aslı tunç

• dersleri zevkli gecen hocadır. ancak kendisi sıkı bir modernist oldugundan, postmodern önsartlı bazı kavramlarda fena takılmaktadır ama ben bu takılmaları, bazı degerleri kaybetmemek için direnmek başlığı altında inceledigimden, böyle şeyler cogu zaman hosuma gitmektedir.
• okul^* bünyesinde dolaşan efsanelere inanmamak gerektiginin kanıtır. kendisinin öğrencileri çok zorladıgına dair çıkan haberlere kanıp, dersini seçmemek kayıptır. özellikle erkan saka ile birlikte verildiği med 101, ısrarla bayiden istenmesi gereken bir derstir..
• benim bulundugum donemde sadece komutan seklinde ders anlatan, yaptirimlarla ogrencileri korkutmaya calisan biri gorunumundeydi.. simdi de cok degistigini sanmiyorum, bolum baskani oldugunda allahtan ben okulda diildim.. med 101'i artik asli tunc'tan alan jenerasyonlar, ogrendigim kadariyla kendini sansli saymakta ama haluk sahinve hele nabi avciyi tanimadiklarindan ne kacirdiklarini bilmemektedirler..
• gazetem.net'teki yazısını tetikleyen olayı bilen birisi olarak, yazdıkları yüzünden kendisine hak vermemek elde değil, ama aynı derecede, tek bir yazıyı bütün ekşi sözlüğe mal etmesini de anlamak mümkün değil. insana sorarlar, "senelerdir ekşi sözlüğü takip ediyordunuz, bunları yazmak ancak işin ucu kendinize dokunduğunda mı aklınıza geldi?" diye. an itibariyle 29bin kişinin yazar olduğu bu oluşumda mükemmel bir yazınsal seviye yakalanması beklenemez, bu kadar elitist olmaya gerek yoktur. tam tersine ekşi sözlüğün "büyüsü" tam olarak da buradadır, bunu anlamak için kitle iletişimi uzmanı olmak gerekmez. nasıl ki buradaki sokak ağızlı zibidilerin akademisyenlerden öğrenecekleri varsa, akademisyenlerin de sokak ağızlı zibidilerden öğrenecek çok şeyi vardır. en azından ekşi sözlüğün ruhu bu varsayımın arkasında yatar. ekşi sözlüğün kendi içinde bir formatı vardır ve buna uygun olan her şey ekşi sözlükte yayınlanır. daha önce hangi gazete veya yayın organı "formatımız budur, uygun olan her şeyi yayınlarız" diyebilmiştir? iş kişisel hakarete varmadıkça, bunun adı düşünce özgürlüğüdür. şimdi birisi kendisine laf etti diye tutup ekşi sözlüğe türlü ayarlar vermek, kendi özgürlükçü düşünceleriyle çelişkiye düşmek olur, şaibeli olur. ama belki o kadar alışmışızdır ki geleneksel yayın anlayışına, bunun farkında bile değilizdir.
• gazetem.net deki yazısının kimi bölümlerini onayladıgım akademisyen. ancak eksi sozluk akademik bir ortam olamamakla birlikte ^*, salt muhalif olma amacı guden bir olusum degildir ve beklenti de bunla orantılı olmalıdır. ayrıca hayal kırıklıgına ugranacak bir nokta varsa bu, sözlukteki yazarların zeka pırıltısı tasımaması degil, -ki kimden bahsediyoruz burada tum yazarladan mı, bu 29 bin kişilik koskocaman bir dunyaya ağır bir hakaret olur- turkiye' de akademik bir ortamda bulunan azınlıgın cok büyük bir kısmının donanımının vahametidir. universite ortamının yanında -ögrenci duzeyinde- sözluk ince eleyip sık dokundugunda cok daha parlak beyinlere ev sahipligi yapmaktadır. yoksa daha ne lumpenler var universitelerde dusunceyi, yazıyı, teorileri, bilgiyi aşagılayan hepimiz cok iyi biliyoruz. tabii kime göre neye göre yine de.
• (bkz: siber uzayda lumpenligin istilasi)
• kas yapayim derken goz cikartma ornegi belki
• genel olarak dersi alınmaktan kacınılan, mecburen alanların da ıkına sıkıla derslerine girdigi bilgi universitesinin sıkı akademisyenlerinden biridir. genel olarak bir bilgi üniversitesi hocasının sevilip sevilmeme donesinin; devamlılıga onem vermemesine, bedavadan bonus quizler yapmasına, soyle iki haftada bir yurtdısına gitmesine ve anlamsız sorulara dalıp sacma sapan muhabbetlere yapmasına baglı oldugunu dusunursek kendisinin sevilmemesi dogaldır zira kendisi butun bunların tersi ozelliklere sahiptir. bircok konuda gayet donanımlıdır ve konusu acıldıgında karsısındaki guruhun bilgisizligine ragmen bunları paylasmaktan sıkılmaz. biraz kafası calısan ve aklını biseylere yoran bi insanın aydınlanabilecegi bi hocadır. ozellikle mtv hakkındaki yorumları cok basarılıdır. gazetem.net'de sozluk hakkında yazdıgına takılmaktan ziyade diger yazılarının okunması siddetle tavsiye edilir. elestiri yapan bir insan olarak sozlugun muhalif tarafını ve jargonunu degerlendirmistir.
  
  bugun yaptıgı med 432 sınavında bonus soru olarak, ekside yazar oludugumuzu varsayarak dersiyle ilgili kutsal bilgi girilmesini istemesinde, ogrencilerinin daha ust duzey ve daha yapıcı bir cizgide elestirme yapmaları amacını tasıdıgını dusunuyorum. demek ki elestirse de eksisozlugu etkili bi organ olarak göruyormus.
• egitim hayati
  1991 istanbul universitesi (lisans)
  1994 anadolu universitesi (yuksek lisans)
  2000 temple university (doktora)
• bana asiri derece ellen degeneres i animsatan hoca