• ardıç.
    "kadd-i dildara kimi arar dedi kimi elif
    herkesin maksudu bir amma rivayet muhtelif" (*kanuni)
  • aradıgını istinye korfezinde buldugunu dusundugum istanbul universitesine baglı bir gemi. istinye korfezinden ayrıldıgını gormek daha kısmet olmadı.
  • (bkz: ararat)
  • gemi mürettabatının deprem araştırması yaparken denizden bir hazine sandukası bulup o tarihten bu yana istinye körfezinde vur patlasın çal oynasın o paraları yediklerini düşünmekteyim...
  • (bkz: funda arar)
  • saone nehrinin başka bir adı.
  • "arar" ile "ar'ar"ı ayırdetmek lazımdır.

    "arar"; aramak fiilinin geniş zaman kipinde 3'üncü tekil şahısta çekimlenmiş hâlidir.
    örnek: "bunu sadece meraklısı arar."

    "ar'ar" ise bir servi cinsidir. arapçada servi ağacı gibi uzun boylu ve konik olmasından ötürü «servi ardıcı» anlamına gelen "ar'ar servi" adı kullanılır.

    "ar'ar"a türkçe'de daha ekseriyetle andız ya da andız ağacı denilir. yunanca'da latince adından harfiyen çevrilen "drupalı ardıç" ya da batı dillerinden çeviri ile "suriye ardıcı" adları kullanılır. avrupa dillerinde daha çok «suriye ardıcı» anlamına gelen adlar; ingilizce syrian juniper, almanca "syrischer wacholder", norveççe "syrisk einer", fransızca "genévrier de syrie", ispanyolca "enebro de siria" kullanılır.

    ortalama 10-15 en fazla 40 metre boyunda koni biçimli uzun ardıç türüdür. gövde 1–2 m kalınlığındadır. erkeği ve dişisi vardır. kozalakları 20–25 mm çapına kadar büyür.

    doğu akdeniz bölgesinde, yunanistan'ın ve türkiye'nin güneyinde, suriye'nin batısı ile lübnan’da yetişir.

    bu ağacın kozalaklarından pekmez de yapılır. mersin ve antalya yöresinde acımcı tadı olan "andız pekmezi" yapılır ki buna "enek pekmezi" de denilir.

    ince, uzun ve pek nazlı olur. eski minyatürlerimizde serviler her öyle, ince ve uzundur. halk arasında da bu ağaca ithafen ince, uzun ve nârin güzeller "ar'ar" ile remzedilir. klasik edebiyâtımızda da sevgilinin boyu "ar'ar"a benzetilir.
  • insan bu, doğru; arar, insan sorar, tahmin eder, korkar, formüle eder, fark eder, anlamlandırır*, anlamından soyar, eskitir, yeniler. ölüm çok önemli bir referans, hem nasıl korktuğumuz hem nasıl korkmaz hali sağladığımız da yaşama ve çözüm girişimleri.. (bkz: insan/@ibisile)

    "- sanıyorum edebiyat, bunu kendisine uğraş edinen kişiye, kendini ve dünyayı keskin, o zamana kadar olduğundan daha bütünlüklü bir biçimde görmeyi öğretiyor. (...) çok sıradan, çok sıkıcı da olsa her türlü edebiyat dünyayı, sanki biz orada değilmişiz gibi görme çabasıdır. ne derseniz deyin, edebiyatın amacı budur. edebiyat herkes adına bunu arar ve bulur." marguerite duras - les yeux verts [yayıncı jean paulhan'dan]

    (ilk giri tarihi: 12.12.2017)
  • (bkz: r/v arar)
hesabın var mı? giriş yap