• ankara'ya bir gidişimde, anıtkabir ziyaretim sırasında 35'ten fazla ülke ve türkiye'nin pek çok yerini gezmiş kültürlü bir teyzeyle karşılaşmıştım. ankara memleketi olduğu için yaşamaya devam ettiğini ama ankara'nın güzel bir yer olmadığını kabul ettiğini söylemişti. ama bir gerçek var ki çoğu ankaralı, ankara'yı sever ve pek çok şehirden iyi görür. havası bile kötü olan bu şehrin neresini sevdikleriniyse anlamış değilim.
  • ankara anılarınızla güzeldir. saatlerce beraber yürüdüğünüz yollar, çayını içtiğiniz ve gülüştüğünüz mekanlar, ayazında bir bankta oturduğunuzda "gerekirse soğan ekmek yiyin ama birbirinizi sevmekten vazgeçmeyin" diyen bir amcayla sohbetiniz ve daha niceleri...

    anılar sevdirir ankara'yı...
  • "allah kurtarsın birader" demek istediğim kişinin önermesidir.

    açıkçası ankara'yı kötülemek için bu kadar yazılıp çizilmesi, her birinin altında "istanbul'a dönüşü" muhabbetinin mutlaka yer alması, ankara'da gördüğüm asık yüzlü kalabalığın bu kişilerden oluştuğunu düşünmeme yol açıyor. dilerim ankara'ya yolunuz hiç düşmez ya da ankara'da yaşamak zorunda kalmazsınız.

    ben ankara'da okudum, beş yıl yaşadım burada. yaşarken hiç "bitse de gitsek" diye düşünmemiştim. aynı yerde çok uzun süre yaşamak istemeyişim ve macera arayışım nedeniyle ayrıldım ankara'dan, istanbul'a taşındım. sonra oradan da ayrıldım kuşadası'na taşındım. seneye planlar tutarsa buradan da ayrılacağım. dünya bu kadar büyük, seçenek bu kadar çokken aynı şehre çakılıp kalmak neden? neyse ankara diyorduk.

    ankara ne aradığınıza bağlı olarak güzeldir. açıkçası benim bir şehirde aradığım muhabbeti iyi insanlar, spor yapabileceğim alan, mini etek giyince korkmamak ve çıkayım da bir bira içeyim dediğimde yadırganmayacağım mekanların olması. ankara'da bunlar var. ankara bana uygun. ayrıca öğrenciliğim geçmiş burada, sevgililerim olmuş, hala görüştüğüm dostlarım olmuş, hayvanlarım olmuş, ilk sigaramı içmişim, kızılayı, tunalısı, bahçelisi, kurtuluşu anılarla dolu. ben seviyorum ankara'yı.

    şimdi de en sevdiğim insanlar ankara'da yaşadığı için her fırsatta gidiyorum. beş dakika sıkılmıyorum, dönerken burukluk doluyor içime.

    iyi şeyler yaşamıyorsanız ve içinde sevdiğiniz birileri yoksa hiçbir yer çekilmez. iyi anılar, iyi insanlar ve elbette hayvanlar biriktirin bir şehirde. gerisi teferruat.
  • yokluğun kendi içinde ise los angeles, da miami de istanbul da aynıdır.

    şehirler, insanların anıları ile kendi içlerinde vücut bulurlar. ankara, bir doğu avrupa şehri havası ile , yeşil sayılabilecek merkezi, yemyeşil olan kuzeybatısı ile ve şu günlerde istanbul'un eline verebilecek gece yaşamı ile, az barzosu ile objektif bile bakılınca fena bir şehir değildir.

    öte yandan instagram gezgini gibi bir şehire inip üç günde iki foto çekip,hemen gırtlağa dalıp birkaç mekanda yiyip içip sonra oluşan intibayı yazmak şehir tanımlamak ise kolay gelsin,
    körler bile bir fili algılamak için dakikalarca çevresini elleriyle yokluyorlar.
  • daha onceden de yazdim yine yazayim;

    ankara'ya bok atipta, istanbul'u ovmek tam bir dangalakliktir. vizyonsuzluktur, gormemisliktir, cahilliktir.

    ankara dandik bir sehirdir.

    istanbul ise yarrak gibi bir sehirdir.

    avrupa, asya gezin de sehir gorun amk issizleri..
  • (bkz: engelle)
    (bkz: başlıklarını engelle)

    gerizekalıların sandığı yokluktur. gidin de istanbul trafiğinde ebenize girsinler. ama dur bir dakika, boğaz manzarası var.

    aslında bu tür kötülemeler ankaralının işine geliyor. şehre moronlar göç edemiyor bu tarz şeyleri okuyup. moron nüfusu o yüzden artmıyor.

    düzeltme: edit.
  • (bkz: #71119222)

    ayrıca konuyla ilgili genel yorumum bir yerde yeterince kalırsan alışırsın, sevebilirsin bile. bu "yeterince" kimi için 4 senedir, kimi için daha kısa, kimi için daha uzun.

    ankara bana bunu öğretti, içim rahatladı 2 sene sonrası için gidecek başka bir yer arıyorum kendime.*

    çok da şey yapmamak lazım.
  • memur yoksulluğudur.
hesabın var mı? giriş yap