• bugün tsk'dan ihraç edilen 109 askeri hakim sınıfı personeli ihraç eden kurul diye düşünüyorum. bütün haber bültenlerinde "askeri hakimler komisyonu" diye bir tanımlama yapılmış. hangi ajansın haberiyse artık, bütün haber siteleri, portalları filan da aynen bu ifadeyi geçmiş. örnek haber demetimiz:

    http://www.sozcu.com.tr/…akim-ihrac-edildi-1445210/
    http://m.gazetevatan.com/…hrac-etti--995013-gundem/
    http://m.milliyet.com.tr/…dan-ihrac-gundem-2326540/
    http://www.dha.com.tr/…hrac-aciklamasi_1350049.html
    http://www.aksam.com.tr/…-13-ekim-2016/haber-556876
    https://www.google.com.tr/…i-ihraclar?client=safari
    http://www.yeniasya.com.tr/…akkinda-aciklama_412546

    en temel portallara baktık ve görüldüğü üzere neredeyse haber metni dahi aynı, geçelim.
    ikinci detay ise haberin milli savunma bakanlığı refere edilerek paylaşılması. hemen girdim baktım msb'nin resmi internet sitesindeki duyurular kısmına:

    http://www.msb.gov.tr/tum-duyurular

    o da nesi, duyurularda yok. hadi işi fesatlığa vurmayıp bir de bu askeri hakimler kurulu'nun kanundaki düzenlenmiş kısmına bakayım dedim.

    http://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.357.pdf

    geçici 13'üncü maddeden itibaren 667 sayılı khk'ya atıfta bulunulmuş.

    geçici 14'üncü maddede şöyle bir husus var:

    "geçici madde 14- (ek: 25/7/2016-khk-669/20 md.)
    20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı bakanlar kurulu kararıyla ilan edilen olağanüstü halin devamı süresince;
    a) yapılacak askeri hakim atamalarında, 357 sayılı kanunun 16 ncı maddesinde yer alan teminatlar dikkate alınmaz.
    b) terör örgütlerine veya milli güvenlik kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar
    verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen askeri hakimlerin meslekten çıkarılması işlemleri, 22/7/2016 tarihli ve 667 sayılı olağanüstü hal kapsamında alınan tedbirlere ilişkin kanun hükmünde kararnamenin 3 üncü maddesine göre yapılır."

    peki ne diyor 667 sayılı kanun hükmünde kararname'nin 3'üncü maddesi:

    "yargı mensupları ile bu meslekten sayılanlara ilişkin tedbirler
    madde 3 – (1) terör örgütlerine veya milli güvenlik kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen anayasa mahkemesi üyeleri hakkında anayasa mahkemesi genel kurulunun salt çoğunluğunca; yargıtay daire başkanı ve üyeleri hakkında yargıtay birinci başkanlık kurulunca; danıştay daire başkanı ve üyeleri hakkında danıştay başkanlık kurulunca; hâkim ve savcılar hakkında hâkimler ve savcılar yüksek kurulu genel kurulunca ve sayıştay meslek mensupları hakkında sayıştay başkanının başkanlığında, başkan yardımcıları ile sayıştay başkanı tarafından belirlenecek bir daire başkanı ve bir üyeden oluşan komisyonca meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmalarına karar verilir. görevlerine son verilenlerin silah ruhsatları ve hususi damgalı pasaportları iptal edilir ve bu kişiler oturdukları kamu konutlarından veya vakıf lojmanlarından onbeş gün içinde tahliye edilir."

    http://www.resmigazete.gov.tr/…16/07/20160723-8.htm

    görüldüğü üzere, yargıç sınıfının her kademesinin mensubu için meslekten çıkarılma kararını veren merciinin neresi olduğu belirtilmiş ama askeri hakim sınıfı için bir düzenleme yapılmamış. iyi de askeri hakimler kanunu kapsamındaki geçici düzenleme ile 667 sayılı khk'ya atıfta bulunulmuştu, bu durumda bu ihraçları hangi yetkili mercii yaptı?

    ne diyordu haberlerde; askeri hakimler komisyonu bu kararı almıştı. görev bakımından kanuna aykırı olmaz mı bu durumda, üstelik khk düzenleyerek istedikleri kararları hukuka uygun olarak alma yetkileri de var. iyi de bu nasıl bir iş o zaman?

    o kadar büyük bir olay ki esasında, yorum yapmaktan imtina ediyor ve yorumu okuyucuya bırakıyorum.

    ...

    yukarıda bi' kısmı refere etmiş ve açıklamasını yapmamıştım. neydi o refere kısım: olağanüstü halin devamı süresince demişti kanun hani, peki olağanüstü hal ortadan kalkınca ne olacak? hukuki, idari işlemlerin hukuk dilinde ayakta kalma durumu, butlanla sakat olmaları, yoklukla malul olma durumu ne olacak?

    ne olacağını bilmiyorum, bu kadar pervasızlığın netice ve sonuçlarını benim düşünecek hakim yok. hukukun görevi somut durumun doğru ya da yanlışlığını mevzuata göre tespit ve tescil ederek müeyyideye tabi tutmaktır. hukuk bunu yaparken yine kendi yürütmesine dair usulllere, bağlı olduğu mevzuata uygun yapar. işte siz, hukukun bu gelenekselleşmiş teamülünü, neden-sonuç ilişkisini dahi darma duman ettiniz. yoksa alınan kararların, askeri hakimlerin fetöcü olup olmadığı üzerine yapılan işlemleri tartışmıyorum burada. kaldı ki adım gibi eminim ki fetöcü kaynıyor listelerin ismi. içlerinden iki tanesini ben biliyorum, askeri yargıda takip ettiğim davalardan, düzmece davalar sırasındaki sözde yargılamadaki tavırlarından dolayı, yoksa kimseyi bilmeden fişleyip günahını almak, iftira atmak tarzım değil.

    ama bir kere de düzgün iş yapsanız, teamüller ve hukukun dışına çıkmadan usulüne uygun iş yapsanız ne olur lan?

    bir kere!

    edit: askeri hakimler kanunu kapsamında yapılan, askeri hakimler kurulu'na yönelik yasal değişikliğin anayasaya aykırı olduğu, yürütmenin yargı üzerindeki tahakkümü niteliğindeki düzenlemeler nedeniyle yapılan eleştirilere pek sevgili milli savunma bakanı ismet yılmaz hemi de daha 2015 yılında ne demiş:

    "- milli savunma bakanı yılmaz:
    - bu yeni düzenlemedeki bütün yapmış olduğumuz işlemlerin hepsi yargı denetimine tabi. yapmış olduğunuz bir işlem yargı denetimine tabi ise bundan böyle kaygı duymaya gerek var mı?"

    http://www.memurlar.net/haber/500937/

    duydunuz mu gençler; o dönemde anayasaya aykırılık iddiasına karşı bakanımız "yapılan işlemler yargı denetimine tabi" demiş. ben de burda konuşuyorum daha, yok hukuka uygunluk, bilmem ne, hey allahım.

    yapılan bütün bu düzenlemeler neyse de, bana asıl koyan; olur da bu başkanlık sistemi yeni anayasa çalışmaları ile meclis önüne gelir ve kabul edilirse, bu işin mimarı iktidar partisi değil, devlet bahçeli olacaktır. süreci tek başına götürme imkan ve kabiliyeti olmayan iktidar partisi'nin, bu örnekteki hukuka aykırı bütün işlemlerindeki hukuka aykırılık ve anayasaya aykırılık savını bu koltuk değneğinin tutumu belirleyecektir. yüz bin kere allah belanı versin devlet bahçeli, mezarında ters dönersin inşallah, yaptıkların ortaya çıktıktan sonra hikayen nesilden nesile konuşulur inşallah. allah gani gani belanı versin devlet bahçeli...
hesabın var mı? giriş yap