*

  • "yemezsen arkandan kovalar" gibiy ananemin bana söylediği değişik bi versiyonu da mevcuttur.. daha etkilidir..
  • hassas bi insansanız küçükken buna inanır, pilav tanelerine baktıkça yüreğiniz burkulur ve öğürene kadar yemek zorunda hissedersiniz kendinizi. adice bi davranıştır
  • çocukları patlatana kadar yedirmenin saglıklı oldugunu sanan ebeveyn zihniyetinin ürünü duygu sömürüsü.annem börtü böcege olan hassasiyetimi fırsat bilip "ama kızım arkadaşlarının yanına gitmek ister bu lokmalar,yalnız kalırlar sonra" şeklinde kandırırdı beni.
  • cocukları en iyi kandırma yollarındandır. daha iyisi de yok degil. ornek : "arkandan ......."
  • bunun bi versiyonuda "eğer hepsini bitirmezsen o tanelerin sayısı kadar çocuğun olur" şeklindedir. mevzu bahis yemek pilavsa bu binküsür çocuğa tekabül eder.
  • türkçemize yerleşmiş, azıcık serpilip neler olduğunu anladıktan sonra güler misin ağlar mısın ruh haline girmeye zorlayan deyişlerden biridir. masum gibi görünse de çocukların denegesini bozucu buna benzer pek çok örnek vardır. bir de eğer et yemeği yiyorsak olayın trajikomik boyutları iyice ortaya çıkar. uç bir örnek olarak aklıma gelen* şudur ki kurban bayramında o boncuklu koça aşık olursun, üzülmeyesin diye katakulliye getirirler, kestiklerini anlamazsın önce, sonra kavurmasını yedirirler, bitiremezsin, "arkandan ağlar" derler utanmadan ve sen de ödeşmek için onun arkasından ağlarsın anlayınca... çocukları öcülerle devlerle büyütüp sonsuz sevgilerle arızaları yoketmeye çalışmak yerine, normal büyütüp çok sevsek diyorum, mümkün mü?*

    (bkz: olumu op)
    (bkz: seni umacılara veririm)
    (bkz: seni bohçacılara veririm)
  • klasik 0-6 yaş diyaloğu. genellkle anne ve çocuk arasında yemek masaında yaşanır. büyüdükçe ne kadar saçma oldugu anlaşılır
hesabın var mı? giriş yap