• bence en iyisi. buldugumda ondan baskasini almiyorum. cocuklugumu hatirlatiyor.
  • böyle bir tevatür var, o vakitler 3 yaşında olduğum için hatırlamıyorum. bu sütler cam şişelerde, kurtuluş'taki evimizin kapısına kadar gelir imiş. öyle lezzetli, böyle lezzetlilermiş ki o vakitlerki ağırlığımın beşte biri kadar aoç sütünü her gün büyük bir iştahla içiyor, başkaca gıdalara da pek yüz vermiyormuşum. bir ameliyat sonrası bizde konaklayan dedemin süt içtiğini gördüğüm gün kıyameti kopararak aoç sütlerini sadece va sadece kendimin içebileceğini tüm ankara'nın duyabileceği şekilde haykırmışım. o günden sonra cümle ankara ahalisi aoç sütlerini benden gizli içmiş. hala da öyle yapıyorlar sanırım çünkü yıllardan beri yanımda aoç sütü içmeye cesaret edebilen tek bir insan görmedim*.
  • kırmızı renkte aluminyum kapaklıydı bunlar. en güzel yanı kapağın altındaki kaymağı yeme zevkiydi.
    (bkz: olsa da içsek)
  • felaket derecede inek kokar bu sütler, hiç de lezzetli değildir bence, ayrıca idrar tahliline çiş taşımak için aoç süt şişelerini kullanan yaşlı dede ve ninelere defalarca tanık olduğum için hem şişesinden hem kutusundan hem aoç tesislerindeki o sevimsiz inek heykellerinden hem de o bahçedeki konuyla tamamen alakasız geceleri ışıl ışıl yanan kırmızı plastik palmiye ağaçlarından nefret ediyorum * *
  • bu sütün en güzel tarafı, kırmızı kapağını açmaktı. önce tam ortasına bir kaç küçük parmak darbesiyle vurulur, bu durumda yan taraflarda gevşeme olduğu için kapak kendiliğinden çıkardı yerinden. bu işlemi yaparken kapak yırtılınca o sütü içmekten zevk almazdım bir türlü. şişe çok kullanışsız gözükmesine ragmen, sütü boşaltmayı çok kolaylaştırıcı bir ergonomiye sahipti, sürekli tazeliğini kontrol etmek için üretim tarihine baktığımız için, uzun ömürlü süt kavramına alışmamı zorlaştıran bir sütttür kendisi.
  • bahsi geçen şişe: http://www.evimmarketim.com/…e (medium)-500x500.jpg

    edit: linki yeniledim.
  • beslenme saatlerinde icilmesi zorunlu, ustu bir parmak kalinliginda kaymak baglamis, bir ara kakaolusu bile uretilmis, yarım asırdır sut icemememin nedeni.
  • o guzel, kirmizi kapaga serce ve ba$ parmak di$indaki parmaklar birle$tirmek suretiyle vurulur ve acilirdi. tek guzel tarafi buydu herhal. bi de ayrani vardi aoc'nin tipi de buna benziyordu.
  • ufakken kapı önümüze apartman görevlisi tarafından konulan gazete, ekmek triosunun son parçası.
  • ben bu sütü hiç sevmezdim artık nesindendir bilmem içinde hep küçük beyaz parçacıklar olurdu nasıl rahatsız olurdum, buzdolabında durmaktan derlerdi bana ama ben asla kanmazdım, (çok büyük gizli komplolar dönüyodu aslında,evet!kanarmıyım ben!kimbilir neydi o beyaz şeyler...) tadı fena değildi aslında ama şu kaymak olayınada bir türlü ısınamamıştım parçacıklarda tuzu biberi oluyodu bu süt ile zaten aramızda var olan soğukluğun.sonra baktım olmuyor anlaşamıyoruz ilişkimi kestim ben o cam şişelerle. ama kırmızı kapakları hala nostaljiktir ne kadar eskiden bana elime kesicem korkusu yaşatmış olsalarda.
hesabın var mı? giriş yap