asla pes etme

• beşiktaş taraftarları tarafından da kullanılmış olan slogan. (bkz: azmin zaferi)
• (bkz: never back down)
• (bkz: never give up never surrender)
• ben de birçok kişinin hoşuna gitmeyen bir sürü şey yaptım. ama tercihlerimle olduğu kadar sonuçlarıyla da yaşayabilirim.
  
  -never back down 2011
• sana 'asla pes etme' diyenlere asla inanma, bazı savaşları kazanamazsın.
  bunun yerine gerçeklerle yüzleşmeli ve bir sonraki savaşı kazanmak için kendini geliştirmelisin.
  herkesin kazandığı bir ütopya kitaplarda bile mümkün değildir, bazen kaybedersin.
• aslında şu dakika yazmak istediklerimi an itibari ile dünya 3 bant bilardo şampiyonasının sharm el sheik ayağında birinci olarak olağanüstü bir başarı kazanan semih saygıner'in başlığına da girebilirdim. fakat olayın arkasında çok önemli "asla pes etmeyen bir adam" hikayesi olduğu için, hayatın akışında oluşan zorluklar karşısında pes etmeyi düşünen dostlara "bir kere daha düşünün!" mahiyetinde bir darb-ı mesel olsun diye yazımı buraya, asla pes etme başlığına giriyorum. buyrun hayatını bilardo oynarak kazanan ve bilardo ile yaşayan, fakat kendisini adadığı bu sporu yapması ülkenin resmi federasyonu tarafından engellenen, buna rağmen asla pes etmeyen bir adamın yaşanmış ve halâ devam eden hikayesine...
  
  90'lı yıllarda kıyısından köşesinden bilardo sporuna bulaşmış herkes semih saygıner ismini bilirdi. lakin ülke çapında çok kişi halâ kendisinden bihaber iken, ülkemizin o dönemki az sayıdaki özel televizyon kanallarından bir tanesi olan tele on, bir pazar günü dünya 3 bant bilardo maçlarından bir tanesi olan, semih saygıner isimli bir türk vatandaşının dönemin 3 bant bilardo sporundaki en önemli ismi olarak bilinen raymond ceulemans isimli efsanevi 3 bant oyuncusuyla yaptığı berlin worldcup maçını yayınlıyordu. o dönemde raymond ceulemans bu kupayı son 3 senedir kazanan sporcu olarak biliniyordu. ismini türk'lerin bile bilmediği bir türk sporcu, o şampiyonaya arkasında bir federasyon olmadan, bir yakınının arabasıyla istanbul'dan hareket edip kara yoluyla giderek ve tamamen kendi imkanlarıyla katılmış ve dünyanın bir numarasını sürklase ederek kazandığı şampiyonluk sonucunda tüm dünyanın dikkatini de çekmişti. bu olay aynı zamanda türkiye'nin isminin dünya bilardo tarihinde duyulduğu ilk başarı hikayesidir.
  
  dünyanın hiçbir yerinde bizdeki gibi bir kahvehane kültürü yok. bir mekan düşünün; sıkış tepiş masalarda kağıt, okey, 51 oynanıyor, sigara dumanı ortalığı kaplamış ve göz gözü görmüyor, bir yandan kahvehanenin televizyonunda trt 3 izleniyor ve at yarışı hastaları yürü be oğlum diye bağırıyor. mekanın az genişçe kısmına iki bilardo masası iliştirmişler, atış yapacaksınız ama arkadaki duvara çarpıyor ıstakanız ve atış yapamıyorsunuz... o dönemde bilardo oynamak istiyor idiyseniz, böyle bir ortama girmek zorundaydınız.
  
  annesi ve babası kendisi henüz 14 yaşındayken bir trafik kazası sonucu hakkın rahmetine kavuşmuş genç semih saygıner, yeri geliyor bilardo oynadığı salonda bilardo masasının üzerinde uyuyor, yeri geliyor sanayideki tornacıda yaptırılmış ıstaka ile oynayarak antreman ve maç yapıyor, sonunda da bu sporun ülkemizde kahvehanelerden soyutlanıp kendine has salonlarda nezih bir şekilde oynanmasını ve dahası ülke çapında resmi bir spor dalı olarak tanınmasını sağlıyordu. kendisine bu da yetmiyordu, elini daha da taşın altına sokuyor ve 1996-1999 yılları arasında türkiye bilardo federasyonu başkanlığını da yürüterek bu sporun tamamen ülkemizdeki lokomotifi oluyordu.
  
  semih saygıner'in üstün gayretleriyle vücuda getirilen türkiye bilardo federasyonu, 2 aralık 2006'da resmi bir yapıya büründü ve başına da uğur kurugöllü isimli, bilardo sporuna bilordo diyen bir adam geldi. bu adam ve yönetim kurulu, dünya 3 bant bilardo sporu literatürüne 42 adet atış sokmuş, bu sporun dünyadaki en popüler kişisi haline gelmiş semih saygıner'i bu spora küstürdü. uğur kurugöllü'nün federasyon başkanlığının devam ettiği yaklaşık 10 yıl boyunca semih usta hiçbir türkiye şampiyonasına ve hiçbir milli bilardo müsabakasına katılamadı. tamamen arka planda kaldığı ve bilardo camiasının içinde o yokmuş gibi farzedildiği bu dönemde kimi zaman şarkı söylerken gördük onu, kimi zaman talk show yaparken. ama her gün antreman yapmaya ve bu federasyonun gideceği günü beklemeye odaklanmıştı semih usta. tekrar yarışacağı günü sabırla bekliyordu.
  
  kendisi dünya 3 bant bilardo camiası için çok önemli bir adamdır. birçok organizasyona kendisinin yüksek rating alabilen en popüler bilardocu olmasından dolayı wildcard ile katılıyordu. bu sporun organizatörleri biliyordu ki semih saygıner'in içinde olmadığı bir organizasyonun sponsorlardan destek alması zordur ve semih saygıner'i dünya çapında izleyen ve takip eden çok büyük bir kitle var. ona magic ismini kazandıran inanılmaz sayıları, internette bilardo sporu ile ilgili aramalarda ismi en çok aranan kişi yapmıştı kendisini. sıfatı türkiye bilardo federasyonu başkanı olan uğur kurugöllü isimli kişi ise semih usta'nın bu sihirli atışlarını, ustanın yeteneğine değil ama topların cilalı olmasına bağlıyordu. üstelik bu uğur kurugöllü, federasyonun web sitesindeki "milli gururlarımız" köşesinde yer alan milli platformlarda alınmış başarılar arasında en çok yeri tutan semih saygıner'in düzinelerce başarısını da silmiş, sanki böyle bir milli gururumuz hiç yokmuş gibi davranmıştı.
  türk bilardosu için tam bir kabus ve utanç dönemiydi resmen.
  
  bu dönemde ülkemiz, 2006 yılına kadar 41 adet resmi ve sayısız özel turnuva başarısına sahip dev bir sporcudan yoksun bırakıldığı gibi, semih usta da her yeni gün bu ayrılığın ona yaşattığı acılarla yüzleşiyor fakat asla pes etmiyordu. kendi kendisine yemin etmişti; on yıl kadar ayrı bırakıldığı bu spora resmen geri dönecek ve tekrar dünya şampiyonu olacaktı. şükürler olsun ki sonunda bilardo sporunun içinden gelen yeni bir başkana sahip oldu federasyon. semih usta bu sayede ıstakasını eline aldı ve salonlara döndü. ilk katıldığı türkiye şampiyonasında birinci oldu. fakat 3 bant bilardo sporu ve rakibi olan sporcular kendisinin bu sporu bıraktığı günlerdeki gibi değildi. herşey değişmiş, uluslararası maç tecrübesine sahip çok sayıda yeni sporcu ortaya çıkmıştı. semih usta her ne kadar deliler gibi idman yapsa da uluslararası maç kondüsyonu halâ çok düşüktü. üstelik zamanında kendisinin rakip olarak yarışıp defalarca mağlup ettiği torbjörn blomdahl, dick jaspers, frédéric caudron gibi isimler de teker teker efsaneleşmişlerdi. 3 bant bilardonun çok popüler olduğu güney kore'den yetişmiş sporcular da çok sert rakipler haline gelmişlerdi. vietnam bile şampiyon bilardocular çıkarmıştı. fakat semih saygıner kendisine "asla pes etme" demişti bir kere. en yaşlı dünya şampiyonu olacağım ve bu spora öyle veda edeceğim diyordu. dediğini de bu gün itibariyle yapmış görünüyor.
  
  sharm el sheik 3 bant dünya kupası ayağında devam eden maçlar boyunca bile semih saygıner'in asla pes etmeyen bu azmi ve kararlılığını görebilirsiniz. turnuva boyunca oynanan bütün maçları izledim. 32'li final grupları içinde oynanan maçların ikincisini mısır şampiyonu olan sameh sidhom ile oynuyordu semih usta. berbat bir maç çıkarmış ve çok rahat alacağı halde yenilmişti. otoriteler semih saygıner'in şampiyonluk ihtimalini çok az görüyorlardı. rakiplerine göre nispeten iyi başlamadığı ilk 32'li final gruplarında elde ettiği bir galibiyet ve bir yenilginin ardından kendisine ve millete verdiği sözü hatırladı, konsantre oldu. önce dinamik bir güney koreli sporcuyu karşılasmanın ikinci yarısında kendine gelmiş bir oyun ortaya koyarak yendi, ardından da turnuvanın açık ara favorisi olan torbjörn blomdahl'ı fark atarak yenip finale uzanmıştı. finalde bu sporu en net şekilde oynayan ve son 10 yılda sayısız başarı kazanmış dick jaspers ile karşılaşmış, skor kimi zaman eşitlense de asla vazgeçmeyerek 13 sayı farkla şampiyon olmuştu. gözlerim dolarak izledim. helal olsun sana usta! azmin ve asla pes etmemenin hikayesini yeniden yazdın. sana güvenen ve senin atışlarını izleyerek büyüyen nesillerin yeniden göğsünü kabarttın. dünya bilardosuna imzanı bir kere daha attın.
  
  belki sen , siyasi otorite tarafından futbolcuların ota boka saraya çağırılıp taltif edildiği, ödüllere boğulduğu gibi bir üstün muamele görmeyeceksin ama, bayrağı en yukarıya taşımış, bizleri başarılarınla gurur manyağı yapmış olarak gönüllerde sevgiye boğuluyorsun.
  
  bayrak yine en tepede!