• ikinci dunya savasi sonrasi alman sanatcilarin onde gelenlerinden.
  • iletisim'in cikardigi son baski cinler'in kapak resmide anselm kiefere aittir.
  • rivayete gore berlinde 100 200 milyon euro gibi bir paraya bina alip yaptirmis, burda atolyeler, arsiv icin depolar yaptirmistir. hatta kiefer yer altinda yarin obur gun uzaylilar gelirse bulabilsin diye o kadar korunakli depolar yaptirdigi da ayni rivayetin urunudur. (dedikodu by:marcus lupertz)
  • ingeborg bachmann ve paul celan için yaptıkları - benim görebildiklerim, internetten erişebildiklerim - bana şunu söyletiyor: bachmann'ın, celan'in kardeşidir. ikisine de, onlar için yaptıklarıyla celan'ın dizesiyle seslenmektedir: wenn die welt is fort, ich werde dich tragen. ikisini de kiefer şimdi hem aynı, hem başka formlarda taşımaktadır. sanatçı, sanatçıyı taşır, dünya çekip gittiğinde.
  • hakkında ingiliz yönetmen sophie fiennes tarafından çimler örtsün üstünüzü isimli bir belgesel çekilmiş alman sanatçı.

    iksv gösteriminde belgesel için "kiefer’in yaratım sürecine tanıklık ediyor ve sanatçıyı fransa’nın güneyindeki barjac yakınlarındaki stüdyo-malikânesinde gözlemliyor.
    kiefer 1993’te almanya’dan ayrılarak la ribaute adı verilen, yıkık dökük bir ipek fabrikasına yerleşti ve orada hem açık havada hem de galeriler şeklinde inşa ettiği yeraltı tünellerinde bir dizi karmaşık yerleştirme yapmaya başladı. bu sinema yolculuğu, merkezine günümüzün bu önemli ve yaratıcı sanatçısının yaratım sürecini oturtuyor." bu şekilde bahsedilmiş.

    benim çalışmalarından en çok beğendiklerim:
    mısır piramitlerinden esinlendiği man under a pyramid'i ve heroic symbol v'ü.
  • adolf hitler’in intihar etmesinden yani almanya tarihinde “sıfırıncı saat” olarak isimlendirilen andan kısa bir süre önce dünyaya gelen kiefer, sanat hayatının önemli bir kısmında içinde doğduğu toplumun işlediği suçları sorgulayıcı işler gerçekleştirmiştir. bu yüzden ülkesinde oldukça tepki çeken sanatçı uzun zaman fransa'da yaşamıştır.

    sanatçının en çarpıcı işlerinden biri 1969 yılında yaptığı fotoğraflardan oluşan “işgaller” isimli kitaptır. kiefer, birçok farklı mekanda nazi selamı verir halde fotoğraf çektirmiş ve bunları bir kitap haline getirmiştir. fotoğraflar ilk kez 1975 yılında almanya’da ınterfunktionen isimli dergide yayınlandığında büyük tepki çekmiş, kiefer sığ bir yorumla faşist olmakla suçlanmıştır. oysa alman sanatçı bu işi hakkında şöyle demektedir: “kendimi hitler’le özdeşleştirmiyorum. fakat o’nun yaptıklarını ben de yapmalıyım ki, o çılgınlığı kavrayabileyim.”

    son yıllarında alman kimliğini sorgulayıcı işlerden ziyade farklı konuları işlemeye başlamış ve bu doğrultuda gerçekleştirdiği en önemli işleri, 80’li yıllarda paul celan’ın toplama kampları üzerine yazdığı “ölüm fügü” isimli şiirinden yola çıkarak yaptığı “margarithe/sulamith” başlıklı resimlerdir.
  • farkli materyallerle resimlere sembolik anlamlar yukleyen ressam. alman kulturunun, nazizmin, tarihin ve edebiyatin etkileri resimlerinde baskin sekilde gorulur. kiefer icin sanatci sorumluluk alarak daha buyuk misyonlara hizmet etmeli ama bu ugurda sanati birakmamalidir.

    celan'in siirlerinden esinlenerek yarattigi margarete ve sulamith temali resimlerde bu ozelliklerin tumunu bulmak mumkun. alman margarete'in altin sarisi saclari hasirdan, yahudi sulamith'in ise komurdendir. hasir zamanla yok olup gidebilecekken, komur kalicidir. boylece kiefer tarihi, yahudi soykirimini tuval uzerinde terse cevirir.
  • "kiefer'in eserlerinde cennetin ışığı hiçbir zaman saf değildir - cehennemin ruhu olan gri tarafından kirletilmiştir. kiefer'in eserlerinde sanat çöküş (dekadans) haline gelmiştir. sanat içgüdüsünü yitirmiş ve böylelikle tedavi edilmez bir hastalığa tutulmuş olduğu için de çökmektedir."

    donald kuspit - the spirit of gray
  • kursunla kapli devasa boyuttaki kitaplari ve bu kitaplarla olusturdugu kutuphaneleri beni benden alan yasayan efsane.

    kul, tablolarinda sikca kullandigi bir end product. bozunmadigi icin anlasilir ancak aycekirdegi, yilan derisi gibi organik malzemeler de kullaniyor. bunlar bozunmadan yuzyillarca kalir mi merak ediyorum.
  • tanrı neye benzer? sorusuna "tanrı düşündüğün en iyi şeye benzer" cevap verir ve tanrı'yı akla gelebilecek en büyük varlık olarak tanımlar. aslında bu, inancına dair hiçbir kanıt bulamamanın zoraki rasyonelleştirilmesi gibi düşünülebilir.
hesabın var mı? giriş yap