiltere dogumlu bir heykeltrastir. bazi eserlerine ve detayli bilgiye http://www.sculpture.org.uk/…rtists/andygoldsworthy adresinden ulasilabilir.
  • eserlerinde kullandığı method nedeniyle, eserleri tarih öncesi olarak adlandırılır. bu eserleri 8 kitaba sığdıramaması da ilginçtir. 13 yaşındayken leeds'in dışındaki bir tarlada çalışırken ilk eserlerini veren sanat üreticisi. birkaç eserinin fotoğrafı için :
    http://cgee.hamline.edu/…ldsworthy/see_an_andy.html
  • oldukca yaratici bir heykeltrastir kendisi. yaraticiligini doga uzerinde kullanir ve cok cesitli, dogal urunler -ki bi bakima eser denmeli aslinda- meydana getirir. yarattiklarinin doga tarafindan bozulmasi da yine doganin bir parcasi ve bir surectir onun icin. kullandigi malzemeleri dogadan secer ve usta da kendisidir. yaratma sureci ve yaratim asamasi bitince sureci takip etme evresi oldukca heyecan vericidir yine goldsworthy ye gore

    (bkz: rivers and tides)
  • cocuklugundan beri icinde hava kabarciklari ile eriyen buzlari, suya karisan murekkep damlasini, kumsalda kazilip yapilan gollerin, minik koprulerin yavas yavas yikilmasini, ruzgarda donen yapraklari, cayin dibinde, henuz karismamis sekerli bolumun sallanmasini, sekli degisen bulutlari... seyretmekten cok icerden gelen bir zevk alan biri olarak, pek sevdigim bir arkadastir.

    kucukken bir suru sey yapiyoruz; agaca tirmaniyoruz, kosu yarisi yapiyoruz, sarki soyluyoruz, bahcede deney yapiyoruz, resim yapiyoruz, oyuncak yapiyoruz kendimize, hikaye anlatiyoruz arkadaslarimiza,... buyuyunce bunlarin bir kismi meslek olarak cikiyor karsimiza--kimi zaman cocukken yaptigimiz hallerinden daha rafine sekilde, kimi zaman da daha sulandirilmis/bozulmus sekilde. ornegin kucukken legoyla robot yapmanin buyukkenki karsiligi muhendis olmaksa, o legodakine benzer zevkler aldigimiz bir sekilde yapiyor da olabiliriz muhendisligi, rutin, arada zevk aldigimiz ama genelde "otomatige taktigimiz" bir sekilde de.

    belki hem dunyanin "organizasyonu" yuzunden, hem de bahsi gecen islerin dogalarindaki farkliliklar yuzunden, bu islerin kimileri, buyunce de ayni saflikta, yogunlukta yapilmaya devam edilebilmeye daha uygunlar sanki. royal robbins ne guzel anlatmis*:

    a boy clambers barefoot up a tree. he does it for the pure joy of climbing; why does not matter. it is exciting. new. there is a bit of danger. the thrill of adventure is going somewhere he has never been. he might do the same on a building or an easy rock cliff. and from this raw beginning springs a desire to venture onto steeper walls, smoother ones. he would go there, but he can't-not without boots, rope, and perhaps pitons. the game becomes complex. but the point is still the same: adventure. for his equipment, and the development of technique, these things which would render his barefoot scrambles too easy, will enable him to enter more forbidden realms and so maintain the balance of exciting newness that he enjoyed on his first trip up the tree.

    andy de cocukken aldigi zevki aynen almaya devam ediyor gibi geliyor bana, ve onun yaptigi is de bu turden bir is olmaya daha yatkin sanki: ortada hizmet edilen baska bir amac yok, yapilan isin yapilmasinin tek* sebebi verdigi zevk. ne mutlu ona ki bu isi yaparak hayatini kazanabilme sansi var.

    ben de cocukkenkine nispeten yakin zevkler alarak yaptigim bir is yapiyor olsam da, birlikte gecelerce muzikle ugrastigimiz lise arkadasimin muhendisligi birakip muzigi meslek olarak sectigini ogrenince duydugum mutluluga yakin bir mutluluk duyuyorum, uzaktan andy'nin yaptiklarina bakarken. sanki sular geldikce yavas yavas yikilan kumdan kopruleri birlikte yapmisiz gibi.
  • kendine environmental sculptor diyen adam.
  • (bkz: land art)
    (bkz: earth art)
  • ilk insanların sanatı nasıl keşfettiğinin cevabı ve canlı kanıtıdır. kendisini ve eserlerini incelerken insanın içine dingin bir huzur doluverir.
  • son olarak alpes de haute provence bölgesindeki jeoparkta vieil esclangon sığınağını ortaya çıkaran kendi alanında 1 numaralı ingiliz sanatçı.
hesabın var mı? giriş yap