• asıl ismi artaki terziyan olan, 1885-1948 arasında yaşayan, selanik’te dünyaya gelen, ermeni asıllı ünlü besteci ve kanun üstadı. ailesi tarafından istanbul’a tıp tahsili yapması için gönderilen fakat küçük yaşlardan beri ilgi duyduğu müsiki ile meşgul olmuş, tıp tahsilini sallamayarak müsiki üstadlarından ders almayı tercih etmiştir. besteci selânikli ahmed bey’den musiki eğitimi alan ve türk musikisinin inceliklerini öğrenen artaki efendi, ‘koklasam saçlarını bir gece tâ fecre kadar”, “haniya sen benimdin, niye döndün sözünden”, “ruhumda bahar açtı onun bülbülü sendin” adlı şarkıların bestekarıdır. artaki efendi’nin çok duygusal ve cana yakın olduğu, bu sebeple arkadaşları tarafından "candan" lakabıyla çağrıldığı söylenmektedir...*
  • adam o zamanın en ünlü müzik prodüktoru.plak sirketleri falan varmıs."koklasam saçlarını bu gece ta fecre kadar" nihaventin en enteresan eserlerindendir,alışılagelmiş nağmelerin çok dışındadır.herkes kolay kolay okuyamaz.hakkını veren bir icra için kalan müzik "zeki müren 1955-1963 arası kayıtlar" dinlenilmelidir.
  • sahibinin sesi isimli plak sirketinin sahibi.
  • müzik uğruna tıp eğitimini yarıda bırakan artaki candan ,aynı zamanda bir tıp profesörü olan bestekar alaeddin yavaşça'ya da zamanında kanun dersleri vermiştir.
  • merhûm artaki candan, "ermeni asıllı" falan değil, basbayağı ermeni bir "türkiye cumhuriyeti vatandaşı"dır. kabr-i şerifi, şişli ermeni mezarlığı'ndadır.
  • kanunî artaki efendi, 1885 yılında, o zamanlar ülkemizin sınırları içinde bulunan selanik’te doğmuş. babası azerik, berberlik yaparmış. âilesi onun hekim olmasını istiyormuş. bu sebeple artaki orta öğrenimini bitirdikten sonra istanbul’a gelmişler. tıbbiyeye iki yıl devam ederek bitiremeden ayrılmış ve ailesini istanbul’da bırakarak selanik’e döndü.çok yoksul ve sıkıntılı günler geçirmiş.

    nihâyet, artaki'yi selanikli ahmed efendi ile tanıştırmışlar. önceleri sadece mûsikî hocası olan bu değerli ve iyiliksever sanatkâr, bir dost ve bir baba gibi onu himayesine almış. kanun çalmada ustalaştıktan sonra birlikte çalışmışlar.

    daha sonra hocası ile istanbul’a dönmüş. taksim bahçesi'nin içinde, bugünkü divan oteli’nin karşısındaki köşede bulunan eldorado’da çalışmaya başladı. kemençeci aleko ile mısırlı ibrahim efendi de burada çalışıyorlarmış.

    sazına hakim, tavrı ve uslubu güzel, çalarken sazına bakmayan, kendinden emin bir sanatkâr imiş. “piyasa tavrı” denen bozuk icrâyı sevmez, mesleğe yeni girenleri buna karşı uyarır, sazlarında zerâfetten ayrılmamalarını, ifâde gücü vermelerini öğütlermiş. sanat çevresinde ve dostları arasında çok sevilen, nâzik, terbiyeli, haddini bilen, kimseyi incitmeyen bir kimseymiş.

    uzun yıllar istanbul belediye konservatuarı'nın icrâ heyetinde çalışan artaki candan, birinci dünya savaşı yıllarında “sahibinin sesi” firmasına girmiş. önceleri bu şirketin saz sanatkarları arasındayken, daha sonra müdürlüğünü yapmış. vefâtına kadar da bu görevde kalmış. o dönemde alınmış olan plaklarda icrâsından örnekler vardır.

    aynı zamanda iyi de bir bestekâr olan artaki candan'ın bugün 50 kadar eseri biliniyor.

    artaki candan, 30 ocak 1948 tarihinde mesane kanseri hastalığı neticesinde vefât etmiş. cenazesi kalabalık bir sanatkar topluluğu ile kaldırılarak dostlarının elleri üzerinde, şişli ermeni mezarlığı’nda toprağa verilmiş. vasîyeti gereğince, ölümünün kırkıncı günü mezarı başında son bestelerinden olan bayâtî makamındaki peşrevi çalınmış.

    m. nazmi özalp'in "türk musikisi tarihi"nden nakledilmiştir.
  • ailesinin tıp tahsili için istanbul'a gönderdiği, fakat küçük yaşlardan itibaren ilgi duyduğu musiki ile meşgul olması sebebiyle tıp tahsilini ihmal edip tamamlayamayan klasik türk müziği bestekarı. çok duygusal ve cana yakın olduğu için arkadaşları tarafından candan lakabı ile çağrılmıştır. buna mukabil de terziyan olan soyadını candan ile değiştirmiştir. yüzlerce türk müziği plağının yapılmasını sağlayarak, uzun seneler dönemin eğlence dünyasında adından söz ettirmiştir.

    selanikli ahmet efendi'nin rahle-i tedrisinden geçerek, kendisinden klasik musikinin inceliklerini öğrenmiş ve klasik musikiye vakıf olmuştur.

    cismin gibi rûhun da güzel zannedip ey mâh*ve şeb-i hüznümde hayâlinle teselli bulurum*isimli eserlerinin güfteleri yine kendisine aittir. diğer şarkılarının güfteleri ekseriyetle dönemin büyük şairleri tarafından kaleme alınmıştır.

    (bkz: mustafa nafiz ırmak)*
    (bkz: vecdi bingöl)*
    (bkz: faruk nafiz çamlıbel)*
    (bkz: mustafa reşit bey)*
    (bkz: y. sinan ozan)*
    (bkz: melahat pars)*
    (bkz: avram naum)*
    (bkz: vâmık bey)*
  • kendisi ali candan ama bunlar ağabeyiyle kuzeybatı geçidinden geçerken kimlik değiştirdikleri için polat alemdar diye bilinen kanun adamı. hatta aslında ali candan bile değil. (bkz: artak)
hesabın var mı? giriş yap