*

  • niye armut ? niye ayilar ? atalarimizin i$i gücü yok muydu diye dü$ünesim geldi gene. (bkz: atalar)

    ha $imdi burada armuttan kastedilen sandigimiz $eyse atalarimiz terbiyesiz imi$.yok biz yanli$ anladiysak biz fesatiz o zaman (bkz: fesat insan)
  • her okuz gibi tipin yanında guzel bi hatun gorduumde bu repligi kullanirim...
    eminim baskalarida benim yanimda guzel bi hatun gorduunde ayni repligi atiyodur...
  • harbi oyledir ama...
  • armut diye tabir ettiğimiz basen bölgesine dogru şişkinleşen kadınla yanında ayı diye tabir ettigimiz vücüt kısmı gelişkin lakin kafaya dogru çıkıldıkça neredeyse görülmeyecek denli incelen bireylerin kurdugu bütünlüğe atalarımız tarafından uygun görülen cümledir tezi sözlüktede yaygın bir inanışmış(bkz: ben bugün bunu gördüm)
  • bu gün itibariyle bizzat tanık olduğum olayı anlatan atasözü. çaldığım bara içmeye gelen gelin ve damat sorunsali. bütün geceyi mahveden sağa sola tehditler savuran müzisyene küfür eden ulu orta uluyan adam kişinin yanında şirin mi şirin çok hoş bir bayanın gelin olduğunda ortaya çıkabilecek zerafet ile istemeden sarfettiğim söz. not: gerçekten armudun iyisini ayılar yermiş!!!
  • karpuz, kavun vs. seçerken eksper kesilen, "şurası şöyle olmalı bak vurunca böle tok bi ses gelmeli ama tarifi yok bunun, içgüdüsel bişey, ben anlıyorum işte" diyen yurdum insanının iş armut alışverişine gelince bir anda tezgah/reyon ile ilgisini kesmesine, sağa sola bakmasına ve hatta "armuttan hiç anlamam, bilmem valla sen seç" demesine sebep olan sözdür bu. kimse kendine ayı yaftası yapıştırılsın istemez.
    bu tıpkı ortamda bir kişi "herkesin tuttuğu kendine" derse hangi yaşta olursa olsun her türkün bir an için elindekini bırakma isteği duyması gibidir.
  • günlük ve sosyal hayatta, aslında layık olmadığını düşündüğümüz bazı insanların, paraya, mala, varlığa, özellikle de güzel hatunlara sahip olduklarını görünce, ister istemez ağzımızdan dökülüveren bir deyim...
    tam olarak olgunlaşmayan meyvaları yemeyi sevenler olsa da, bütün meyvalar en güzel tadına ve kokusuna olgun zamanında kavuşur. bu ise meyvanın dalından kendi kendine koptuğu zamana denk gelir. insanlar meyvayı dalından topladıkları için genellikle en olgun zamanında onu koparıp yiyemezler. hele günümüzde satış ve pazarlama süresi göz önüne alınarak meyveler daha da erken, yani ham olarak toplanmaktadır.
  • ingilizceye tercume edilince "bears eat the best pears" seklinde kafiyeli bicime giren atasozu.
  • iyi armutlara yaklaşmaya ancak ayı özgüveni olanlar cesaret eder. manasına da gelebilecek atasözü.*

    şöyle ki: iyi armutlar neşe içinde düzgün birer adam ararken düzgün adamların hepsi tam bir şapşallık ve özgüven sorunuyla iyi armutlardan korkarlar. bu arada iyi armut dalında durur durur.
    ayının teki de "ya nolcak ki ben bir tanışsam şu armutla" der.
    armut şaşırır. "bu ayı da nerden çıktı? demek içinde iyi bir adam gizli. ne neşeli, kendine güvenli bir ayı bu" der.
    ayının yaptıklarını komiklik zanneder. postu gidecek de içinden iyi adam çıkacak diye bekler.
    bu arada cesaretsiz iyi adamlar bu olayı görüp daha da korkarlar. "yahu bu armut iyiydi. bu ayıyla takıldığına göre demek ki o kadar da iyi değilmiş. ya da ben bu ayı kadar iyi değilim" derler.
    olaylar gelişir. şaşkınlık içindeki iyi armutla yanındaki neşeli ve umarsız ayı mutlu mesut gezerler.
    iyi adamlar da bunlara bakar bakar yutkunurlar.

    demek ki neymiş: arada sırada gözü karartıp armut ağacına şöyle bir yaklaşmak lazımmış. ne olur ne olmaz...
hesabın var mı? giriş yap