• tkp'nin son günlerde parti içi tartışmalardan sonra ortaya çıkan kongre. sitesi de var.
    http://www.atilimkongresi.org/
  • yeni bültenlerinde hafiften belli bir kitleyi iğneleme durumu var gibi:

    hareketimizden 1993 yılında dışa düşen ve metin çulhaoğlu ile ali önder öndeş’in isimleriyle anılan çevre, 21 yıl önce tümüyle aynı tezleri savunmuştur. bu tezler o dönem mahkum edilmişti. daha sonra sosyalist
    politika adıyla kanatlı partilerde yer alan ve kendisini bir fraksiyon olarak örgütleyen çevrenin 2002’de partiye dönüşü, kurucu irade tarafından örgütlenmelerinden, kapsanmalarından başka herhangi bir anlama çekilemez. 2002 tkp’si asla sosyalist politika’dan gelen bir grupla koalisyon kurmamıştır. 12 yıldır bu kişilerin partimizin leninist hattına, kurucu iradesine, geleneklerine tek söz söylemeden yaşamlarını sürdürdüklerini biliyoruz. 12 yıldır aldatıldığımızı düşünmüyoruz;
    bunu tartışmakta bir yarar da görmeyiz. arkadaşların tartışmayı hangi tarihte, kimin, nerede, ne yaptığıyla gerekçelendirmeleri ise yukarıdaki çerçevenin hayli dışında bir akla sahip olduklarını göstermektedir.
    biz kişileri tartışmıyoruz ve tartışmayız.
    bir nokta çok açıktır: hareketimizin çıkış iddiasını, tarihsel meşruiyetimize kaynaklık eden irademizi alaya alan, lümpen terimleri parti hayatına pervasızca sokan bu çıkış, bir kez daha mahkum edilmektedir.
    türkiye komünist partisi
    atılım kongresi bülteni sayı 8
  • komünist parti adı altında partileşmiştir.

    kız kardeşim tkp'li olduğu için, tüm bülten, yazı, basın açıklaması ve kongre raporlarını okudum. bu bağlamda, atılım kongresi, ayakları yere sağlam basan, tkp geleneğini en iyi şekilde sahiplenen ve bu partinin iradesini temsil eden tek odak.

    ancak, çok hata yapıyorlar. "marksizm'de kirli siyasete yer yoktur" diyerek, kongre sonrası pazarlık sürecinde 12. kongre'ye çok taviz verdiler. aslında, ilk hatayı, 12. kongre'yi oluşturan unsurlar, parti'ye karşı darbe girişiminde bulunduğunda onları tasfiye etmeyerek yapmışlardı. "arkadaşları dinleyelim" ile başlayan süreç, erken kongre toplamaya, oradan da paralel iki kongreye dönüştü. aydemir ve ekibi, açıkçası, süreci çok iyi yönetemediler. paniklediler ve hata yaptılar. bence bu işin baştan bitirilmesi, partiye bu tür girişimde bulunan ekibin acilen partiden uzaklaştırılması gerekirdi ama yapmadılar.

    bunu da, 2007'den beridir büyüyen ve kansere dönüşen bir yaradan kaynanlanan bir durum olarak açıklıyorlar. madem ki 2007'den bu yana böyle bir yara olduğunu biliyorsun; madem ki, gezi süreci ile birlikte m.k. içerisinde bazı fikir ayrılıklarının oluşmaya başladığını hissettin, neden tedbirini almadın, neden proaktif davranmadın?

    atılım kongresi, umarım yukarıda özetlediğim olaylar silsilesinden dersler almıştır. parti içi şeffaflığın olmadığı, en üst seviyede gerçekleşen kavgadan kimsenin haberdar olmadığı ama bu süreç içinde de partinin iyice dağıldığı ve başarısız olduğu bir dönemden geçtiler.

    kongre sonrası süreçte, atılım kongresi, hem topladığı imzalar, hem türkiye ve avrupa bazındaki temsiliyeti ve hem de irade beyanları ile, 12. kongre'ye 3500 kadar fark attı. ki partililerin yarısının katıldığı bir seçim sürecinden bahsediyorum. gerçekte, bu sayı çok daha fazla.

    buna rağmen, ne gariptir ki, 12. kongre, kendi imzaladığı protole uymadı ve mızıkçılık yaptı. burada, atılım kongresi neden çok daha keskin ve ciddi bir karar almadı, ayrıca sorgulanmalı.

    sonuç olarak, atılım kongresi, çok ciddi anlamda tkp'nin mirasını yüklenmiş, 12. kongre gibi liderlere ve kariyeristlere değil kolektif bilince sırtını dayamış, kentlerde yükselen sınıf mücadelesini en iyi şekilde örgütleyecek ve tkp adını yeniden kazanacak siyasal yapıdır.

    yolları açık olsun. ve bir de, size tavsiyemdir dostlar: "fazla iyi niyetli olmayın".
hesabın var mı? giriş yap