• sinema ve edebiyattaki suspense kavramına gerilim demeden verilebilecek bir karşılık. muallak da osmanlıcası olarak kenarda dursun.

    the cinema of bela tarr/bela tarr sineması'nın yazarı sinema eleştirmeni andras balint kovacs'ın sözcükleriyle: "yavaş anlatıyı (durağan/durgun anlatı) kabul edilebilir kılan dramaturjik anahtar askıda tutmadır. anlatı önemli bir şeyin her an gerçekleşmek üzere olduğunu ima ederse, sahne ne kadar yavaş giderse gitsin, oluşmakta olan olaylar ne kadar önemsiz olursa olsun izleyicinin dikkatini diri tutmak mümkün olacaktır. bunun klasik örneği alfred hitchcock'un vertigo'sudur (1958). en aceleci izleyici bile az sonra önemli birşey olacağından haberdar edilince eylemin yavaş gelişmesini kabul etmeye gönüllü olmaktadır."

    "güçlü siyah-beyaz kontrastı, özellikle resmin karanlık tarafı yeterince büyük ve bir şeyler saklıyor olduğunu ima ediyorsa her zaman bir parça kaygı taşır. böyle bir kompozisyonda yavaş kamera hareketi her zaman karanlıktan bir şey fırlayacağı beklentisini içerir."

    "(a londoni ferfi'de) sonuca götüren hazırlıkları öyküleme yerine tarr, atmosferi ifşa edici kamera hareketleri yardımıyla askıda tutma etkisini görsel kompozisyon ve akustik düzenleme içinden arttırarak bize karanlık ve belirsiz bir atmosfer verir. imge ve ses, anlatının bizden sakladığını anlatır."
hesabın var mı? giriş yap