• tam adi aristoteles sokrates homer onassis olan yunan isadami, izmir dogumludur. ilk olarak arjantin'de tutun ticaretiyle basladigi is hayatini armatorlukle devam ettirmis, ikinci dunya savasinda muttefiklere fahis fiyatlardan tanker kiralayarak azmis, sonra abartip yunanistan devlet havayollarini satin almakla kariyerinde doruga ulasmis, bir ara opera sanatcisi maria callas ile beraber olarak, bir ara da john f kennedy'nin dul esi jacqueline kennedy ile evlenerek mansetlere gecmis, 1975'teyse emr-i hak vaki olmus multimilyarder bir insan..
  • kendisinin turkiye'den ve turklerden hic hazzetmedigi bilinir, kurtulus savasi sirasinda izmir'den kacmistir. son derece cirkin, kaba ve maco bir adam olmasina ragmen butun kadinlarin kendisine hasta oldugu da rivayet edilir; tabi bunun ne kadari kara kasi kara gozu hurmetinedir, ne kadari parasi icindir onu bilemem. oldukten sonra tabutu ege denizi'ne birakilmistir. jackie onassis denen anlamsiz hatun icin terk ettigi ve terk edildikten sonra her seyden elini etegini cekip uzgun suzgun bir sekilde inzivaya cekilen muhtesem kadin maria callas, onassis'in olumunun uzuntusune dayanamamis, ondan kisa bir sure sonra olmustur.
  • yunanli unlu opera sanatcisi maria callas'in cilginlar gibi asik oldugu, ama hicbir zaman evlenemedigi, maria callas'la dost olan, maria'yi zaman zaman bastan cikaran, zaman zaman hic sallamayan, jacki kennedy tipiyle samimiyet kuran, yatina davet eden, maria'nin gozu onunda jacki'ye kur yapan, ve en sonunda da jacky tipiyle evlenen, ve boylece maria'nin fransa'da intihar etmesine neden olan adam.
  • izmir dogumlu olmasina ragmen, aslen kayseri-talas rumlarindandir.
  • 1960larda krusçev'in dul eşi ile evlenmesi olasılığı harvard üniversitesi jfk school of government tarafından yapılan bir araştırmada incelenmiştir (bkz: olga krusceva).
  • mesleğe eski gemiler satın alarak başlayıp, bunları yeni gemiymiş gibi sigorta ettirdikten sonra batırıp tazminat alarak, bu parayla daha iyi gemiler alıp uyuşturucu kaçakçılığı yaparak, sonra da bu kaçakçılığın izlerini yunanistan'da özellikle eğitim alanında aktif olan bir vakıf kurarak silmeye çalışan armatör.
    (bkz: onassis vakfı)
    (bkz: kirli para)
  • aristoteles sokrates gibi duyuldugunda helen felsefesini hatirlatan isimleri ile gercek bir yunan trajedesinin bas aktoru oldugu kadar, neredeyse yunan mitolojisindeki bir tanrinin hedonist hayatini surmus, bizler gibi bir fanidir.
    aslen izmir'lidir ve yunan isyaninda ailecek kacip gitmislerdir ama oyle cok agir bir turk nefreti olmamistir kendisinin. turk olsun baska milletten olsun, neticede dogup buyudugu topragi birakip gitmeyi, buna zorunda birakilmayi kimse istemez.

    kendisi 40li yaslarinda daha taze bir milyonerken 17 yasindaki athina ile evlenir. athina, onassis'in rakibi armator livanos 'un kizidir (bir diger rakibi niarchos'un baldizidir). mirasinin varisi iki cocugu athina'dan olur ama alexandre ve christina sorunlu ebeveynler arasinda gidip gelirler, biri erken olur digeri intihar eder, geriye milyar dolarlik torun athina kalir. bu evliligin sonrasinda maria callas ile 10 yil boyunca bol kavgali bol gurultulu firtinali bir ask yasar. ki bu iliski suresince maria callas italyan kocasi ile roma katolik kilisesi kurallarina gore hala evlidir ve bosanma gerceklesmez (kendisi ortodoks oldugu icin bosanma kabul olsa bile). tam evlenmeye karar verdiklerinde ise son anda cikan puruzler sebebiyle ayrilirlar ve onassis gidip kennedy dulu jackie kennedy ile evlenir. sahibi oldugu skorpios adasi'nda. evlilik sonrasi artik jackie o olan eski dul mrs. kennedy ile izdivacinin ilk iki yili kabustur, jackie ari dahil herkese azap cektirir. ne zamanki ari resti ceker ve ayrilalim der iste o zaman jackie aglayarak kocasina doner, barisalim der ve oylecene yasayip giderler.

    tum bunlarin disinda aristoteles onassis aslinda ultra sekilde zengin olmanin getirdigi garip veya ektravagan bir yasam tarzinin adamidir. misal, luks otesi ve her turlu ekipmana sahip luks yati christina'dayken kendisinin gomlekleri- dunyanin neresinde olurlarsa olsunlar- atina'ya gonderilip orada yikanip utulenip yine sahibi oldugu olimpic airlines'in bir ucagi ile tekneye gonderilir. veya paris'te yasarken cok sevdigi bir firincinin ekmek tarifini alip ascisina vermektense, her gun o firincidan alinan taze ekmek yine olimpic airlines ucagi araciligi ile masasina koyulur. ya da skorpios'tan ayrilip medeniyete kavusmalarina 2 gun kalmisken sirf yeni karisi jackie o. , hizmetci tarafindan yanlislikla kirilan chanel 5 'inin mutsuzluguna girmesin diye paris'teki chanel magazasindan o gun icerisinde orta boy bir chanel 5 aldirtip o tek siseyi ucak ile adaya getirtmistir.

    buna ragmen anlattigi soylenilen en mutlu ani, maria callas ile beraber sicilya'yi gezerlerken rastladiklari maria callas hayrani olup kendisi hakkkinda ise en ufak bir fikre sahip olmayan yasli italyan ciftin evlerine mutevazi bir yemege davet edilmeleridir. ayrica tum o despot ve hircin goruntusunun altinda kendisi icin yillarca calisan iki calisaninin dugun daveti icin 3 gun 3 gece tum misafirleri agirlamis, yol masraflarini karsilamis, hepsini hediyelere bogmus bir adamdir.

    zenginin parasi fakirin cenesine vururmus derler; ki dogru. ayrica biyografisini okuduktan sonra tum biz fakir faniler agir depresyona girebiliriz. ben girdim sahsen. zenginligimin onun richissime yasaminin yaninda pek sonuk kaldigini gordum ve biraktim artik boyle seyler okumayi, ogrenmeyi.
  • biyografisinin en başlarında, izmir'den kaçarken, türk ordusundan "mustafa kemal'in gerillaları" diye bahsetmiştir.

    doğrudur da bir anlamda. o sıralar her ne kadar atatürk düzenli bir ordu kurmuş olsa da, iktidara baş kaldıran bir gerilla lideridir, bilhassa onassis'in gözünde...

    (bkz: kuyruk acısı)

    ayrıca, maria callas gibi bir karizma dururken, ne diye jacqueline kennedy kaşarına meyletmiştir, anlayabilmiş değilim. para bok olunca, oluyor demek ki böyle şeyler...
  • bildiğin kayserili.
  • yetmi$lerde panathinaikos'da ba$kanlığını yapmı$ yunan kurnazı. 1971 yılının ilkbaharında pao tarihinin en büyük başarısına ula$ıyor ve wembley'de total futbol denen $eyin karşısına dikiliyor. bu dikili$ de pao'nun oyandığı futboldan çok onassis'in gücü konu$uluyor. mesela 4-1'lik zamanın süper takımı olan kızılyıldız yenilgisi sonrası kendi sahasında 3-0 ile geçiyor pao.. tabi ki sebebi bilinmiyor ama bu amcanın e$siz gücünün büyük payı vardı o zamanlar...
hesabın var mı? giriş yap