• bazıları da buna bozulur nedense.
    -ne diye anlıyor musun diye soruyosun ya? salak gibi mi gözüküyorum sana?
    -e iyi tamam o zaman, anlatabiliyor muyum diye düzeltiyim, ben salak olayım. tamam mı, oldu mu şimdi?
    -oldu tamam. ee ne diyodun?
  • bir sükrü erbas siiri..

    " zaman buldukça uğra

    tek neşem bu benim

    beklemek ve bulmakla yaşadığım

    dili tutulmuş bu şaşkın sevinç.

    eşyalar geri çekiliyor sen gelince

    bir ayrıntı gibi içinde kaybolduğum

    sığ ilişkileri günlerin

    geri çekiliyor, dudaklarıma kadar

    yükselen sıkıntı suları

    tutunup kirpiklerinin ışığına

    mavi bir kıyıya çıkıyorum

    kurtuluyorum boğulmaktan.

    aldığım soluğu duyuyorum, varlığımı

    dünyanın benim için de var olduğunu.

    gülümseyen ve bağışlayan

    bir genişliğe dönüyor içimdeki keder

    dumanı kalkmış karlı bir dağ gibi

    açılıp aydınlanıyorum güneşinle

    inanıyorum yeniden sevgiye ve güzelliğe.

    aralarından ilgisiz geçtiğim insanlar

    -telaşlı, dalgın, uzak-

    daha bir dost görünüyor, daha bir sıcak

    içlerinden biri olduğumu duyuyorum

    iyi gözle bakabiliyorum herşeye

    gelişin hayata bağlıyor beni

    anlıyor musun

    zaman yarat ve uğra "
  • bazen bir şeyi söylersiniz, söylersiniz ama karşınızdaki anlamaz ya da sabit bir noktaya bakarak, olaydan gayet uzak ya da bağımsız gözükür, aptal olup olmaması farketmez; zira, herkes uçabilir bazı bazı.. irkilmesini sağlamak, vurgu yaratmak ya da anlattıklarınızı bir şekilde bağlamak istersiniz.. işte bu durumlarda kullanılası bir cümledir.. "anlıyor musun?" dersiniz, "bu kadar yani" demek istersiniz, ya da kafasından bir şeyler uydurmadan; anlattıklarınızı noktasına, virgülüne kadar anlamış olmasını dileyerek "tamam" demesini beklersiniz. bunu derse çok güzel olur ama "tamam" demesse de, o zat felaket uçmuştur, kendine getirmek gerekir o aşamada, ve de kolaylıklar dilemek gerekir burda "anlıyor musun?" diye soran kişiye.
  • sıkıcı bir muhabbet esnasında taraflardan birinin uyuyup gitmesi durumunda kişiyi uyundırmak için kullanılan söz
  • her cümlenin sonunda bu soruyu sormayı alışkanlık haline getirenler vardır. masumane bir soru gibi görünse de fazla sorulduğunda can sıkar, "evet abi" demekten sıkılır bünye.
  • karşısında kaşlarımı kaldırıp, başımı 5 derece kadar geriye eğmekten mutluluk duyduğum soru cümlesi.
    (bkz: bana böyle şeylerle gelmeyin)
  • “şimdi anlıyor musun gidişinin neden ayrılık olmadığını
    bir yaprağın düşmesi kadar ancak, acısı ve ağırlığı olduğunu.
    bir toplama işleminin sonucunu yazmak gibi bir değer taşıdığını.
    boşluğa bir boşluk katmadığını, kar yağdırmadığını yaz ortasında...”*
  • cenk han alkaya'nın gülmeyi dene albümünün 6. parçası

    sözlerini de yazayım tam olsun

    bu yolculuk çok uzadı sağda inesim var
    bu yolculuk çok, çok uzadı
    yalancı suratından kaçasım var
    düşlerine girip orada ölesim gelir
    mezarımı sende bırakasım var

    anlıyor musun, anlıyor musun beni
    anlıyor musun, anlıyor musun beni

    hayat dolusun bunu mahvedemem
    kaçışlarımla dövünüp seni elleyemem
    utangaçlığıma sığınır haykıramam
    limon bahçesi kokan vücuduna dokunamam

    anlıyor musun, anlıyor musun beni
    anlıyor musun, anlıyor musun beni(x2)

    düşlerine girip orada ölesim gelir
    mezarımı sende bırakasım var

    anlıyor musun, anlıyor musun beni
    anlıyor musun, anlıyor musun beni

    anlıyor musun..

    copy paste değil alın teri
  • sürekli aptallarla muhatap olan bazı insanlar tarafından noktalama işareti olarak kullanılmaktadır.
  • ketche tarafından klibi istanbul film stüdyoları'nda çekilen kenan doğulu şarkısı
hesabın var mı? giriş yap