anlamak
-
her şey kabul etmekten geçer. anlamaktan bile değil.
anlamak, galiba yalnızlık içinde birleşmek; aynı anda doyumu ve çaresizliği var.
"arzu anlaşılmalıdır. onu anlayabilirsin, onun boşunalığını görebilirsin. doğrudan bir algılama gereklidir, acil kavrayış gereklidir." osho provokatör mistik
"bir başka insanı, kendimizi anladığımız ya da anlamaya çalıştığımız gibi anlarız. kendimizde anlamadığımız şeyi başkasında da anlamayız. bu nedenle onun imgesi çoğunlukla öznel olacaktır. bildiğimiz gibi, çok yakın bir arkadaşlık bile nesnel bilgiyi garanti etmez." carl gustav jung - rüyalar
"her şeyi anlamak zorunda, değiliz. (her şeyi bilmek, okumak...)" bilge karasu - imbilim ders notları
"insanlar tıptan pek anlamıyorlar da tıp insandan ne kadar anlıyor?" tomris uyar - yazılı günler
"anlamak tercüme etmekten başka bir şey değildir, yani bir metnin -asla mantığın değil- eşdeğerlisini sunmaktan." jacques ranciere - cahil hoca
"bu insanların üzüntülerini zihinsel olarak algılarız, kederlerini uygun ifadelerle paylaşabilir, iyi kalpliliğimizi sergileriz, ama o üzüntüyü hissetmeyiz." marcel proust - la prisonniere
"anlamak az da olsa dönüştürür." çetin balanuye - spinoza'nın sevinci nereden geliyor
"daha çok açıklamak* daha iyi anlamaktır." paul ricoeur
(bkz: anlama/@ibisile)
(bkz: anlayış/@ibisile), anlayışlı, anlayışlılık, anlayışsızlık
(bkz: anlaşmak), anlaşılmak, anlaşılan
(bkz: anlaşılır), anlaşılmaz
(bkz: anlamak istiyorum)
(bkz: anlayış göstermek), anlayışlı olmak
(bkz: alımlamak)
(bkz: kanıkmak)
(bkz: akkula)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap