*

  • erkek milletinin hayatındaki en önemli günlerden birisidir. kilometre taşıdır, kişi o gün içinde yaşamının bir anda nasıl değiştiğine hayretler içinde şahit olur. şimdi bu günü vatani borcunu ödemek içün yanıp tutuşan sözlük delikanlılarının anlaması açısından ikinci çoğul şahıs eki kullanarak anlatmak icap eder:

    bir gün öncesinden askerlik şubesinden aldığınız evraklar ve askere götürülmesi gereken malzemelerin olduğu çanta ile otobüs terminaline/tren garına/havaalanına yanınızda aile fertleri, yakın arkadaşlar, sevgili olmak üzere cümbür cemaat gidilir. vedalaşma faslı, gözyaşları ve "en büyük asker bizim asker" gazlamaları ile geçer ve otobüse/uçağa/trene binersiniz. geri dönüşü olmayan bir yoldasınızdır artık, gerdeğe girecek yeni gelin heyecanı sarmıştır dört bir yanınızı.

    yol boyunca bilinmezliğin getirdiği karın ağrısı bünyenizi harap eder, uyumaya çalışırsınız ancak türlü türlü kabuslar buna engel olur. meşakkatli bir yolculuktan sonra acemilik eğitiminin alınacağı yere gelirsiniz, çantayı sırtınıza vurur ve şaşkın ördek gibi şehrin sokaklarda gezinmeye başlarsınız. açlıktan kazınan mide "yemek ye" sinyalleri verir. bir lokantaya girersiniz, ancak heyecan ve sıkıntıdan dolayı sadece iki üç lokma geçer boğazdan.

    en geç 17:00'da kışlaya teslim olmuş olmanız gerektir. tekrardan yollara düşersiniz, yöre esnafına sora sora teslim olunacak yeri arar bulursunuz. nizamiye kapısından içeriye girmeden önce son bir kez etrafa bakar ve "hayırlısı olsun bakalım, bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete" diyerek idam sehpasına çıkacak bir mahkum gibi ayaklarınızı sürüye sürüye kapıdan içeriye girersiniz.

    nizamiye'de sorumlu astsubay ve bir adet er "hoşgeldin kardeş" diyerek çantanıza aramak üzere el koyar. er çantanızı ararken astsubay evrakları inceler. arama bittikten sonra erle beraber giriş işlemlerinizin yapılacağı karargah binasına gidersiniz. yol boyunca askerliğiniz bitene kadar duyacağınız muhabbetlerle tanışırsınız: "ooo torunlar gelmiş", "memleket nere bilader" ,"şafak doğan güneş, zoruna gitmesin" "abo o yavru kuş gelmiş" "cehenneme hoşgeldin, senin askerlik bitmez" vs.

    kayıt yapılan yerde tekrar evraklarınız incelenir, işlemler bitince sizle beraber askerlik yapacakları (bkz: tertip) beklemek üzere erat gazinosuna götürülürsünüz. burada da artık kaşarlanmış erlerin sorularına maruz kalırsınız ve yeni birilerinin gelmesini dört gözle beklersiniz.

    uzunca bir süre beraber yaşayacağınız kişilerle tanışma faslından sonra başka gelecek kalmayınca toplu halde tekrar karargah binasına, eğitiminizden sorumlu olacak subayla tanışmak üzere uygun adımda götürülürsünüz, hayırlı olsun askerliğiniz fiilen başlamıştır.

    buradaki işleriniz bitince koğuşa götürülürsünüz, yukarıda zikrettiğim üçüncü türden yakınlaşmalar tekrardan yaşanır; şanslı iseniz boş yatağı olan bir koğuşa düşersiniz ve geceyi 'ulan yanımdaki bir sakatlık yapar mı' tedirginliğinden uzak huzurlu bir uyku çekersiniz. şansınız yoksa iki ranzanın birleştirilmesiyle oluşturulan ekiz yatakta 3-4 kişiyle koyun koyuna yatarsınız. bu noktada önemli olan nokta uyku esnası cüzdanınızı nerede muhafaza ettiğinizdir. cüzdanı kesinlikle çantanızda bırakmayınız, zira koğuş denilen toplu yaşam alanında hayat 24 saat sürmektedir; iki saatte bir nöbet tutmak için kalkanlar, nöbetten dönenler, koğuş sorumluları, uykusu kaçanlar sürekli bir hareket halindedir. yapacağınız en iyi şey paranızın bir kısmını normal cüzdana koymak, onu da uyku esnasında düşmeyecek bir yere yerleştirmektir (mesela fermuarlı eşofman cebi, mesela donunuz). paranın diğer kısmını da ipli boyun cüzdanına koymaktır. bu vesileyle ilk geceyi bir nebze olsun güvenli geçirebilirsiniz. tebrikler, şafaktan bir günü daha azalttınız.
  • gecesinde, yat emrinden sonra içeri kapanmamak için nöbete yazılıp, postalları koğuş duvarına dayayıp aylardan bahar günlerden nisansa*, ya da öyle geliyorsa, "bir tek seni sevdim, gerisi yalan" fısıldarken çıplak ayakla balık tutulup fırça üstüne istirahat alınabilecek acaip birşeydir. acaip.

    (bkz: hicbir sey eskisi gibi olmayacak)
  • bekleyen açısından son günle pek farkı olmayan gündür..
    ilk gün de "seni çok özledim" dersiniz, son gün de..ve aradaki, her gün de.
  • postallar 120 kg gelir.
  • kapıdaki sorumlu cavusa 'yurtdısı imkanlarınız var mı ? ' sorusundan sonra 'elbette var kuzey ırak mı afganistan mı tercihiniz nedir ? ' cevabını aldığınız gundur.
  • nizamiyeden girince değil, kamuflajları giyince başlayan gündür. çok uzundur. bir de kamuflajı giyene kadar farklı tipleri olan, bir kaç saattir tanıdığınız adamlar, kamuflajı giydikten sonra aynı olurlar.
  • henüz askerliği yapmamış olduğum için tadını daha bilemediğim ancak yemin töreni için arkadaşımı ziyaret ettiğimde ranzasının üstüne yazılmış yazıyı okuyunca ne olabileceği konusunda fikirlere kapılıp derslere ağırlık vermeme sebep olan gün.

    http://img408.imageshack.us/…08/605/resim190ue5.jpg
hesabın var mı? giriş yap