• kişinin kendi algı ve bilinç süzgecinden geçirmesi.

    "bir metne yaklaşan okur, belli bir okuma birikimi, bir
    toplumsal kültürel bakış, bir inançlar beklentiler yumağı ile
    yaklaşır. bu birikimden kaynaklanan bir ön anlamayı da birlikte
    getirir. gerçekte her okurun bir metni anlaması, kendi dünya
    yaşantısının, bilinç deneyinin boyutlarıyla, özellikle de dil yetisiyle doğru orantılıdır. böylece, her yorumlama edimi biraz
    da kendi benliğimizin yorumlanışıdır. işte bu anlamda okumak
    yorumlamak, dilbilgisel, çizgisel, salt parçalara yönelik bir
    etkinlik değil, metnin önü ardı, yüzeyi derini, içerdiği değişik
    bakış açıları, değişik anlam tabakaları kapsamında bir gezi, bir
    çabalama, bir uğraştır.”

    akşit göktürk, 1989
  • bilgilerin kisa sureli bellekten uzun sureli bellege gecebilmesi ve orada depolama yapabilmesi icin bireyin yaptigi bilissel islemlerden biri.

    (bkz: uzun süreli bellek/#37801692)
  • iletişim prosesinin son basamağıdır.
  • insan olmanın gerektirdiği bir özellik
    tanım 2- yaşamdan memnusuzluğun temel sebebi bu duygunun yokluğudur.
    tanım 3- beraberinde empati de gelirse hoşgörü dediğimiz ütopyanın gerçekleşmesine yol açan durum.
  • olaya, duruma tanım kazandırmaktır.
  • bizler anlamlı ve mantıklı bulmadığımız hiç bir şeyi yapmak istemiyoruz.

    günümüze baktığımız zaman televizyon da birçok kanal covid-19'a yönelik program yapmaktadır, bunun sebebi durumu farklı boyutlarıyla anlamlandırmak olayın sürecini bir anlatı haline getirerek insanların rıza göstermesini sağlamaktır. buradaki anlamlandırma bilimsellik,mantıksallık üzerine kuruludur. bunu mantıklı bulan insan toplumsal yarar açısından sosyal etkileşimi mi en aza indirerek evde kalmalıyım diyor.
  • "dilbilimden bağımsız bir imbilim düşüncesi gelişiyordu: anlamlandırmanın öğelerini belirleyip çözümlemekten çok, anlamın düzenlenişinin, üretiminin kavramlaştırılması, amaç olacaktı. (...) çabalar da sezgici, "kendiliğindenci" davranışların aşılmasına yöneldi. çözümlemeler için biçimsel bir aygıtın geliştirilmesine çalışılıyor. bilgisayım da yavaş yavaş işe karışıyor." bilge karasu - imbilim ders notları

    (bkz: anlamlandırmak)
  • insan oğlunun mecbur olduğu ön kabullerden bir tanesi.

    dış dünyanın bir anlamı olduğu ve bunun anlaşılabileceği ön kabulüne sahip olmadan adım atabilmek mümkün değil. burada hiççilik bile söz konusu olduğunda hiçliği hayatımızın anlamı haline getiren bir içkin insan yapısından söz ediyoruz. yani benim hayatımın anlamı sıfırlık, yokluk veya var olmamam gerektiği olsun da yine de bir anlamı olsun der gibi bir duruma işaret ediyor.

    işte bu tür yapıların insana içkin halde olması beni görececilikten veya kuşkuculuktan uzaklaştırıp hakikatin aslında var olduğu ve onu anlayabileceğimizi düşündürtüyor. bu yüzden de solipsist, obsküryanist ve bilinmezci argümanlar bana çocuksu geliyor. sanki bir bilmece ortaya atıp bilmecenin üzerinden eğlenmek gibi.
  • yaşama bir bütünlük kazandırma uğraşı.
  • herkes farklı anlamlandırıyor. yani bir şey anlamlandırıldığı için anlamlandırıldığı anlamına gelmiyor.
hesabın var mı? giriş yap