• bu oda hakkında hiçbirşey bilmiyorum.
    yalnızca atatürk bulvarı üzerinde, çankaya'ya giderken solda olduğunu ve mavi ışıldak harflerle yazılmış tabelasındaki "anka" bölgesinin nicedir sönük olması nedeniyle onu aynen ra sanayi odası olarak gördüğümüzü söyleyebilirim.
    üzerinde "aziz kedi-ankara sanayi firavunu" yazan bir kartvizit bastırıp piyasalarda şansımı denemek isterim ancak isis rahibelerinin evimi basmasından da korkarım bir gece apar topar.
  • su anki baskanı, zafer çağlayan'ın milletvekili secilmesi ile bosalan yerine gecen eski baskan yardımcısı nurettin özdebirdir.
  • odtü'den yol geçsin diyerek uzman olmadığı konularda da sallayan kurum.
  • go go go

    mevcut ekonomik darboğazın giderilebilmesi adına bir rapor hazırlamış ve bu raporu hazine ve maliye bakanlığı, ticaret bakanlığı, sanayi ve teknoloji bakanlığı ile ulaştırma ve altyapı bakanlığı'na göndermiş kurum.

    pakette öne çıkan talep/öneriler:

    kdv alacakları yerine uzun vadeli devlet tahvili verilebilir.

    — cumhurbaşkanı fiyat farkı yetkisini kullanmalı.

    — kur farkı mücbir sebep kabul edilmeli.

    — zamanı gelmiş hak edişler nakit ödenmeli.

    — kamu inşaat ihalelerinde ‘yerli malı' şartı şartnameye konulmalı.

    — kamu ilaç alımında 2.64 tl olan euro kuru 4.25 tl'ye çıkarılmalı.

    — bankalar kredilerde uyguladıkları katı kuralları esnetmeli.

    — bankalar, yeniden yapılandırma düzenlemesini hızlandırmalı.

    — kur farkı gelirinden dolayı kdv ödenmemeli.

    — kdv tahsilattan önce tahakkuk ettirilmemeli

    — kdv ve peşin vergi taksitlendirilmeli.

    — kdv'de farklı oranlar giderilmeli, standart orana geçilmeli.

    — faaliyetini durdurmak zorunda kalanlara kısa çalışma ödeneği uygulanmalı.

    — ulusal elektrik tarifesi uygulaması devam etmeli.

    — rehne konu taşınmazların kapsamı genişletilmeli.

    — kobi'lerin alacakları öncelikli olarak ödenmeli.

    ahahahahahahahahahahahahahah
    ahahahahahahahaha
    hahahahahahahahahahahahahah
    ahahahahahaha

    maddelerin bazılarına özellikle çok güldüm. ülkede ticaret bu hale gelirken rapor hazırlamıyordunuz "dur" demek için.
  • başkanı nurettin özdebir yaptığı son açıklamayla krizle mücadelede sadece iktidarı hedef almanın yeterli olmayacağını, bu süreçte kamu kaynaklarını sömürmeye çalışacak patronların da hedef alınması gerektiğini bize bir kez daha göstermiştir.

    özdebir açıklamasında* bazı firmaların zor durumda olduğunu ve maaş ödeyemeyecek konuma geldiğini belirtmiş. ardından da bu firmaların işçi çıkarmasının önüne geçmek için 6 ay süreyle işçilerin maaşının yarısının
    firmalar, öteki yarısının da işsizlik fonu tarafından ödenmesi gerektiğini söylemiş. özdebir'in bu parlak çözümüne göre firmaların işçi çıkarmasının önüne geçilebilirmiş. bu öneriye dair söyleyeceğim birkaç şey var.

    1-) bu tip açıklamaları yapan firmalar ve onların temsilcileri firmanın gelirlerini/giderlerini kamuoyunun önünde açıklamalıdır. çünkü patronların ve emekçilerin 'kriz algısı' genelde farklı oluyor. işçi sınıfının krizden anladığı şey daha az ısınma, yetersiz beslenme, çocukların eğitim harcamalarının karşılanamaması vs. oluyorken, patronlar senelik kârın 100 milyon tl'den 70 milyon tl'ye inmesini kriz olarak görüyorlar ve kâr marjını korumak için işçi çıkarıyorlar. firmaları denetleyen ve bahsi geçen firmalarda çalışan işçilerden oluşmuş bir kurul veya o sektörde çalışan işçilerin bağlı bulunduğu sendika tarafından firmaların bütün hesapları incelenmeli ve firmanın geleceğine ilişkin bütün kararlar işçi denetiminde alınmalıdır. patronların kriz ortamını bahane ederek talancılık yapmasının önüne ancak bu şekilde geçilebilir.

    2-) işçi benim istediğim süre kadar çalışsın, ihtiyacım olmadığında eve göndereyim, evde bulunduğu sürenin maaşını da devlet ödesin demek bu firmaların istihdam ettikleri emek gücünü verimli bir şekilde kullanamadıklarının kanıtıdır. patronlar sanılanın aksine gördüğünüz en iyi yöneticiler değildir ve kâr marjının önünü alamadıkları bir biçimde düştüğünü gören yöneticilerin tek derdi kendilerini kurtarmaktır. işsizlik, üretimin sürekliliği gibi meseleler üzerine pek kafa yormazlar ve tam da bu sebeple kriz zamanlarında akıllarına gelen ilk çözüm işçi çıkarmaktır. eğer burada öncelikli hedef krizden çıkışsa, bu tip açıklamalar yapan patronların firmaları işçi denetiminde kamulaştırılmalı ve üretimin hepten sekteye uğraması/işsizliğin artmasının önüne geçilmelidir.

    işçi çıkarma meselesi bu ilk iki maddedeki gibi ele alınırsa hepimizin korkulu rüyası olan işten çıkarılmanın tarih olacağı kanısındayım.

    3-) 'işçinin maaşının yarısını işsizlik fonu ödesin' diyen nurettin özdebir bize önce türkiye ekonomisinin sıcak para akışı sayesinde yaşadığı parlak yıllarda kendisinin işsizlik fonuna ne kadar kaynak aktardığını bir açıklasın. özdebir'in bundan bahsetmeksizin işsizlik fonuna dair yaptığı her açıklama özel sektöre ait olmayan bir kaynağın özel sektörün çıkarları için kullanılması gerektiğini ima ediyor. bu hukuki anlamda hırsızlığa teşebbüs olmasa bile ondan hemen önceki adımdır. bu kaynakların özel sektörün istediği gibi kullanılmasını falan geçin, bir patronun işsizlik fonu ile alakalı tek bir açıklama dahi yapma hakkı yoktur.
  • hazine ve maliye bakanlığına online olarak yurtdışı firmalara hizmet verilmesini şikayet etmiştir.

    karın tokluğuna çalıştıracak nitelikli personel bulamamak canınızı yakıyordur; kayıt dışılığa yol açıyormuş.
    bkz. https://twitter.com/…us/1472961633240723459/photo/1

    ben ve çevremdeki herkes birilerinin sürekli vergi borcu ötelenirken-silinirken takır takır her ay vergi ödüyoruz. beyin göçünün sebebi insanları sömüren, güvensiz ve düşük hayat sunan siz ve sizin gibilerden oluşan iktidardır.

    mümkün olan en kısa sürede kendi şirketimi yurt dışına taşıyacak ve çevremdekileri de buna yönlendireceğim.
  • dil bilen, işinde iyi olan, yurtdışı firmalara iş yapıp türkiye'ye döviz getiren, türkiye'de harcayan gençlerin kalıcı olarak yurtdışına gitmesi için uğraşan ilginç bir oda.millet zeki çocuklar kendi ülkesine gelsin diye uğraşır, bunlar kaçsınlar diye uğraşıyor.
  • torpil yuvası.iş bilmeyen ne kadar adam varsa toplanmış.ankara sanayisi kimlerin eline kalmış yazık çok yazık
hesabın var mı? giriş yap