• burada bahsedeceğim şey, halihazırda insanoğlunun sinir sistemi kadar komplike bir ağı yarattığına zaten inanılmakta olan bir varlığın kerametini karpuzun içinde aramanın saçmalığı değil. ya da dünya üstünde şu an bir milyardan fazla koyun varken (gerçek koyunlardan bahsediyorum, meeleyenlerden) er ya da geç birinin üstünde "allah" kelimesine benzer yün öbeğinin gözlemlenme ihtimalinin yüksekliği de değil. ya da tanrının dünyaya easter egg koymasının da gereksizliğinden bahsetmeyeceğim.

    ama söylemek istediğim, ve bana oldukça da belirgin gelen -ve en azından bu kadarcığının kabul edilmesini dilediğim- şey arap alfabesinin bu tür antik kuntik sözde mucizeler yaratımına oldukça müsait oluşu;

    latin alfabesi çok güzel, çok matah, çok estetik olduğu için demiyorum. ama akıl var ihsan var, arap alfabesine bir bakın:
    http://www.krassanakis.gr/…les/arabian-alphabet.gif

    şimdi yaratıcının kerametini çizgiler bütününde arayanlarca, hatta cennette arapça'dan başka lisan konuşulmayacağına inananlarca kınanacağım ama... allahaşkına, kıvrımlı kıvrımlı çizikler işte? bir kalemi koy kağıdın üstüne, 15-20 tane elips çiz, nokta koy... serbest takıl işte kafana göre... bunlardan eminim bir iki tanesi bu harflere benzeyecektir? sen yaptınbunu... binlerce yıl boyunca, milyonlarca canlı üstünde doğa neden yapamasın? ki yapmış mı, e tabi yapmış bak:
    http://news.bbc.co.uk/2/hi/africa/7520149.stm

    e normal? çünkü arap alfabesi böyle? hani bunu cidden önemseyen insanlardan geçtim, bunun rastlantısallıktan başka bir şey olduğunu savunmayan insanlar bile şaşırıyorlar. "vay beeee!!!!" diyorlar, "allah'ın kerameti olmasa bile, ne yüce, ne büyük bir tesadüf!!!!!"

    bunun neresi büyük bir tesadüf??? yamru yumru bir şeyler, sen de onu benzetmişsin. coca cola'nın ters çevrilmişini de islama hakaret sayarsın hal böyleyken... çünkü o da kavisli kavisli, el yazısı. o olmasa başkası olacak zaten. eninde sonunda bir şey benzeyecek.

    ha, asıl şaşırılcak bir şey olması gerekiyorsa, o şöyle bir alfabeden çıkardı:
    http://www.logoi.com/…otes/img/chinese_alphabet.jpg

    yok beğenmediysen böyle:
    http://www.csse.monash.edu.au/~jwb/hiragana_a.jpg

    ...ama arap alfabesinden çıkmasının büyük bir mucize ve inanılması güç bir rastlantı olarak görülüyorsa, bir oturulup soluklanılması niyetindeyim. ilahi bir güç tarafından yazıldığını düşün ya da düşünme.

    bu büyük bir rastlantı değil...

    ...küçük bir rastlantı.
  • arap alfabesinin harflerinin bu harfleri kullanmayan bizlere yamru yumru şekiller olarak gözükmesinden daha çok, doğanın bu tür şekilleri yaratmasının çok daha kolay olması burada asıl nokta:

    1) doğada sert köşeler azdır, insan yapımı nesnelerde rastladığımız sert ve sivri köşelere doğada aynı oranda rastlayamayız

    2) karpuzun, kabağın, baklagilin içinde dünya üstündeki birçok alfabede bulabileceğimiz, ve insan yapımı nesnelerden alıntı olan, üçgen, kare gibi paternler olmaz. zira doğa kavislidir. aynı arapça gibi. o da kavislidir ve kapalı şekiller barındırmaz, hatları yumuşaktır.

    daha ne kadar açık olayım...

    (ki latin alfabesinin de "benzer mucizeleri tadmaya muvaffak olması", arapçanın bu tür doğa olaylarına yakın olduğu gerçeğini değiştirmez...)
  • arapçada sesli harflerin nasıl okunacaklarını gösteren harekelerin mevzu bahis işaretlerde göze çarpmaması da bu işaretlerin mucize olma olasılıklarını düşürmektedir. tamam araplar bu kelimeleri yaza yaza artık göz alışkanlığı edinmişler ve harekeye ihtiyaç duymuyorlar ama misal üzerinde "allah" yazdığına inanılan bir koyunun üzerinde gerçekte "elleh" veya "elloh" (hello?) gibi anlamsız kelimeler yazıyor olması da muhtemeldir.
  • aslinda olay sundan ibarettir:

    (bkz: #6648403)
  • ontoloji ve epistemoloji'nin akraba evliliğinden doğan bir garabet sonucu külli irade sahibi bir tek tanrı'yı düşünebiliyor olmamızı bile evreni onu düşünebileceğimiz şekilde var eden bir tanrı'nın varlığına kanıt gösterebilmiş olan evrensel mümin sabiti, bu tip konularda tesadüflerin de tesadüf olarak kodifiye edilmeyecek derecede planlı bir öngörü ile oluşturulduğunu savlar. yani, eğer ki arap alfabesi olası bir takım mucize çıkarımlarına meyilliyse, bu meyili de mümin'in temel aldığı külli irade parantez içerisinde tesadüfler ile açıklayamayız: tebliğ edilen hakikat'in doğada kendini tekrar etmeye müsait biçimlere yakın bir alfabeye sahip dilde yapılmış olması öncülüne bağlayıp, telos'a tevdi etmek de mümkündür. ol sebeptendir ki, bu nevi pratik varoluşsal çözümleme ve yapı bozumlarının hiç birisi idmanlı mümine sökmez.

    bunun başka bir çeşidini de evrim merkezinde gözlemleyebiliriz. evrim'e temel olan bütün iddia, kuram ve kanıtların bütününün iman'ı test etmek için varoluşa içkin bir düzenekle kurgulandığı, tam olarak bu sebepten evrim'in her dönem biçim değiştirdiğine inanılan aşamalı bir sınama süreci içinde saati çağımıza kurulmuş bir imtihan biçimi olduğu savlanabilir. yani sen ister maymunla ortak atadan gelioruz de, ister harun yahya'laş olası ve olmuş her türlü bulgu'yu bu kurgu içerisinde ehlileştirmek, evcilleştirmek mümkündür. iktidarı sağlama aldığına inandığından olacak, eylemsel anlamda yayıp, teori ruhbanlığa yattığı anda modernist diskurun metafizik teorilerle kafa kafaya kaldığı, kalacağı pat noktası bu'dur.

    ve fakat buna rağmen modernizm'in çocukları iktidarda doğa dura medyun oldukları hareketin dönüştürücü eylem geçmişini unutup, dayandıkları konumunun konsensus ve argümanla kurulduğu sanrısına kaptırdıklarından, olası çatışma ve çelişkilerde de salt argümana, ters tepmeye mahkum sarkazma, mizaha vurmaktan çekinmiyorlar. e frendli rimayndır: modernizm dünyayı sadece kuram ve argüman tabanındaki cevvalliği ile değil somut eylem tabanında dönüştürebildiği için daha etkin ve muteber olmuştur. bundandır ki yeni nesil teoloji merkezli aktif siyaset 20. yüzyılın (serbest piyasacı ve devletçi kapitalizm olmak üzere) başarısız ve yıkıcı modernist deneylerin ardından modernizm'in pratik faydası ve işlerliğini alıp teolojik, kozmolojik sabitlerle barıştırmaya çalışmakta (ara: batının al*), bizim coğrafyalarda sızıntı nevi neşriyatın ideal tip örnekleri olduğu bilimselci tavırla, bugünü ve varoluşu da, geçmişi ve geleneği de modernist önkabul ve soyutlamalar olmadan yeniden kurgulayarak dönüştürücü eyleme geri kazandırabilmektedir. intelligent design'ın dan, zig zag teorisine bilimsel formasyonu ortaokul seviyesinde kalmaya mahkum bir yığının algı, onay ve beğenisinin aynasından bakarsak bu yeni yöntem'in enfes bir başarı sağladığını, skeptic magazin'inden carl sagan'ına makul, mantıklı muallim fedai mangası elitizminin de, gerek elitizmin anlamlandığı reel değerler çerçevesine sıkışmışlığı ile, gerek bütün'ün elit olmaya engel kararlı başlangıç mesafesinin kapitalist mecburi eşitsizlik çerçevesinde sürekliliği sebebiyle kan kaybettiğini söyleyebiliriz.

    bütün bunlara rağmen modernist ekolün hala yöntemi bu tip kalınlıkları hesap edemeden peki ya kutuplarda oruç, peki ya allah'ın pi yi üç alması gibisinden kaba ispat metodundan ibaretleştirmiş olması çok üzücü; belki o da ilahi kurgunun bir parçasıdır.
  • arıcılıkla uğraşan kesim için kolaylık olsun diye bence bir de bu.

    zira bilmem hatırlar mısınız, internetin daha esamesinin okunmadığı yıllarda yine arı peteğinde "allah" yazdığına dair fiks haberlerden biri çıkmıştı...
    (...şimdi bir de "arı" ya, hani çalışkan ve temiz bir yaratık, o yüzden mucize yarattığı zaman ilahi bir gücün işareti olarak anlaşılmaya müsait. benzer işaretler eşekte, katırda filan çıksa bakılmaz bile. çünkü onları küfür olarak kullanıyoruz, yakışık almaz. ama ne diyoruz? arı gibi çalışkan... belki de gariban eşeklerimiz senelerdir mucize yaratmak için akla karayı seçiyor?)

    neyse efendim, bu haberin farkı şuydu ki, bu sefer arıcı adam kendini suçlu hissetmiş de, o yazıları kendisinin yazdırttığını itiraf etmişti...

    zira ilk baharın değişik zamanlarında farklı kır çiçekleri açıyormuş, ve ballarının rengi de farklı oluyormuş. amcamızın da mucize yaratacağı gelmiş heralde, birkaç hafta peteğin bir kısmının üstünü kapamış.

    şimdi tutup bu adamcağızdan şöyle bir paternde peteği kapatmayı bekleyemezsiniz değil mi:
    http://dspace.mit.edu/…c9d065/0/chp_21f109_quiz.jpg

    zaten adam bunu çizene, peteği böyle kapatana dek crouching tiger hidden dragon olur, bir petekten bir peteğe kuğu gibi uçup konar olur, kendini aşar kendi başına mucize olur be...
  • coderların ne kadar mucize aramaktan uzak, iman yoksunu kişiler olduğunu gözler önüne seriyor bu olgu. zira en kolayı kodda mucize bulmak, arapçadan da basit. open source türlü türlü program indir, başla aramaya... kesin bir patern çıkar... ama yapıyorlar mı bunu? nerdeee...

    neo 'nun da ilk filmde kurşunları durdurmadan az evvel yukarıdan sağanak olup yağan, sel olup akan matriks kodunun içinde bazı kutlu kelimeler gördüğü rivayet edilir mesela...

    nerde neo, nerde bizim programcılar...
  • netekim (bkz: #12932931)
  • 20. yy da latin harflerine geçiş süreciyle ülkemiz bu uygun halin yaratacağı olası mucizelerden kendine pay çıkarmaktan yoksun kalmış, şimdiki basit, heyecansız, mucizelere yer olmayan, sıradan bir konuma doğru ilerler olmuştur. ne domates, ne koyun ne de bir bal peteği bizim için bir domates, bir koyun ve bir bal peteğinden ileri ve farklı değildir.

    müsait değiliz, hiçbirimiz.
hesabın var mı? giriş yap