• mavi olani guzel kokuyor hemen bitiyor.
    yesil olani kotu kokuyor 3 yildir dolapta duruyor.
  • bir aralar dümbelek bir sms şakası olarak cep telefonlarını da ziyaret etmişti:

    sürüm sürüm sürün anan sürünsün baban sürünsün sülalen de sürüm sürüm sürünsün...arko tıraş kolonyası...sürünün!
  • askerlik kokusudur. sabahın köründe yüzlerce, belki binlerce adam uyanır, bir lavobonun başına 8-10 kişi telaşla doluşur budama ritüeli başlar. sonrası tam bir kabus. her yer, tüm koridorlar, odalar, suratlar, saçlar arko tıraş kolonyası kokar. iç içe geçmiş bir koşullanmadır bu. askerliği anımsattığı için mi bu kadar mide bulandırıcıdır yoksa mide bulandırıcı olduğu için mi her anımsandığında bulantıya neden olur bilinmez.
    (bkz: muamma)
  • citrus diye bir çeşidi vardır bunun, kokusu o kadar ağırdır ki ufak bir temas halinde bütün gün narenciye bahçesi gibi kokarsınız. askerdeyim ordan biliyorum.
  • sürüldüğü yerlerle dil teması gerçekleştiğinde (dudak üstü ya da çene altı), ağızda normal kolonyaya kıyasla milyonlarca kat daha berbat bir tat bırakan kolonyadır. mavi renginin kokusu fena değildir ama evet yine söylüyorum, o tat pistir kakadır.
  • ıslıklı reklamıyla nefret ettiren traş kolonyası
  • bir traş kolonyasının insanı cayır cayır yakması (sanki ucuzluğundan ve kalitesizliğinden kaynaklanan bir dezavantaj değil de) iyi bir özellikmiş gibi bunu "erkekler de yanar" temasıyla şimdilerde reklamla yutturmaya çalışıyor. çakallığın da böylesi..
  • dandik tıraş kolonyasının bahanesi olan erkekler de yanar temasına yanıyorsak aşkımızdan'ı ekleyerek iyice gözden düşmüş rezalet marka. tıraş bıçaklarının berbatlığından sonra artık bitmiştir gözümde.
  • komando isimli yeşil olanlarının inanılmaz ağır bir kokusu vardır.

    iki ay aradan sonra az önce tıraş oldum, süper seksi yanaklarımı yeniden gün yüzüne çıkardım (uu beybi diyen haykırışlarınızı duyar gibiyim), ardından aynadaki bu beybi feys yansımamı tamamlamak için her zaman olduğu gibi tıraş kolonyasına götürdüm elimi. dediğim gibi iki ay boyunca tıraş olmadığımdan, dolapta değişen tıraş kolonyasını hiç fark etmedim. sol elime aldım şişeyi, sağ elime boşalttım içindekini. hala farkı fark etmemiştim. ta ki ellerimi yüzüme götürene kadar. her seferinde olduğu gibi orgazmdan zevkli anlara örnek bir ferahlama beklerken inanılmaz yoğun bir kokuyla karşı karşıya (göz göze (burun buruna)) geldim. bir an afalladım abartmıyorum ki. gözlerim kararır gibi oldu. boğulacak gibi hissettim. neyse ki güçlü, çevik ve dinamik bir genç adammışım ki bu tehlikeyi kazasız atlattım. komando olacak adammışım meğer ben.
hesabın var mı? giriş yap