• kraftwerkin radioaktivitat albumunden bir parca:

    i'm the antenna
    catching vibration
    you're the transmitter
    give information!

    wir richten antennen ins firmament (=we're aiming antennae to the sky)
    empfängen die töne die niemand kennt (=receiving tones no one knows)

    i'm the transmitter
    i give information
    you're the antenna
    catching vibration

    es strahlen die sender bild, ton und wort
    elektromagnetisch an jeden ort
    (=the transmitters send image, sound and speech)
    (=electromagnetically to every town)

    i'm the antenna
    catching vibration
    you're the transmitter
    give information!

    radio sender und hörer sind wir (=we're radio transmitters and receivers)
    spielen im äther das wellenklavier (=playing the waves-keyboard in the ether)

    i'm the antenna catching vibration
    you're the transmitter give information
    i'm the transmitter i give information
    you're the antenna catching vibration
  • existenz'deki tanrıça allegra galler'ın game pod üretme ve araştırma firmasının adı.
  • aegee gibi ngoların birimlerine bu ad verilir..küçüklü büyüklü olurlar..
  • jay jay her zamanki gibi enfes. etkileyici bir albüm. wait for sleep gibi, kısacık* ve kendinizi rüyada gibi hissettiriyor. hiç bitmesin denilen cinsten. ilk dinleyişte insana tarzı elektroniğe kaymış gibi gelse de daha sonraki dinleyişlerde hala o eski melankolik, duygulu, ağlatan adamla karşı karşıya olduğunuzu anlıyorsunuz. tomorrow, 1984, on the radio öne çıkan parçalar.. (bkz: akıllara durgunluk vermek)
  • jay jay in eski tarzından hafif uzaklaştığı deneysel çalışması.
    albümde eskiler tadında 1984,tomorrow,open up gibi şarkıların yanında on the radio gibi 80 lerin müziğini animsatan elektronik şarkılar da var.hatta bir de 80 lerde eurovizyon yarışmasına katılmış bi şarkı tadında albümde yerini alan "deja vu" vardır ki,önceleri soğuk baksanızda sonra birden sizi çeker nedense.
  • egedeki sahil beldelerimizde trt2 ve trt int hariç diğer tüm kanallardan daha net çıkan yünan televizyon kanalı. tüm filmleri ingilizce ve yunanca alt yazıyla vermeleri takdire şayandır. müdavimleri oradan öğrendikleri birkaç yunanca kelime ile arkadaş ortamlarında sanal bir popülarite kazanır.(bkz: et 1)
  • muzik tarzı olarak biraz değişim görülüyor. tattoo'da da 80'lerin diskolarından kopma bi şarkı vardı` : friday at rex` lâkin bu sefer albümün tamanında hissediliyor bu hava. içimi hafif, fonda çalabilecek bi albüm olmuş gene. sözler gene baştan savma geldi bana nedense, bu konu için sizleri (bkz: jay jay johanson) başlığına yönlendirip, kişisel kanaatimi whiskey ve tattoo'dan yana kullanmak istiyorum.

    ha bu arada, gördüğüm en dandirik booklet'e sahip. belli ki gene ünlü grafikerlere kamyonla para yığılmış vefakat bir ikinci yeni arcelik logosu vakası tadında tırt yapım ortaya cıkmış.
  • bir anten album de fezai rock'erlarimiz cave in'den geldi.. kutluyoruz..
hesabın var mı? giriş yap