• salman rushdie'nin geceyarısı çocukları isimli romanını mükemmel biçimde çeviren kişi.
  • şubatta kitabı çıktı-mış- elime tutun.
  • elif şafak 'ın araf adlı kitabını ingilizce'den türkçe'ye çeviren kişi kendisi..
  • elif safakin baba ve pic isimli kitabini da ingilizceden türkçeye çeviren kişi.
  • çevirmenlerin celebrity'si.
  • yeni romanı inceldiği yerden'i yayımlamıştır.
  • ilk hangi cevirisini okudum hatirlamiyorum ama o gunden beri cevirdigi her seyi okumaya calistigim ulkenin en iyi cevirmenlerinden. ayrica kendisi muge iplikcinin yoga arkadasidir.
  • dili, akisi cok yerinde. ama noktalama konusunda biraz abartili davraniyor sanki. kisa ve orta tireleri ozellikle sevdigini saniyorum, virguluyse tam tersi. geceyarisi cocuklari'nda bir noktadan sonra (300-350. sf. civarlari) iyice batmaya baslamisti. salman rushdie'nin ingilizcesi icin "komik, biraz cocuk gibi," diyorlar; ingilizcesinden okumadim kitaplarini hic. o yuzden ahkâm kesmek icin erken olabilir, kaldi ki asli bicen belki aslina sadik kalarak –kalmak adina– boylesi paldir kuldur bil dil kullanmistir. oyledir herhalde, diyerek umudumu yitirmedim bayaa bir sure... ama hayir, oyle olsa dahi hayir: her yerde degil.

    ozellikle son on yildir iyice kullanilagelen kelimeleri tireyle baglayip bir cismi tanimlamanin**, ki bunda hicbir sakinca yok elbette, tabiri caizse bokunu cikartmis. olur olmadik yerde, cok vakit gerek olmadigi halde tek kelime yapilmis sozcukler butunu gordugumu biliyorum.

    virgulleri ote yandan: cumle uzun olup da kotasindaki virgul ve noktali virgulleri bitirdigini mi dusunmus kendisi, yoksa iyice anlasilmaz olacak diye kafa karistirmamayi mi secmis n'apmissa, cok yerde kacinmis benzer sozleri birbirinden ayirmaktan. bi' duraksatip, afallatiyor okuyucuyu.

    zaman zaman noktada da ayni sorun (es gecis) olmamis degil, veya her uc noktadan sonra kucuk harfle baslanmis ornegin. ama bu ikisi cok muhtemel ki dijitalizasyon esnasi sorunlarindan – baski hatasi/typo bile denemez yani. ms word'te yazilmissa ceviri hele, haliyle word'un dilbilgisi kontrolune ve/veya autocorrect'ine guvenilmisse bi' nebzecik de olsa, normal; zira word turkcede uc noktadan sonra buyuk harf kullanilabilecegini bilmez, bilmiyor hâlâ: sippadanak kucultuveriyor bas harfi. "guvenilmisse" diyerek hata ediyorum ozunde, cunku word bu, guvenmeye falan bakmaz, kafasina estigi gibi davranir. on kere duzeltseniz, "lan oyle degil, birak ellesme!" deseniz kâr etmez. yillarin danasi, bugun mu lâftan anlayacak?.. (bu bâpta son paragraf dogrudan asli bicen'in cevirmenligiyle ilgili olmasa da, ek bilgi olarak yazili kalsin istedim.)
  • ithaki yayınları'ndan müşterek dostumuz adıyla çıkan our mutual friend'in çevirmeni. imdi öncelikle kendisine saygıda kusur etmeyelim, insanların okumaya bile üşeneceği kalınlıkta bir eseri çevirdiği için. lakin, o raf ömrü çoktan tükenmiş arapça vs. kökenli kelimeler falan, hadi onu geçtim refüze etmek falan nedir sormak istiyorum. ha dickens eserin orijinalinde benzer hisleri vermek istemiş olabilir, ama * pek sanmıyorum. neyse, ingilizcen mi yok git aslını oku diyenler olabilir; hadi biz iyi kötü ingilizcesini okuduk, çoluğumuz var çocuğumuz var, çocuğumuz var.
  • djuna barnes'in geceyi anlat bana isimli yapıtının da çevirmenidir.
hesabın var mı? giriş yap